Çatışmanın su yüzüne çıktığının emarelerini üç aydan beri açıkça görmeye başlamıştık ama böyle bir noktaya geleceğini doğrusu kimse tahmin etmiyordu.
Amerikan istihbaratının ve Küresel Batı’nın FETÖ içindeki en derin mutemedi olan Mustafa Özcan ile Fetullah Gülen arasındaki çatışmadan söz ediyorum. Daha önce de bunu yazmıştım hatırlarsanız.(*)
Türkiye üzerine birtakım hazırlıklar var. Aşağıda daha detaylı anlatacağım. Amerikan derin devleti FETÖ öncülüğünde yürütülecek yeni operasyonu Mustafa Özcan eliyle yapmak istiyor. Sebebi de “mehdiliği” bir takıntı hâline getiren Fetullah Gülen’in “Olacak hadiseleri” daha önceden haber verme saplantısı yüzünden sürekli şifreli konuşması, bu “gizem dolu” konuşmaların da Türkiye’de deşifre edilmesi.
15 Temmuz öncesinde hâkî renkli(askerî) cübbelerle çıkıp konuşmalar yapması, sözlerinin arasına sürekli olarak hazırlıkları yapılan darbe girişiminin ipuçlarını serpiştirmesi bu odaklar tarafından not edilmişti.(**)
Şimdi işi sıkı tutmak istiyorlar.
GÜLEN-ÖZCAN KAPIŞMASI/YÜZLEŞME
Mustafa Özcan işareti alır almaz Fetullah Gülen’in yazılı olarak dikte ettirdiği talimatları değiştirmeye ve üzerinde oynamaya başladı. Ancak Fetullah Gülen’in Bamteli adıyla yayınlanan video konuşmalarının içeriği ile bu mesajlar birbiriyle çelişmeye başladı. Pensilvanya’daki “tapınağa” giden elemanları bu durumu Fetullah Gülen’e ilettiler doğal olarak.
Kıyamet orada koptu.
Fetullah, Mustafa Özcan’ı yanına çağırarak hesap sordu. İlginçtir Mustafa Özcan bu kez kıvırmadı, yalan söylemedi, yan yollara sapmadan doğrudan doğruya “Bundan sonra süreci biz yöneteceğiz” deyiverdi.
NASIL İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDU?
Bu restleşme ramazandan bir ay önceydi. Fetullah Gülen ipin ucunu kaçıracağını anlayınca son kozunu oynamaya karar verdi. Kendi ölümünün örgütün dağılması anlamına geleceğini çok iyi bildiğinden Mustafa Özcan’ı kendi ölümüyle tehdit etti. Bunu daha önce de yapmıştı. Alenen intihar edeceğini iletmişti CIA’e. Ancak Mustafa Özcan bu sözleri şantaj olarak algıladı ve ciddiye almadı. Bu arada Bamteli adlı Fetullah konuşmalarının yayını da kesildi. Örgütü hem içerideki kaynakları hem de açık alan üzerinden takip eden Ümit Akdemir Bamteli’nin yayınlanmamasından kuşkuya kapılıp iz sürmeye başladı. Sonunda kaynakları yukarıda anlattıklarımızla ilgili bilgileri aktardı Ümit’e.
Ancak son gelen bilgi inanılmazdı. Fetullah Gülen dediğini yapmış ve intihar girişiminde bulunmuştu. Ancak kurtarılmıştı. Ümit’e ulaştırılan aşağıdaki fotoğraf intihardan kurtarılan Fetullah’ın eli. Serum takılmış ve uzun süre kaldığından dolayı da morarmış bir el.
Peki Fetullah Gülen nasıl intihar girişiminde bulunmuştu? Bu, inancına aykırı değil miydi? Sonuçta ayaküstü bin tane takiyye yapıp buna da bir kılıf bulabilirdi ama yine de intihar Müslüman olan için kesinlikle yasaklanan bir eylem. Başkasını öldürmekten daha ağır bir günah.
Ümit Akdemir FETÖ elebaşının günde sayısı belirsiz derecede çok kullandığı ilaçlarından bol miktarda alarak intihara teşebbüs ettiğini tahmin ediyor. Çünkü Fetullah cehennemde intihar eylemini gerçekleştirdiği yöntemle ceza göreceği bilgisiyle kendini bu konuda da garantiye aldı. Lâkin Fetullah’ın intiharı fark edildi ve müdahale edildi. Ramazan ayı da bu nedenle nekahetle geçti.
YİNE KIYAFET MESAJI: BU KEZ KEFENLE
Aradan epey zaman geçtikten sonra Fetullah Gülen’in ilk Bamteli konuşması Ramazan Bayramı münasebetiyle yayınlandı. Normalde 35-40 dakika olan Bamteli konuşması ilginçtir sadece 5-6 dakikaydı.
Fetullah bembeyaz bir kıyafetle çıkmıştı bu kez.
Onun subliminal mesajlar vermeye meraklı olduğunu bildiğimiz için hemen KEFEN olduğunu anladık doğal olarak. Yine mesaj veriyordu örgüt elemanlarına ve aynı zamanda Mustafa Özcan’a, onun arkasındaki güçlere:
“Her an kendimi öldürebilirim, örgüt dağılır ve hiçbir halt edemezsiniz!..”
“İÇİMİZİ YAKAN BİR MEVZU”
Konuşmasını dinlediğinizde de zaten olan biteni, olacakları bu kez gayet şifresiz, apaçık ve net biçimde neler yapabileceğini anlatmaktaydı:
“Bu ramazan bayılıp bayılıp sana kulluğumu gösteremedim. Gafilane geçti. Bir daha böyle ramazan olur olmaz mı, bir daha olursa da namaz kılacak kadar sağlıklı olur muyuz bilemiyorum. Toprağın altında mı oluruz üstünde mi oluruz, o verilecek karara zerre kadar itiraz edecek hâlimiz yok. Baş göz üstüne deriz. Acaba biz gidince iyi mi olur, kötü mü olur onu bilemediğimden dolayı, bazı büyüklerimiz de öyle diyor:
‘Eğer hayatım hayırlıysa, bir işe yarıyorsa sen yaşat. Vefatım hayırlıysa sen emanetini al.’
Dünyada kalmak, ahirete gitmek mevzuunda kararı yine de karar sahibine bırakmak lazım.(Bu cümlede intihar ettiğini itiraf ediyor ama bundan şimdilik vazgeçtiği imasında bulunuyor)
(Örgüte seslenerek)
Bugüne kadar gerekenleri yaptınız. Bundan sonra farklı bir fasla geçmek gerekiyormuş. Şimdi sıra geldi Fatiha’ya. Bu ramazanı bayılasıya yaşadığımı söyleyemem. Bu, mübalâğa olur. Fakat ara sıra İÇİMİZİ YAKAN BİR MEVZU OLDUĞUNDAN DOLAYI inşallah Cenab-ı Hak o gayeyi hayali realize etmeyi muvaffak eylesin inşallah…”
Evet, konuşma bu.
Kavga aleniyete döküldü. Kartlar yeniden karıldı ve son kozlar oynanıyor.
23 HAZİRAN HAZIRLIKLARI
15 Temmuz’u ABD’nin baskısıyla yapmak zorunda kaldıklarını itiraf eden FETÖ yeniden harekete geçmek için gün sayıyor. Ümit Akdemir yine bir hareketliliğe işaret ediyor.
23 Haziran’daki seçim sonucuna göre A ve B planları hazırlanmış durumda.
Ama bu kez farklı. Sebebini de ben söyleyeyim.
15 Temmuz öncesi yazdığım “Cemaatçi askerlere son uyarı: Tavuk tarda sayılır” başlıklı yazım(***) darbe girişiminde yamultulan FETÖ’yü ve onların siyasetteki uzantılarını çıldırtmıştı.
Şimdi yine o yazıdaki gibi söylüyorum. Devlet bu kez de izliyor ve yakın takipte. Ama MHP lideri Devlet Bahçeli’nin dediği gibi kararlı oldukları bir nokta var:
“Artık mahkeme süreçleri yok.”