Yıllar önce okuduğum bir kitap, ancak yıllarca da unutmayacağım!
Gün Olur Asra Bedel, Cengiz Aytmatov’un pürüzsüz üslubu, kavramları yerli yerine oturtuşu, tasvir ve tahlillerindeki ustalığı ve kusursuz kurgusuyla, tam bir başyapıt haline dönüşüyor. Kitapken, büyüyor, büyüyor, "kütüphane" oluyor.
Üzerine çok şey söylenecek bir kitap değil Gün Olur Asra Bedel. Okumayanın, hemen alıp okuması gereken bir kitap.
Acımasız komünizmin esir aldığı koca ülkenin küçük bir tren kasabasında yaşayan şirin insanların öyküsü Gün Olur Asra Bedel. Başta dediğimiz esir Doğulu, bu romanla özgür kılıyor kendini ve halkını…
İşte bu "özgür" esirin, özgürleştirdiği şirin kasaba hakkında dedikleri:
Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider gelirdi… Bu yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız, engin, sarı kumlu bozkırların özeği Sarı Özek uzar giderdi. Coğrafyada uzaklıklar nasıl Greenwich meridyeninden başlıyorsa, bu yerlerde de mesafeler demiryoluna göre hesaplanırdı. Trenler ise doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider, gelirdi…
Yeni Şafak Kitap