Ahmet Taşgetiren Star gazetesindeki yazısında : “Evet, konuştuğumuz alan İslam dünyası ama bu coğrafyada İslam dünyasından başka herkesin çok ciddi biçimde etkin olduğunu biliyoruz.”diyor. İşte o yazı…
Bir Amerikan bombalaması ile Suriye sorunu çözülmez.
Amerika’nın daha kaç kere kaç bomba atacağı belli değil çünkü.
Trump’ın ve Trump’lı Amerika’nın ne olacağı tam belli değil çünkü.
Trump’ın bu bombayı neden attığı, nerede durduğu belli değil çünkü.
“Tek bir eylem”bu Pentagon’un dilince.
O da Esed’in kimyasalı yüzünden mi, yoksa Trump’ın “Amerika’da biraz heyheylenme lazım” ihtiyacı yüzünden mi belli değil.
Suriye Suriye değil çünkü.
Herkes biliyor ki Ortadoğu’da, belki de Sovyetler’in dağılmasından bu yana her şey yeniden tanzim edilmeye çalışılıyor çünkü.
Irak var orada yeniden tanzim edilen.
İran’ın ne olacağı var.
Mısır var.
Arap Baharı ile başlayan sürecin inkırazı, ama yerine oturmamışlığı var.
Asya var.
Bu coğrafya için külli bir yeniden düzenlenme arayışı, uluslararası odaklarda da varsa -ki biz Türkiye olarak bunun öyle olduğunu bazen Lozan’ı bazen misak-ı milliyi hatırlayarak, bazen kaygılarımız “Beka sorunu- etrafında yoğunlaşarak kaç zamandır ifade etmekteyiz- Türkiye’nin ne olacağı bile var. Çoktandır bilmekteyiz ki, Türkiye’nin sistem tartışmaları uluslararası mahiyet kazanmış bulunuyor.
Evet, konuştuğumuz alan İslam dünyası ama bu coğrafyada İslam dünyasından başka herkesin çok ciddi biçimde etkin olduğunu biliyoruz.
Şu anda da Trump’ın hangi niyete bağlı olduğunu anlamaya çalıştığımız tomahawk füzelerini konuşuyoruz.
Heyecanlandık mı? Sanki.
Esed’e bir ders verilmesini, Suriye’nin artık Esed’siz olmasını istiyoruz ama bunu Rusya’nın ve Amerika’nın da en az bizim kadar istemesi gerektiğini biliyoruz.
Amerika Suriye’de bir eylem yaptı, ama kısa süre önce Mısır için de bir eylem yaptı. Ne yaptı? Trump Washington’da Sisi’yi kutsadı. Merkel’e bile yapmadığı izzet ikramı Mısır’ın darbeci generaline yaptı.
Ne olacak Mısır?
Bize göre ne olsun?
Trump Sisi ile İhvan-ı müslimin arasında nereye oturuyor?
Suudiler Trump’ın Suriye hamlesini tebrik ettiler. İsrail de öyle.
Acaba bu, Ortadoğu’nun yeni ittifaklar çerçevesinin mi işareti?
Rusya başından beri Suriye denkleminde var. Etkin biçimde var. Hatta biliyoruz ki Türkiye’nin Suriye stratejisini engelleyen ana unsur Rusya. Ama Rusya ile ilişkileri düzeltme gereği duyduk. Bunu biraz da “Dost, müttefik” dediğimiz dünyanın çarpık duruşu karşısında yapmak zorunda kaldık. Çünkü uçak düşürme olayından sonra gelişen Rus tavrı canımızı acıttı.
Ama iş YPG-PYD’ye gelince garip biçimde Amerika ile Rusya’nın hesapları buluşuverdi.
Bugün yeniden Rusya ile uyumun arasına Trump hamlesi girdi.
Benim bir değerlendirmem oldu öteden beri:
Ortadoğu’da sürekli alt – üst oluşlar yaşanıyor. Bu her bölge ülkesinin konumu gibi, bizi de derinden etkiliyor.
Belli ki tek başımıza belirleyici olma imkanımız yok. Bölgede de hiçbir ülkenin yok, dışardan gelen Amerika, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya vs… hiçbir ülkenin de tek başına belirleyici olması söz konusu değil.
“Sağlam partnerler”dediğimde ne anlaşılır bilmiyorum, çünkü çok kaygan bir zemindeyiz. Ama herhalükarda bir gelecek projeksiyonu yapıp, “En ideal çerçeve”nin gerçekleşmesi için sağlam partnerler bulmamız gerekiyor.
Türkiye elbette…