“Geçen yıl birikimimin önemli bir kısmını bu işe yatırdım. Şu anda biraz değer kaybetmiş olsa da, yeniden yükseleceğini düşünüyorum. Sonuçta risk var ama yükseldiği zaman hiçbir üründe olmadığı kadar çok kazandırıyor. O yüzden paramı buraya yatırdığıma pişman değilim. Batarsa en fazla bir miktar paramı kaybederim, ama yükselirse zengin olacağım.”
Deutsche Welle’de yer alan habere göre; Adını vermek istemeyen 30’lu yaşlarında bir banka memuru, son yıllarda dünyayı kasıp kavuran Bitcoin çılgınlığına ilişkin görüşlerini işte bu sözlerle anlatıyor. İstanbul’da yaşayan, ortalamanın üzerinde gelire sahip bu kişi için kripto para birimleri kısa yoldan zengin olmanın anahtarı…
Türkiye’de de, tüm dünyada olduğu gibi, Blockchain sistemi ve kripto paralar her geçen gün daha da popüler hale geliyor. Yalnızca birkaç yıl önce yüz dolarlık bitcoin alıp bugün milyonlarca dolarlık servete kavuşanların hikayesi kulaktan kulağa dolandıkça, kripto paraların ünü de giderek artıyor. ARK Invest ve Coinbase tarafından Coinbase kullanıcı aktivitelerine dayalı olarak yapılan hesaplamalara göre, dünya genelinde 10 milyondan fazla kişinin Bitcoin kullandığı tahmin ediliyor. Buna karşın tam kullanıcı sayısının tespit edilmesinin oldukça zor olduğu belirtiliyor. Türkiye’de ise 40 binin üzerinde Bitcoin sahibinin olduğu, günlük işlem miktarının ise 50 milyon TL’yi aştığı belirtiliyor.
İlk öneri MHP’den geldi
Çoğu ekonomist tarafından ‘riskli bir balon’ olarak nitelendirilen, kimilerine göre ise finansal sistemi yeniden tanımlayacak ‘devrimci’ bir teknoloji olan bu sistem, hükümetlerin de yakın takibinde. Türkiye’de de kripto paralara ilişkin yasal düzenleme ihtiyacı giderek artıyor. Bu konu yavaş yavaş siyaset arenasının bile gündemine girmiş durumda. Siyasetteki tartışmanın ana eksenini ise yerli Bitcoin oluşturmak, yani ‘Turkcoin’ projesi oluşturuyor. Projeyi ilk öneren isim MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu. Tanrıkulu Aralık 2017’de yaptığı bir açıklamada Varlık Fonu destekli yerli dijital para birimiyle, güvenli dijital para transferinin sağlanabileceğini belirterek, hükümete “Turkcoin’i kurun” önerisinde bulundu.
Çalışma grubu kuruldu
Hükümet de bu kapsamda ilk adımını attı ve Ocak ayı başında Hazine Müsteşarlığı’na bağlı Finansal İstikrar Komitesi’nde kripto paralara ilişkin düzenlemelerin geliştirilmesi için bir çalışma grubunun oluşturulmasına karar verildi. Geçen hafta Bitcoin ile Blockchain platformunun birbirinden ayrı ele alınması gerektiğini belirten Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Bahsedilen bu para birimleri Türkiye’de legal değil, legal altyapısı yok. İkincisi gelecekte bunların akıbetine ilişkin dünyada ortak bir fikir yok, ciddi soru işaretleri var. Biz Türkiye’de kripto para anlamında kendimize özgü bir çalışma yapmayı düşünüyoruz” açıklamasını yaptı. Şimşek’ten 3 gün sonra, 10 Şubat tarihinde ise Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Bitcoin’i “global bir saadet zinciri” olarak tanımlayarak, “Türkiye’nin kendi kripto parasını üretmesi, her ülkenin böyle bir şeye girişmesi doğru değil, şu an için sağlıklı bulmuyorum” dedi ve yerli kripto para konusuna mesafeli durmanın faydalı olacağını dile getirdi.
Peki, ardı ardına yapılan bu açıklamalar ne anlama geliyor? Türkiye, yerli kripto para konusunda nasıl bir adım atmaya hazırlanıyor?
“Aşırı önem atfediliyor”
DW Türkçe’ye konuşan Ekonomist Uğur Gürses’e göre, ekonomi yönetimi ‘Turkcoin’ üretmek ile değil, kripto paralar ile ilgili yasal mevzuatı hazırlamakla meşgul. Dolayısıyla Gürses’e göre ufukta yerli bir kripto para projesi gözükmüyor. “Kripto para üretmek, fabrikada ürün üretmeye benzemiyor” diyen Gürses, Türk Lirası’na güvensizlik olduğu dönemlerde insanların altın ve dövize yönlendiğine dikkat çekerek, “Bitcoin, işlevi gereği en çok altına benziyor. Teknolojik gelişim güzel evet ama açıkçası bu konuya aşırı önem atfediliyor” değerlendirmesinde bulunuyor. Türkiye’nin “bizim de bir coin’imiz olsun” demesinin doğru olmayacağını, bunun ancak piyasadan böyle bir talep gelmesi sonrasında gündeme gelebileceğini ifade eden Uğur Gürses, “Coin’in para işlevi görebilmesi için bir ölçü değeri olması ve rezerv olarak tutuluyor olması lazım. Ama şu an gelecekte yükseliş olacağı düşüncesiyle talebi arttığı için fiyatı artan bir yatırım aracı görünümünde” diye konuşuyor. Kripto para birimlerine ilişkin tüm dünyada vergilendirme çalışmaları yapıldığına işaret eden Bürümcekçi Araştırma ve Danışmanlık şirketinin sahibi Haluk Bürümcekçi de, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Türkiye’de yerli bir bitcoin üretmenin şu aşamada söz konusu olduğunu düşünmüyorum. Asıl olan piyasayı regüle edecek bir mevzuat oluşturulması diye düşünüyorum” şeklinde konuşuyor.
“Merkez Bankaları kripto para çıkarabilir”
Ancak kripto para birimlerinin her şeyi değiştireceğini düşünen ve Bitcoin düzeninin geleceğini çok parlak gören kesimler de var. Örneğin 18 yılı aşkın süredir finans sektöründe yöneticilik yapan QNB Finansinvest Yönetim Kurulu Üyesi C. Özgür Güneri, 1 Şubat 2018’de görevinden ayrılarak Türkiye’nin ilk, dünyanın dördüncü bitcoin alım-satım platformu BTCTürk’ün yüzde 95’ini satın aldı. Güneri ayrıca, blockchain ve kripto para teknoloji hizmetleri sağlayan BTC Trader’ın CEO’su oldu. Bu transfer, pek çok finansçının yeni dönemde yüzünü blockchain sistemine çevireceğinin habercisi olarak nitelendiriliyor.
Bitcoin ve benzer teknolojilerin önümüzdeki yıllarda fiziksel paranın yerini alabileceğini vurgulayan Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz’a göre, Türkiye’nin de bu konuda adımlar atması şaşırtıcı olmayacak. DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, dünya ekonomisine giderek daha çok yön vermeye başlayan Çin Merkez Bankası’nın kripto paralar konusunda çok ciddi bir çalışma yürüttüğüne dikkat çeken Yılmaz, “Çin Merkez Bankası’nın amacı parayı işlem bazında takip ederek, daha somut çıkarımlara ulaşıp para teorisini güçlendirmek. Yakın bir gelecekte merkez bankalarının kripto paraları ile karşılaşmamız şaşırtıcı olmayacak. Türkiye’nin de bu alana yönelmesi gerçekçi” diye konuşuyor.
Yeniden yükselmeye başladı
Öte yandan yılbaşından beri yüzde 40’a yakın değer kaybeden kripto para piyasası, yeniden yükselişe geçmiş durumda. Kripto para birimleri ile ilgili dünyanın farklı ülkelerinde getirilen “düzenleme” ve “kısıtlama” haberlerine bağlı olarak piyasalarda yaşanan dalgalanmaların etkisi azalırken, kripto para birimlerinde genel artış görüldü. Toplam bin 526 adet sanal para biriminin oluşturduğu piyasanın hacmi, yeniden 400 milyar doları aşarak 415.8 milyar dolara çıkarken, kripto para birimleri piyasasının belirleyicisi, piyasanın yüzde 34.4’ünü oluşturan Bitcoin ise yüzde 4.89 artışla 8,474 bin dolardan işlem gördü. Kripto para piyasasındaki son 24 saatlik işlem hacmi ise 18.6 milyar dolar olarak hesaplandı.