Şaşılık Ameliyatı

Bilimsel Çalışmalar
Şaşılık, gözler arasında gelişen açısal uyum bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Sağlıklı bireylerde gözler birbiri ile uyumlu bir şekilde çalışırken, şaşılık yaşayan bireylerde ise gözlerde farklı yön...
EMOJİLE

Şaşılık, gözler arasında gelişen açısal uyum bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Sağlıklı bireylerde gözler birbiri ile uyumlu bir şekilde çalışırken, şaşılık yaşayan bireylerde ise gözlerde farklı yönlere kayma gerçekleşir. Göz kayması; bireylerin yaşam kalitesini oldukça düşüren, hem fiziksel hem de mental olarak olumsuz etkileyen bir hastalıktır. 100 yetişkinden 4’ünde görülmekte olan şaşılık, çoğunlukla çocukluk döneminde ortaya çıkmaktadır.

Göz Kayması Belirtileri Nelerdir?

Hastalığın en bariz belirtisi gözlerde meydana gelen kaymadır. Bu kayma içe doğru gerçekleştiğinde Ezotropya olarak adlandırılırken dışa doğru gerçekleştiğinde ise Ekzotropya olarak adlandırılmaktadır. Gözde gerçekleşen kayma bu iki yön ile sınırlı değildir. Kaymanın yukarı veya aşağı doğru olarak gerçekleştiği durumlarda bulunmaktadır. Gözlerde kaymanın haricinde birkaç farklı belirti daha bulunmaktadır. Bunlar şu şekildedir:

  • Odaklanamama
  • Gözlerde sulanma
  • Fotoğraf karelerinde gözlerden yansıyan kırmızı reflenin sarıya/beyaza dönmesi
  • Yürüme sırasında ve sonrasında dengesizlik
  • Baş ve göz ağrıları
  • Çift görme
  • Üç boyutlu görme yeteneğinin kaybolması
  • Baş ve gözün bir yana çevrilerek bakılması
  • Bulanık görme

Göz Kayması Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Göz kayması tedavisi her birey için farklı seyretmektedir. Tedavi için birkaç farklı yöntem bulunmaktadır fakat önemli olan kaymanın ne şekilde tedavi edileceğine karar verilmesidir. Şaşılık tedavi yöntemleri şu şekildedir:

  • Gözlük: Bazı bireylerdeki şaşılıklar kırma kusuruna bağlı olarak oluşmaktadır ve gözlükle tedavi edilebilir. Gözlük kullanıldıkça gözdeki şaşılık düzelmektedir veya kontrol altına alınmaktadır. Gerektiğinde Prizmatik Gözlükler de kullanılabilir.
  • Kapama tedavisi: Eğer hastanın gözünde tembellik var ise bu yöntem tercih edilmektedir. Sağlıklı olan göz belirli aralıklarla kapatılarak tembel gözün çalışması sağlanmaktadır.
  • Nörotoksin uygulaması: Bu uygulama ile çift görme giderilmektedir. Ani ortaya çıkan felç durumlarında felce uğrayan kasın karşıt kasına uygulanan nörotoksin (Botoks) ile gerçekleşmektedir.
  • Göz kayması ameliyatı: Bu yöntemde cerrahi amaç gözün hareketini sağlamakta olan kasların güçlerinin dengelenmesidir.

Gözlük, kapama tedavisi ve nörotoksin uygulamasından sonuç alınamadıysa göz kayması ameliyatı gerçekleştirilmektedir. Sizin için en doğru yönteme detaylı bir muayeneden sonra karar verilecektir.

Şaşılık Ameliyatı

Şaşılık ameliyatı başarı oranı oldukça yüksektir. Birçok hastamızda tam olarak iyileşme gözlemlenmiştir. Diğer göz ameliyatlarına oranla daha uzun süren şaşılık ameliyatında, uzmanlar arasında teknik farklılıklar gözlenebilmektedir. Ayrıca şaşılık ameliyatında lazer ve cihaz kullanılmamaktadır. Ameliyatın sonucu büyük oranda cerrahi beceri ve tecrübe ile göz kaslarının dengelenmesi başarısına bağlıdır.

Şaşılık ameliyatında, lokal ya da genel anestezi yöntemi kullanılarak insan gözünde bulunan 6 adet kasın kuvvetinin artırılması ya da azaltılması işlemi gerçekleştirilmektedir. Başarılı bir ameliyat süresinden sonra hastalarımızı 4-6 saat sonra taburcu edebilmekteyiz. Ameliyattan 1 hafta sonra ise hastalarımız normal hayatlarına dönebilmektedir.

Göz Kayması Ameliyatı Sonrası Gözlerde Tekrar Kayma Olur Mu?

Şaşılık ameliyatı olan ve olmayı planlayan bireylerin en çok merak ettiği soru gözlerde kaymanın tekrar gerçekleşip gerçekleşmeyeceğidir. Ne yazık ki gözlemlerimize göre nadiren de olsa gözlerde tekrar kayma gerçekleşebilmektedir. Bunun önünü almak mümkün olmasa da yeni bir cerrahi planlama ve ameliyat ile durum çözülebilmektedir. Ayrıca sonradan yapılan bu düzeltmelerin başarı oranı ilk ameliyata göre daha yüksek olmaktadır.

Şaşılık kalıcı olarak görme kayıplarına neden olabilmektedir. Bu sebeple asla ihmal edilmemesi gerekmektedir. Şaşılık ameliyatı, yaş sınırı olmaksızın bebeklik döneminden itibaren herkes için yapılabilmektedir ancak erken teşhis ve müdahale oldukça önemlidir.