Her yıl Norveç Edebiyat ve İfade Özgürlüğü Akademisi’nin(Bjørnson Akademi) Norveç’in ünlü milli şairi Bjørnstjerne Bjørnson adına verdiği ‘Bjørnson Ödülü’ bu sene Yaşar Kemal’e verildi. Kemal’e ödülünü, Norveç Edebiyat ve İfade Özgürlüğü Akademisi Başkanı Knut Odegard takdim etti.
9 Kasım 2013‘te Norveç’te düzenlenen ödül töreninde Yaşar Kemal’e ödülünü veren Akademi Başkanı Knut Odegard yaptığı konuşmada “Sizin sanatınız hem gelenekseli çağdaşa taşıdı hem de yeniledi. Siz her zaman dayanışmanın şairisiniz ve her zaman zayıfların, baskı altındakilerin yanında oldunuz” dedi.
Törende Akademi üyeleri Aase Gjerdrum ve Thorvald Steen da birer konuşma yaptı. Gjerdrum, Yaşar Kemal’in Yer Demir Gök Bakır kitabı üzerinden, Kemal’in romanlarındaki çağdaşlık ve zaman ötesi nitelikleri anlattı. Steen ise Anadolu’nun Gizli Tarihi başlıklı konuşmasında “Anadolu’nun katmanlı tarihinin Batı’nın kendi geçmişini de anlaması için hala gizli kalmış bir hazine olduğunu ve Yaşar Kemal’in bu gizli anahtarı elinde bulundurduğunu” söyledi.
Törende yaptığı konuşmasına “Hiç kimse aklından çıkartmamalı, her savaş bir ölüm fermanıdır. Yenenler de yenilenler de, savaşların dışında kalanlar da aynı yıkımdan kurtulamazlar…” diye başlayan Yaşar Kemal ise, cümlelerini şu sözlerle bitirdi:“Sanat insanların dünyaya bağlılığının, sevincinin büyük türküsüdür. Gerçek sanat yalanın, tüketici oburluğunun zulmün, şiddetin, bitip tükenmeyen anlamsız savaşların, bütün kötülüklerin karşısındadır. O, her çağdaki çarpıklıklara karşı savaşım vermiştir. Çünkü, ne olursa olsun, her biçim sanatın birinci işi başkaldırıdır. Biliyoruz, bu karşı çıkma hiç de kolay değil. Bütün değerleri aşındıran, tüketen yaşayış önce sanata vuracak, gerçek sanatı boy hedefi yapacaktır. Sanatsal karşı çıkmalar sivil örgütlenmelerden güç aldıkça daha sağlıklı ve etkilidir. Bağımsız, ilkeli sivil örgütlenmelere, forumlara her zamandan fazla ihtiyaç vardır. Adında edebiyat ve ifade özgürlüğünü birlikte taşıyan Norveç Akademisi gibi kuruluşlar hiç yılmadan insan onurunu savunmayı sürdürdüğü, insanlığın tek çiçeğe, tek renge, tek kokuya, dünyanın tek dile kalmaması için mücadele ettiği müddetçe, insanı insan yapan değerleri yok etmeye hiç kimsenin gücü yetmez.”