Küresel piyasalar, dünya ekonomisini yöneten büyük merkez bankalarınınyaptıkları “gizli anlaşma” gereğince koordineli kararlar alıp almadığını tartışıyor.
Önemli merkez bankalarının geçen ay Çin’in Şanghay kentinde yapılan “G20 Bakanlar ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı“nda, güçlenen doları dizginlemek için gizlice anlaştıkları yönündeki spekülasyonlar finans dünyasının gündemine oturdu.
ABD Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB), Japonya Merkez Bankası (BoJ) ve İngiltere Merkez Bankasının (BoE) geçen hafta aldığı “güvercin” kararlar ve dolardaki değer kaybı da bu spekülasyonları destekledi.
New York Bestseller listesine giren kitapların yazarı ve Societe Generale’nin eski ABD Genel Müdürü ve ekonomist Lawrence McDonald, AA muhabirinin konuya ilişkin olarak sorularını yanıtladı.
Belli başlı merkez bankalarının koordineli hareket etme olasılığının giderek yükseldiğini, ocak ayında yazdığını hatırlatan McDonald, Fed’in 16 Mart’ta açıkladığı güvercin kararların gizli anlaşma tezini iyice güçlendirdiğini belirterek, “Korkak Fed, Şanghay’daki G20 toplantısında bir anlaşma yapıldığını açıkça gösterdi.” dedi.
“Gizli anlaşma için kanıt yok”
Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü Uzmanı Tamim Bayoumi ise gizli bir anlaşmaya yönelik spekülasyonlarının çıkmasını anladığını ancak bunlara inanmak için yeterli kanıt olmadığını söyledi.
Bayoumi, “ECB ve Fed büyümenin zayıfladığını görüyor. Dolayısıyla neyi, neden yaptıklarını açıklamak için komplo teorileri üretmeye gerek yok.” değerlendirmesinde bulundu.