DİLEKÇELERİN ÜSLUBU HUKUKİ DEĞİL
MİT TIR’larıyla ilgili yayımladıkları ve görüntüler nedeniyle tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül için avukatlarının bir üst mahkeme olan İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’ne yaptıkları itiraz da reddedildi.
DÜNDAR ve GÜL’ÜN TUTUKLUĞU DEVAM EDİYOR
İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’nce verilen ret kararında, Can Dündar ve Erdem Gül’ün avukatlarınca verilen üç cümlelik itiraz dilekçesine atıf yapıldı. Kararda, “Tutuklu şüpheliler Can Dündar ve Erdem Gül’ün müdafiilerinin 30 Kasım 2015 tarihli itiraz ve tahliye gerekçelerini içermeyen ve hukuki üslupla yazılmadığı anlaşılan dilekçeleriyle İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz etmeleri üzerine dosyayı incelemeye aldıkları” ifadelerine yer verildi.
“Gizli kalması kalması gerektiği halde yayınladılar”
Kararda, şüphelilere atılı “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’ne üye olmadan bilerek ve isteyerek yardım etme” suçunun kaçma ve delilleri karartma şüphesinin var kabul edildiği katalog suçlardan olduğu vurgulandı. Kararda, “1 Ocak 2014’te Hatay’da, 19 Ocak’ta Adana’da sahte ihbar ve talimatlarla halen tutuklu bulunan örgüt üyelerince cebir ve şiddet kullanarak MİT TIR’larının durdurulduğu, bu yolla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin uluslararası alanda teröre yardım eden ülke algısının oluşturulmaya çalışıldığı, bir kısım basın-yayın organlarındaki haber, makale ve dizi senaryoları yoluyla da bu algının desteklendiği, ülkenin milli menfaatleri doğrultusunda MİT tarafından yürütülen faaliyetlerin devletin güvenliği, iç ve dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken nitelikte olduğunun kamuoyuna duyurulmasına rağmen şüphelilerin 29 Mayıs, 11 Haziran, 12 Haziran ve 15 Ekim 2015 tarihlerinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yaptıkları haberlerle gizli kalması gereken bilgi ve fotoğrafları yayınladıkları” anlatıldı.
“Gizli kalması gereken belgeleri casusluk maksadıyla temin ettikleri”
Savunmalarında bu yönde daha önce haberler yapıldığı belirtilmişse de görüntülerin ilk kez şüphelilerce yayınlandığı belirtilen kararda, aynı içeriklerin internet ortamında paylaşıldığı da kaydedildi. Kararda, “Şüphelilerin bu yolla FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’nün Türkiye Cumhuriyeti devletini ve yöneticilerini teröre yardım eden ülke konumuna sokarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılatmak amacına bilerek ve isteyerek yardım ettikleri, bilgi, fotoğraf ve belgeleri hangi yolla temin ettiklerini bildirmedikleri, gizli kalması gereken belgeleri casusluk maksadıyla temin ettikleri ve açıkladıkları” ifade edildi.
“Eylemler gazetecilik faaliyeti kapsamında değerlendirilemez”
“Eylemlerin gazetecilik faaliyeti kapsamında değerlendirilemeyeceği” anlatılan kararda, ret gerekçesi şöyle açıklandı: “Basın Kanunu’nun 11. maddesinin cezai sorumluluğu düzenlediği ve gazetecilerin de haber yaparken içinde yaşadıkları ve vatandaşı oldukları devletin kanunlarına ve yargı kararlarına uymak zorunda bulundukları, şüpheli savunmaları ve yapılan yayın içeriklerine göre kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir delillerin mevcut olduğu, atılı suçlar ve öngörülen ceza miktarlarına göre de tutuklama tedbirinin orantılı bulunduğu anlaşıldığından usul ve yasaya uygun İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği’nin 26 Kasım 2015 tarihli kararına itirazın reddine ve şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.”