Put kırıcı’nın çağrısı

Yazarlar
Akif Emre Yenişafak gazetesindeki yazısında “Hac” duygularını yazıyor ve ihramlara ulusal sembollerin işlenmesinin Hac’cın ruhuna uymadığını ancak ilk defa bundan rahatsız olmadığını...
EMOJİLE

Akif Emre Yenişafak gazetesindeki yazısında “Hac” duygularını yazıyor ve ihramlara ulusal sembollerin işlenmesinin Hac’cın ruhuna uymadığını ancak ilk defa bundan rahatsız olmadığını söylüyor. İşte o yazı…

Tüm peygamberler birer put kırıcıdır. 

Tüm peygaberler inşa edicidir, hakikat burcunun inşaası…

Çağırdıkları mutlak hakikatin yeryüzündeki somut karşılığını inşa ederler.

Nuh şirkle mücadele etti sonra gemi inşa etti. Ve insanları kurtuluşa, inşa ettiği gemiye çağırdı.

Hz ibrahim her şeyden önce bir put kırıcıydı, sonra Kabe’yi inşa etti ve insanları çağırdı. Akıl ve fizik şartların ötesinde yüklenilen ilahi misyon bu kadar net tezahür edebilirdi; sert coğrafya ve iklimde kimsesiz bir çöle oğlunu ve karısını terkedip giderken hiç bir rasyonel akla sığınmadı elbette. Oğlu İsmail’le Kabe’yi inşa ettiğinde bu ıssız vadideki ‘ev’e insanları çağııracaktır. Önce putları kırdı sonra inşa etti ardından insanları buraya çağırdı, bu ıssız çölde inşa ettiği mabede kim gelirdi?

Kabeyi ve etrafında tavaf eden binleri seyrederken zihnimden geçen çağrışımlar…

Kabe bu kavurucu sıcakta tavaf edenlerle dolu… Biraz yüksekte, baş hizasından bu akıp giden kum seline bakıyorum. Önümde Makam-ı İbrahim, siyah örtüsünün üstüne ihram giymiş, yükselen Kabe ve etrafında akan insan seli. ‘Şu akıp giden kum seline bak, ne durması var ne dinlenmesi…’

Kabe ve tavaf yani sabit ve haret.. Mekan ve hareket…

Hz Peygamber’in Veda Hutbesi’nde dudaklarından şu cümlenin döküldüğü rivayet edilir: işte zaman döne döne başladığı noktaya geldi…

Tavaf, zamanı doğrusal bir çizgi üzerinde algılayan modern aklın idrakini parçalayan bir anlam sunuyor aslında. Mutlak hakikat adına inşa edilen ‘sevgilinin evi’nin etrafında dönüş; insanın kendi mikro alemindeki zaman döngüsünün başlangıç noktasını idrakin teyidi olsa gerek. 

Makro planda kozmosun zaman içindeki gayesini işaret eden nokta ile insanın kendi serüveninde bunu bizzat deneyimlemesi…

Sürekli akan akarken sabit olanı, değişmez hakkati ikrar eden dönüş…

Kabe’yi seyretmek neden ibadettir

Gözün ve gönlün seyrettiğini Kabeyi görmeden anlamak ne mümkün. İnsanın gölgesi gönlü dolunca kaybolur

Put kırmak arızi olanı bertaraf etmektir; asıl olan inşa etmek… Herşeyden önce put kıran olmak yani ‘la’ demek gerekiyor. İbrahim’in kırdığı putları değil inşa ettiği ev, yaptığı tevhid çağrısıdır asıl olan. Ama o putlar insanın döne döne tamamladığı kendi zaman döngüsünde hep karşısına çıkacak. Ne gam sığınılacak bir ev, insanları çağıracakları bir sığınak yani hakikat hep var olacak…

Hz ibrahim bu ıssız yerde inşa ettiği Kabe’ye insanları çağırırken çağlar boyunca akıp gelenlerin çağıltısının böylesi çoşkulu cem oluş manzarası serdedeceğini düşünmüş müydü?

Bugünün anekdotu: Hacı adaylarının ihrama bile bayrak işlemesi mahşeri yaşama provasına tam tezat buluyorum. Tüm dünyeviliklerden, işaret ve namdan arınmak için giyilen ihramın, Hacc’ın ruhuna uymuyor.

yazının devamını okumak için…

Hele ulusal bayrak yarışına dönen organizasyonların giydirdiği Hacc kıyafetlerindeki yazılar hacıları canlı reklama dönüştürüyor.
Bu uygulamadan ilk kez rahatsızlık duymadım, hatta hoşuma bile gitti: önümde yürüye ince uzun boyle iki Müslümanın yeleklerinin sırt kısmina ‘Nepal hacc organizasyonu’ yazıyordu. Uzakdoğu’nun bilinmez Nepalli Müslüümanlarının, Çinli Huyi Müslümanlarının Boşnakla, Kürtle, Berberiyla, Tatarla aynı çağlayanda akması..