Cemaat’e yönelik 22 Temmuz operasyonunun üçüncü dalgasında gözaltına alındıktan sonra mahkeme tarafından serbest bırakılan eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hamza Tosun, tekrar gözaltına alınarak, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçundan tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.
İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından sorgusu yapılan Hamza Tosun hakkında yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakıldı. Mahkeme, gerekçe olarak ise, “Şüphelinin kaçma eğilimi olmadığı, her ne kadar deliller tam olarak toplanmamış ise de bu aşamada tutukluluğun ağır bir koruma tedbiri olacağı, adli kontrol tedbirlerinin yeterli olacağı”nı sıralayarak Tosun’un “derhal serbest bırakılmasına” hükmetti.
Savunmasında 17 Aralık operasyonu yapıldığı sırada Mali Şubeden Sorumlu İl Müdür Yardımcısı olarka görev yaptığını belirttiği öğrenilen Hamza Tosun DHA‘nın haberine göre ifadesinde şunları söyledi:
“17 Aralık soruşturması olarak bilinen operasyon sırasında ben Küçükçekmece’de evimde uyumaktaydım. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanı olan Mehmet Yeşilkaya beni aradı ancak ben kendisine haberim olmadığını söyledim. KOM Başkanı aynı gün İstanbul’a geldi onu bizzat karşılayıp o tarihte il müdürü olan Hüseyin Çapkın’ın yanına götürdüm. Kendisi Çapkın’la bir saate yakın başbaşa görüştüler. Bu görüşme sonrası da Hüseyin Çapkın operasyona ilişkin bana herhangi bir soru sormadı. Şayet operasyondan benim bilgim olduğunu tahmin etseydi ilk önce beni hesaba çekerdi ancak operasyonla benim herhangi bir alakam yoktur.”
Yurtdışı telefon görüşmeleri
Al Jazeera’nin ulaştığı bilgilere göre, ‘Paralel yapı’ soruşturmalarını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 ve 25 Aralık soruşturmalarını yürüten polislerin telefon kayıtlarına yönelik incelemesinde, Hamza Tosun’un 17 Aralık’ta bazı bakan çocuklarının da gözaltına alındığı gün ABD’den arandığını belirlemişti. ABD’den yapılan aramada Tosun ile 163 saniyelik bir görüşme gerçekleştirildi. İncelemelerde Tosun’u arayan numaranın Gülen Cemaati’ne bağlı düşünce kuruluşu Rumi Forum’un yöneticisi Sinan Dursun’a ait olduğu tespit edildi.Gülen grubuna bağlı Washington merkezli Rumi Forum Amerika’da daha çok diyalog ve dinlerarası toplantılara yoğunlaşan bir kurum, Türkiye’deki Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın Amerika’daki benzeri bir kuruluş olarak biliniyor.
Tosun ifadesinde şüphe çeken yurtdışı telefon görüşmeleriyle ilgili şunları dedi:
“Yurtdışı görüşmelerine gelince benim birçok yurtdışı ile yapmış olduğum telefon görüşmem vardır. Akrabalarımın bir kısmı Fransa’dadır. ben bu insanlarla halen görüşmekteyim. Bana sorduğunuz S. D.’yi 1986-1990 yılları arasında Polis Akademisi’nde yatılı olduğum dönemde tanıdım. O daha sonra Amerika’ya giderek meslekten istifa etmiş sayıldı. Ancak kendisiyle yılda 2-3 defa görüşürüz arayan kişi de kendisidir. Ben kendisini aramam. Yapılan idari soruşturmalar sonucunda 17-25 Aralık operasyonları bana defalarca soruldu. Bu soruşturmaların hiçbirisinde ceza almadım. Sorumluluğumun olmadığını biliyorlar zira yönetmelikte yapılan değişiklikler ile bu tür operasyonlardan sadece operasyonu yapan şubenin haberinin olması bunun dışındaki birimlerin haberi olmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Bu nedenle benim de bu operasyonlardan haberim olmadı.”
Adliye önünde açıklama
Hamza Tosun serbest kalmasının ardından Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde avukatı Osman Ertürk ile birlikte açıklama yaptı. Avukat Ertürk, “Bize sorulan şey, Amerika’dan size telefon gelmiş diyorlar bize. 17 Aralık sabahın 03.30-04.00’da telefon görüşmesi. Kimdir bu 25 yıllık dostu, bir dönem beraber okuduğu bir sınıf arkadaşı kendisini aramış. Türkiye’de 17 Aralık’ta zaten olmuşsa bir şeyler müvekkilin bilgisi dışında olan bir soruşturma neticesinde olmuş bitmiş. Saat 03.30’da Amerika’dan talimat alarak bu işi yaptınız diye buraya getirildiğimizi söylediler” dedi.
‘İçi boş deliller’
Hamza Tosun da, içi boş delillerle suçlamalar yapıldığını savundu. “Akrabalarımla, eşlerimle, dostlarımla yaptığım görüşmeler şimdi suç olarak karşımıza geliyor.” diye konuştu. Tosun, 1 Eylül 2014’te, 22 Temmuz Operasyonu’nun üçüncü dalgasında gözaltına alınmış, ifadesinin ardından mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı.