Abdurrahman Dilipak’ın Yeniakit gazetesindeki yazısı…
AB, ABD, NATO, FETÖ, PYD, neyse herkesin bir gerçeği görmesi gerek..
FETÖ ve PKK-PYD artık olmayacak.. Olamayacak. Bu destek ve direnme sürdükçe de erimeye devam edecekler. Ta ki, yok olana kadar.. Bu iş bitti. Bu kirli oyunun birçok kişi farkına vardı. Kalanlar da farkına verecek..
ABD, AB, NATO bunlara sahip çıkarak hem bunlara zarar veriyor, hem kendileri zarar görüyor.. Onları anlıyorum, onlar da korkuyorlar. Bu iş böyle devam ederse, kendi tetikçilerine, ajanlarına sahip çıkmazlarsa dünyanın başka yerlerindeki uşakları da bundan rahatsız olacaklar. Kendilerini sahipsiz ve yalnız hissedecekler. Bir de ABD’nin, AB’nin, NATO’nun, Vatikan’ın, İsrail’in o korkutan gücünün caydırıcılığından kaybolmasından korkuyorlar..
Öyle ya, bu Yahudiler, Masonlar her yerde var, her şeyi biliyor ve yönetiyorlardı. Bu onlar için bir psikolojik üstünlüktü.. Bu üstünlüklerini kaybetmek istemiyorlar.
Şimdi gelinen noktada durumları daha mı iyi.. Hayır. Kendi içlerindeki akıl, vicdan ve erdem sahibi insanlar bile bu durumdan, bu gidişten rahatsız.. Bu işler böyle geldi ama, böyle gitmez.
Batıdaki bir takım insanlar, batının “öteki yüzü“nü de görmeye başladılar. “Demokrasilerinin arka bahçesi“ndeki cinayetleri görmeye başladılar. Artık demokrasiden, insan haklarından, hukuk devletinden söz ederken dudakları yanıyor.. Faşizmin önlenemeyen yükselişine bir anlam veremiyorlar..
Batının bilimi, sanatı, felsefesi, hepsi birden topyekun bir çöküşü yaşıyorlar. Bu kriz Kapitalizmin krizidir.. Gençliklerini, hepsinden önemlisi “aileyi” kaybettiler.. “Tarihin sonu“na kadar devam edecek, tek kutuplu bir dünya hayal ediyorlardı, olmadı. FETÖ, BOP bu projesinin İslam dünyasına yönelik ayağını oluşturacaktı. PKK-PYD-DAEŞ bu projenin parçaları idi. Her şeyi bütün detayları ile çalışmışlardı.
Ah şu Fetullah! Devlete bu kadar sız, sızmayı bırakın fiilen ele geçir, ama son anda her şeyi berbat et.. Düşünsenize bir BÇG engelini bile aşamadılar. Ardından Ergenekon ve Balyoz’u yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. 15 Temmuz’da plan çöktü. 25 yıl çalış, 140 ülkede örgütler kur, yüz milyarlarca dolar harca, geldikleri yere bak.
“Arap Baharı” da bu projenin bir parçası idi. Ama olmadı işte. Kendilerinden o kadar emindiler ki, zaten fiilen duruma hakimdiler, başka bir plana bile gerek duymadılar. Esasen birçok ihtimal düşünülmüş ve tedbirleri de alınmıştı..
Baksanıza Türkiye ile ilişkilerin bundan sonrası için bile ne yapacaklarını bilmiyorlar. Dün ne diyorlardı, bugün ne diyorlar.. Ama öte yandan FETÖ, DHKP-C, PKK’lıları korumaya devam ediyorlar.
Amerikalı “akılsız”, şaşkın ördek misali ne yapacağını bilmeyen bir taife, güçlü bir müttefik devlete karşı bölgede terör faaliyeti yapan bir grupla işbirliği yaparak ne yaptığını sanıyor acaba. Onların kim oldukları biliniyor ve ne yaptıkları da. Marksist bir örgütün karargahında Amerikan bayrağı ne kadar anlamlı. Ya da Amerikan askerinin yakasında Marksist bir örgütün arması! Bunun bir açıklaması var mı?
BM de anlamsızlaştı NATO da.. ABD ve AB de derin bir kriz yaşıyor..
Hadi Türkiye ile ilişkilerinizi dondurun.. PKK ile bile kol kola girdikten sonra, darbeci generallerle kol kola girdikten sonra, FETÖ ile kol kola girdikten sonra her şey mümkün..
Ankara idamı da getirecek, fazla nazlanırsanız sizden önce Ankara AB üyeliğini referanduma götürecek. Unutmayın, bizde bir söz var: “Fazla naz aşık usandırır“. Bize tepeden bakmaktan vazgeçin. Laikliğinizi de, demokrasinizi de gördük.
Sahi, Gülen’i ne zaman iade ediyorsunuz. FETÖ’cüleri ne zaman gönderiyorsunuz.. Referandumda EVET diyen çifte vatandaşların vatandaşlıklarını iptal edin, sonra da Türkiye’den kaçan FETÖ ve PKK mensuplarına vatandaşlık verin, bir de “Dostluk”tan, “Müttefik”likten söz edin!
FETÖ-METÖ, BOP-MOB yok artık.. Oyun bitti. Böyle devam ederseniz, bu iş burada kalmaz. Girdiğiniz bataklıkta boğulursunuz.. Bırakın bu bataklığı kurutalım..
ABD ve AB kaçtığını sandığı şeye doğru…