Muammer Kaddafi’nin ölümünden sonra yeniden dalgalanmaya başlayan Libya bayrağı, işadamlarına ilham kaynağı oldu. İki aydır İstanbul’a gelip giden Libyalı işadamı Abud al Naser, kırmızı, siyah ve yeşil renkteki ilk bağımsızlık bayraklarından gümüşten takı tasarımı yaptırıyor.
"Muammer Kaddafi’nin ölümünden sonra Libya’da ‘Ne yapabiliriz?’ dönemi yaşıyoruz." Bu söz geçen hafta İstanbul’a gelen Libyalı işadamı Abud al Naser’a (36) ait. Kendisi iki aydır ülkemizle iş bağlantıları kurma çabasında. İlk projesi, Libya’nın yeni bayrağından takı tasarımı yaptırmak. Kaddafi’nin ölümünden sonra ülkenin semalarında dalgalanmaya başlayan bu bayrak, Naser’in ifadesine göre gençler tarafından çok seviliyor. Sadece erkeklerin değil, kadınların da göz bebeği. Ne de olsa yeni Libya için daha güzel günlerin, umudun bayrağı.
Aslında bu bayrak yeni değil. Hikâyesi Libya’nın İtalya sömürgesinden kurtulduğu yıllara dayanıyor. Kırmızı, siyah ve yeşil renklerde üç şeritten ve siyah şeridin üzerinde beyaz ay-yıldızdan oluşan bayrak, 1951’de ülke bağımsızlığını kazandıktan sonra Libya Krallığı’nın bağımsızlık simgesi olarak tasarlanmış. Yerel geleneklerden ve Libya’da etkili olan Senusiye hareketinden izler taşıyor. 1969 Eylül’ünde Kaddafi öncülüğünde Kral İdris’e karşı yapılan darbe sonucu yeni yönetim, bayrağı da değiştirmiş. Kaddafi döneminde bu bayrakla ilgili her şey yasaklanmış. Ne renkleri kullanılabilmiş, ne de hatıra olarak evlerde saklanabilmiş.
Trablus’ta toptancılık yapan ve Oya adlı şirketi bulunan Naser, 2000’den bu yana kuyumculuk sektörünün içinde. Bilgisayar üzerine 3 yıl eğitim almış. Dayısı uzun yıllardır Türkiye ile altın ticareti yapıyor. Tüm Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi Libya’da da altına büyük bir ilgi var. Ancak toptancıların çoğu daha ucuz olduğu için gümüş takılara dönüyor. Geçtiğimiz çarşamba günü ülkesine geri dönen Naser, 10 gün içinde 11 firmayla görüşüp incikli boncuklu, taşlı tasarımların yanı sıra bayraklı yüzük, kolye, küpe siparişleri verdi.
En son görüşmesini Çemberlitaş’taki Silver Market’le yapmak üzereyken tanıştığımız Naser, "Kaddafi cezasını buldu. Adil bir adam değildi. Halkına çok zulmetti. Özgürlüğün bedeli ağırdır. Libya halkı bu bedeli ödedi. Meyvesini inşallah yiyeceğiz. Ülkemizi daha iyi günler bekliyor. Gelecekten çok umutluyuz. Libya halkı Türkiye’yi çok seviyor." diyor. Silver Market’in deneyimli tasarımcısı Yeliz Koçer’in Libya bayrağından yola çıkarak yaptığı yüzüklerden şimdilik 6 kilo sipariş veren Naser, 15 gün sonra tekrar geleceğini ve yeni tasarımları heyecanla beklediğini söylüyor. Sandıklardan çıkan bayrağın hikâyesi, geleceği gören Naser gibi iş adamlarının inşallah işine yarar. İki ülke için de bol kazançlı yatırımlara vesile olur.
Kuyumcu çırağı olarak iş hayatına başlamış
Abud al Naser (solda), yeni bayraklarını sembolize eden yüzükleri Çemberlitaş’taki Silver Market’e yaptırıyor. Firmanın sahibi Fahrettin Altın, 1987 yılında kuyumcu çırağı olarak gümüş dünyasına adım atmış. 1996’da Silver Market adıyla kendi işini kurmuş. İki yıldır gümüş ve bronzdan Osmanlı motifli otantik takılar yapıyorlar. İç piyasa için kaftan, vav ve semazen serisi hazırlıyorlar. Endonezya, Malezya, Çin, Tayland ve son zamanlarda Libya’dan bu takılara büyük bir ilgi var. Altın, "Türk dizilerinden sonra Arap Baharı’nın ekonomimize olumlu yansımalarını görmeye başladık. İnşallah devamı gelir." diyor.
Zaman