Sen değilsin, ırmaktır akan!

Yazarlar
Gökhan Özcan’ın Yenişafak gazetesindeki yazısı… Kendine karşı ikiyüzlü olmaktan vazgeçemeyenler, gerçeğin iki yakasını asla bir araya getiremezler. Bir insan gönül evinin duvarlarına bir ş...
EMOJİLE

Gökhan Özcan’ın Yenişafak gazetesindeki yazısı…

Kendine karşı ikiyüzlü olmaktan vazgeçemeyenler, gerçeğin iki yakasını asla bir araya getiremezler.

Bir insan gönül evinin duvarlarına bir şey asacaksa, her şeyden önce itiraflarını asmalı.

Bu devirde yaşayan hemen herkes, kaçınılmaz bir şekilde, herhangi bir yüksek iddiayı yüksek perdeden seslendiremeyecek kadar yalana bulaşmış durumda.

Kendi rengimizi bilebilmek için, dünyadan üstümüze bulaşan diğer renklerin farkında olmalıyız.

Her şeyi bu kadar kendimiz için isterken, başkalarına bir şeyler vermeyi nasıl becerebileceğiz?

Neredeyse hiç kimse dizginleri elinden bırakmaya niyetli değil ve neredeyse hiç kimse kendine râm olmayanı sevmeye gönüllü olmuyor artık!

“Neredeydin?” diye sordu öfkeyle biri. “Sen bendeydin ama demek ben sende değildim!” dedi diğeri.

Eskiden Mecnun’un sadece Leyla’sı vardı; şimdi sanki Leyla’nın sadece Mecnun’u yok!

“Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever/ Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever” diyor Fuzulî.

Kuş besleyenler, yavru kuşlar uçup kümesten kaçmasın diye kanatlarının tüylerini çekip koparırlar. Bu devirde herkes sevdiklerine karşı biraz öyle…

Acziyetimiz, bizi suyun üstünde tutacak tek mazeretimiz!

İnsanlar deniz fenerleri gibi yerlerinde sabit değil; istemeseler de dalgalar bir yere doğru sürüklüyor onları.

Dünyanın bir ucundan diğerine akan ırmaktır, beraberinde götürdüğü kuru yapraklar bunu bir bilse!

Rüzgar gülü gibi kendini zuhûrâta bırakıp, esen her rüzgarla sermest yaşayıp giden insanlar da var.

“Ben yokken neler oldu?” diye merakla sordu biri. “Olacak olanlar oldu” dedi diğeri.

Kolunda saati yoktu, çok icap ederse zamanı kalp atışlarından takip ederdi.

İmam-ı Gazâlî’den bir nasihat: “Ey oğul! Ahirette selâmet istersen kimseyi incitme. Bir çocuk görünce ‘Bu günah işlememiş masumdur. Ben günahkârım, bu benden üstündür’ de. Kendinden yaşlı birisini gördüğün zaman da, ‘Bu benden çok ibadet etmiştir. Benden efdâldir’ de.”

Eğer kulak nasihat almaya razı değilse, dilin susup düşünmeye herhalde imkânı olmaz.

Susmak bilmeyen için papağanda nice dersler var!

Güzel konuşanın sözü sükûn üzredir, güzel dinleyeni bulursa sese bürünür, dile gelir, hayat bulur.

Cana dokunacak sözün olsun da” dedi meczup, “var yine de kimseye söyleme!

  • Universitas terbaik Tapanuli
  • tutorial dan tips zeverix.com
  • https://insidesumatera.com/
  • https://prediksi-gopay178.com/
  • https://margasari.desa.id/
  • https://sendangkulon.desa.id/