CUMHURİYET Gazetesi Vakfı kurucularından ve eski yönetim kurulu üyesi Alev Coşkun, gazete yönetiminin yenilenmesi kararı çıkabilecek 24 Kasım’daki duruşması öncesinde Cumhuriyet gazetesi hakkında başlatılan FETÖ soruşturmasını ‘şüpheli bulduğunu’ söyledi. Coşkun, Cumhuriyet logosu üzerinde terör örgütü FETÖ lideri Fetullah Gülen’in resminin yayınlanarak gazetenin 90 yıllık ilkelerinin çiğnendiğine de dikkat çekti.
GÜLEN’İN SÖZLERİ VAR
Cumhuriyet gazetesinde çıkan Fetullah Gülen haber ve fotoğraflarına da dikkat çeken Cumhuriyet Vakfı eski Yöneticisi Alev Coşkun, “23 ve 24 Mayıs 2015 tarihli Cumhuriyet gazetesi nüshalarına bakılırsa, Cumhuriyet logosunun üzerine Fetullah Gülen resimlerinin, haber veriliyormuş gibi konulduğu görülür. Bu, Cumhuriyet’in 90 yıllık geleneklerine aykırıdır. Logonun üzerine konulamaz. Cumhuriyetin kırmızı çizgisi aşıldı” dedi.
CEZAEVİNDEN OY VERİLDİ
Cumhuriyet Vakfı Kurucu yönetim kurulu üyesi olduğu halde yönetimden uzaklaştırılan Alev Coşkun açtıkları dava dolayısıyla mahkemeye verdiği ifadesinde ise şunları anlatmıştı: “Ben 1993 yılında Cumhuriyet Vakfının kurucu yönetim kurulu üyesiyim ve 2013 yılına kadar bu görevimi sürdürdüm.(…) 2013’te Aydın Aybay’ın vefat etmesi üzerine Vakıf senedinin ilgili hükümleri uyarınca yönetim kurulu üyeleri içerisinde bir üye seçilme zorunluluğu kapsamında 2 Nisan 2013’te oylama için toplandık. Mustafa Balbay Cezaevinde olduğu için bir diğer yönetim kurulu üyesi olan İnan Kıraç da yurtdışında olduğu için oylarını kapalı zarf ile gönderdiler. Bu oylardan Balbay’ınki kabul edilirken, Kıraç’ın oyu kabul edilmedi. Ben bu duruma itiraz ettim.”
BÖYLE EL DEĞİŞTİRDİ
“Seçime devam edildi. Önder Çelik ve Mustafa Pamukoğlu beşer oy aldı. Bu durumda başkan olan Orhan Erinç’in oyu iki oy sayıldı. Başkan oyunu Önder Çelik’e verdiği için Çelik yönetim kurulu üyeliğine katıldı. Ancak bu oylamada kapalı zarf içerisinde gönderilen İnan Kıraç oyunu Mustafa Pamukoğlu’na vermişti. Eğer oyu gerçeli sayılsaydı Pamukoğlu yönetime girecekti. 7 Ekim 2013’te vakıf senedine göre yapılması gereken yenileme seçminde Şevket Tokuş ve beni seçmediler ve bizim yerimize Nail İnal ve Musa Kart’ı yönetime seçtiler. Bir süre sonra Nail İnal, İbrahim yıldız ve Mustafa Balbay’ı da yönetime tekrar seçmeyerek yönetimden uzaklaştırıyorlar.”
Alev Coşkun Cumhuriyet’te yaşanan değişimi ise şöyle anlattı: “Böylece Cumhuriyet Vakfı’nın yapısı değişti. Gazete genlerinden yavaş yavaş uzaklaştırıldı.Bu arada Cumhuriyet Gazetesinin 90 yıldır elde ettiği bütün gayrimenkuller satıldı. Örneğin Cumhuriyet Vakfını kuran Berin Nadi’nin, Nadir Nadi ile birlikte oturdukları ve noter vasıtasıyla vakfa hibe ettiği daireyi bile sattılar. Gazetenin Ankara bürosunu ve İzmir bürosunu sattılar. İşler dayanılmaz bir hal aldığı için Gazeteyi kuran aileyi temsil eden Şevket Tokuş, Mustafa Pamukoğlu ve ben Şubat 2016’da seçimler için iptal davası açtık. Dava halihazırda devam etmektedir ve 24 Kasım’da karar duruşması var.”
BU SORUŞTURMA FARKLI
Cumhuriyete operasyonun Cumhuriyet Vakfı seçimlerinde yapıldığını ifade eden Alev Coşkun “18 Ağustos 2016’da soruşturmaya başladığı söylenen son savcı ile bizim yürüttüğümüz hukuk mücadelesi arasında bir ilişki yoktur. Bizim hukuk sürecimiz devam ederken, konuya tartışmalı bir şekilde boyut eklendi. Buna karşıyız” dedi.
ERGENEKON SÜRECİNDE ELE GEÇİRİLDİ
CUMHURİYET gazetesinin sembol isimlerinden Uğur Mumcu’nun hukukçu kardeşi Ceyhan Mumcu, Cumhuriyet gazetesinin Ergenekon sürecinden itibaren terör örgütü FETÖ tarafından ele geçirilmeye başlandığını belirterek “Yaşasaydı Uğur Mumcu bugün bu yöneticileri kapıdan içeri sokmazdı” dedi. Mumcu, şunları söyledi: “Cumhuriyet gazetesi bugün hiç tanınmayacak bir halde. Uğur yaşasaydı, ya bu isimler Cumhuriyet gazetesine giremezdi ya da Uğur böyle bir Cumhuriyet’te olmazdı. Ergenekon davasıyla, FETÖ Cumhuriyeti ele geçirmeye başladı. O tarihte bu avukatlar ve isimler ortaya çıktı. İlhan Selçuk’un da hastalanması ve vefatıyla birlikte gazeteyi ele geçirdiler. Yayın politikasını değiştirdiler. Bunun sorgulanması lazım.”- Star