Engin Ardıç’ın Sabah gazetesindeki yazısı…
Çanakkale muharebelerini kurtuluş savaşımıza “yapıştırma” çabası artık kabak tadı vermiştir.
Çanakkale, Osmanlı İmparatorluğu’nun muharebesidir. Orada Arap askeri de vardı, Kürt de, Yahudi de, Ermeni de.
Başımızda da bir Alman komutan!
Atatürk de oradaydı, önce yarbay, sonra albay rütbesiyle.
Ne ki, bu son derece önemli muharebe ve parlak zafer resmi tarihçiler tarafından dünya savaşından koparıldı, kurtuluş savaşımıza “monte” edildi.
İçinde Atatürk geçtiği için.
Buna karşılık, diğer “yerel” zaferlerimiz, örneğin Kut-ül Amare, örneğin Baku’ya girişimiz, içinde Atatürk geçmediği için unutturuldu.
Kafalar karıştırıldı. Bugün, Çanakkale’de dünya savaşının sonuna kadar, yani 1916, 1917 ve 1918 yıllarında da sürekli çarpışıldığını ve Atatürk’ün de hep orada olduğunu sanan ve aramızda aydın diye dolaşan cahiller de var…
Neyse, sonuçta dünya savaşında yenildik.
1915 yılında Çanakkale’yi söktüremeyenler, 1918 yılında boğazı ellerini kollarını sallaya sallaya geçip İstanbul’a geldiler.
Sonra, Atatürk’ün dediği gibi “geldiklerigibi gittiler“, o ayrı.
Hamaset yarışına ve de “çarpıtma” yarışına elbette Sayın Kılıçdaroğlu da balıklama atladı şimdi.
“Çanakkale şehitlerini anıyoruz,biz tarihimizi bilerek, verdiğimiz şehitlerin kanlarının ne kadar değerli olduğunu unutmadan sandığa gideceğiz” demiş.
Ne alakası var Kemal Bey?
Ne alakası var, imparatorluğun çöküşünü üç yıl geciktiren bir zaferle, şimdiki anayasa referandumunun?
“Hangi bedelle biz bu cumhuriyeti kurduk?” diye de eklemiş.
Çanakkale’yle cumhuriyetin ne ilgisi var, hele referandumun ne ilgisi?
Şehitlerimiz “cumhuriyet kurulsun” diye mi öldüler, “aman parlamenter sistem devam etsin” diye mi?
Uluorta ve de desteksiz sallamayınız Kemal Bey.
Cumhuriyet için çarpışsalardı tam tersine yenilmeleri gerekirdi ki eskisi yıkılsın da yeni bir devlet kurulabilsin!
Uçmayınız Kemal Bey.
“Çanakkale, bizi millet iradesine dayalı bir rejime kavuşturan ilk adımdır” demiş.
Nasıl yani Kemal Bey?
Af buyurun, İttihat ve Terakki diktasını mı ortadan kaldırdı, Enver istifa mı etti?
Tam tersine, Çanakkale zaferi, diktanın üç yıl daha sürmesini sağladı, Enver rejimini “konsolide” etti. Orada yenilseydik imparatorluk üç yıl önce dağılacaktı…
“102 yıl sonra rejim değişikliğine hayır demek vatan borcumuzdur“demiş.
Rejim değişmiyor Kemal Bey, yönetim sistemi değişiyor.
Evet diyecek olanları …