Bosna Hersek’te tekrar Boşnak – Türk öğrencilerinin yaptığı güzel bir işbirliğine imza atılıyor. Geçen yıl haklarında yazı yazdığımda bana ‘’birlikten kuvvet doğar’’ lafını hatırlatıyorlar demiştim. Aynen de öyle… Birlikte ne kadar güzel işlerin yapılabileceğini ve sürekliliğin de olabileceğini gösteriyorlar.
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi CASES (Culture, Art, Sport, Education and Social) Club üyeleri ile Mavi Kelebek Erkek Öğrenci Yurdu öğrencileri tarafından yazılan oyun Boşnak Kültür Merkezi’nde sergilenecek. Bu tiyatro oyunun ismi ‘’Bir Ressamın Hayatı’’, senaryosu öğrenciler tarafından yazılmış ve iki dilde (Türkçe ve İngilizce) olarak sahnelenecek, alt yazı ise Boşnakça ve Türkçe olacak. Eh tabi, oyunu yazanlar Boşnaklar ve Türkler olunca, oyunun konusu da Bosna ve Türk sahnelerinden oluşuyor, biraz komedi daha fazla ise dram tiyatrosu olacak.
Organizasyonun içinde yer alan öğrencilerden Mehmet Yasir Cebeci, genel olarak tüm tiyatro organizasyonlarındaki amaçlarını ‘’dillerin söyleyemediğini sanatla anlatabilmek yahut dillerin anlattığını, idrak edemeyenlerin gönlüne sanatla anlatabilmek’’ olarak ifade ediyor.
‘’Bir Ressamın Hayatı’’ oyunu bu ekibin ilk oyunu değil. İlk oyunları, Necip Fazıl Kısakürek’in yazdığı ‘’İbrahim Ethem Hz.’’ Hayatını konu eden bir tiyatro oyunu olmuştu. İkinci oyun ise ki bundan önceki yazılarımda da bahsetmiştim, ‘’Kako ne moze’’ (Nasıl olmaz) isimli, senaryosu öğrenciler tarafından yazılan ve üç dilde (Türkçe, Boşnakça, İngilizce) oynanan trajik komik bir oyundu. İlk tiyatro oyunlarında izleyici sayısı 670 kişi iken ikincisinde bu sayı 860 kişiydi, bu yıl ise doğal olarak beklentileri de daha yüksek. Üç senedir düzenlenen organizasyonlardan elde edilen ücret Bosna Hersek’te yardıma muhtaç ailelere gitmiş. Bu yıl ise oynanacak bu oyunun gelirinin %80’i acil yardıma ihtiyacı olan Suriye halkına gönderilecek.
Bu şekilde sadece güzel bir işbirliğini eğlenceye dönüştürmeyi değil, aynı zamanda insan olarak taşıdığımız ‘’yardım elimizi uzatma’’ sorumluluğunu da unutmadıklarını ve ikisinin bir arada olabileceğini göstermekteler.
Umarım bu projeler ve öğrenciler, ‘’Ne yapabilirim?’’ diye kendilerine soran diğer öğrencilere güzel bir örnek sunuyordur. Çünkü ‘’Vatan/lar gençlere emanet’’ derken böyle gençlere güvenerek onu diyebiliyoruz.
Nerede olursak olalım…
Yapabileceklerimiz illa vardır…
Yeter ki vatanlara sahip çıkalım.
Oyunun özeti: Allah’ı bilmeyen bir ressam tüm hayatı boyunca çizmek istediği o resmi bitirmek için bu kez daha kararlıdır. Kendisi bu resmi çizemeyeceğini anlayınca hayalinde bir Şair tasarlar ve artık seyirci bu Ressamın hayatını o Şairin gözünden izlemeye başlar. Kendisinin çok kötü bir insan olduğunu düşünen Ressam bu sebeple Şairi cezalandırmak adına bir hapishaneye koyar. Şair hapishanede bir gün üniversite yıllarında yaşamış olduğu bir ana gider. Bu anın yaşandığı oyunumuz ingilizce devam eder.
Türkçe ve İngilizce sahnelenecek, Boşnakça altyazı ile gösterime sunulacak oyunumuz şu sorunun cevabı ile biter: Peki, Ressamın ölmeden önce çizdiği resim neydi? (http://www.thelifeofapainter.com/ )