Kadına şiddet ve aile içi şiddet olgusu Türkiye ve Dünyada gündemdeki sıcak yerini korumaya devam etmektedir. Medya takip ajansı Interpress’in araştırmasına göre 2014’ün ilk 10 ayında Türkiye’de kadına şiddet haberleri 47 bini aşmıştır. Konu sadece STK’ların ve üniversitelerin gündeminde değildir; devletler ve uluslar arası kurumlar da kadına şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi için araştırmalar yapmakta, projeler uygulamakta ve yasal düzenlemelere gitmektedir. Bu çabalar incelendiğinde resmi, sivil ve akademik çevrelerin konuyu ele alış biçimi; yapılan analizler, sorunun kaynaklarına ilişkin tespitler ve soruna yönelik sunulan çözüm önerileri benzerlik göstermektedir. Kadına şiddet ve aile içi şiddet olgusu bu bakımdan tek yönlü bir bakış açısına hapsedilmiş görünmektedir.
Sorun sadece kadına şiddet olgusunun tek yönlü bir perspektifle ele alınıyor olması değildir. Ülkemizde kadına yönelik erkek şiddetiyle ilgili resmi ve sivil kurumların sunduğu veriler de güvenilir değildir. Bu araştırma kadın hareketlerinin etkisi altında tanımlanan ve zamanla devletin resmi politikası haline gelen “kadına şiddet” olgusunu bilimsel araştırmalara ve resmi belgelere dayanarak “eleştirel bir perspektifle” ele almaktadır.