Fotoğrafı şansa bırakmayın!

Görsel Sanatlar
Her konu bize oturup rahat rahat düşünme süresi tanımaz. Spor karşılaşmalarını düşünüyorum da ertesi gün rahat koltuğumuzda oturup çayımızı, kahvemizi yudumlayarak gazetemizi okurken, haberleri tamaml...
EMOJİLE

Her konu bize oturup rahat rahat düşünme süresi tanımaz. Spor karşılaşmalarını düşünüyorum da ertesi gün rahat koltuğumuzda oturup çayımızı, kahvemizi yudumlayarak gazetemizi okurken, haberleri tamamlayan, anlatan, destekleyen görüntüler için fotomuhabirlerinin nasıl bir mücadele verdiklerini birçoğumuz bilmeyiz. “İyi yakalamış, şansı varmış, nasıl da yakalamış!” gibi sözcüklerle, baktığımız o fotoğrafa hayranlığımızı belirtiriz. Belirtiriz de sanki her şey tesadüfmüş gibi değerlendiririz. İşi fotoğraf olmayanlar belki şansla doğru zamanda doğru yerde olduklarından güzel bir fotoğraf çekebilir. Ancak şans kapıyı kaç kere çalar ki!

Fotomuhabirleri bir basketbol, futbol, atletizm mücadelesinde anları izlemekten karşılaşmaları izleyemezler. İyi fotoğraf için seçici, detaycı, tekniği iyi bilen olmak yetmez, entelektüel birikim de gerekir. Karar anı saniyeler, saliselerle değerlendirilse de aslında yaşamlarının bütünüdür. Deklanşöre basan parmakta somutlaşan, koca bir özyaşam öyküsü. Ben özellikle futbolda koca 90 dakikanın en nefes kesen anını yakalayan fotoğrafları çekenlere hayranım yıllardır. O nasıl bir zamanlama, nasıl bir pozisyonu takip sürecidir ki fotoğrafı çekmek için verdikleri karar anıyla bizlere de maçın atmosferini yaşatırlar. 
Gördüğünüz fotoğrafları çekmek Üsküdar Salacak’ta yürüyüş yaparken ıslanmaktan kılpayı kurtulunca güvenli bir yere gittiğimde aklıma geldi. Hava güzeldi de dalga vardı ve dalga vurunca bayrak direği boyunda yükselip o anda oradan geçenleri sırılsıklam yapıyordu. Önce bir süre seyrettim. Sonra dikey bir kadraj (çerçeve) oluşturup dalganın kıyıya vurduğunda ne kadar yükseldiğini gözlemleyip uygun odak uzaklığını 90 mm olarak seçtim. Önce dalgayı seyredenlerle dalgayı birlikte, bayrak direğindeki ay yıldız da rüzgardan belli olduğu an çektim. Sonra biraz daha yaklaşıp yine dalga patladığı an o kısa süre benim karar anım olduğunda iki fotoğraf daha çektim. İSO/ASA 125, beyaz ayarı/white balance sunny/güneşli, shutter/örtücü hızı 1/160 (saniyenin 160’ta biri) diyafram F:14 verdi. Dikkatinizden kaçmamıştır, dalganın kıyıya her vuruşu birbirine hiç benzemeyen şekiller yaratıyor.

Gözünüzü kırpmayın!
Durağan olmayan konuları fotoğraflamak istiyorsak, gözümüzü konunun hareketlerinden ayırmamamız gerekiyor. Konumuza uygun ışık değerleri, enstantane, diyafram seçeneklerine zaten önceden karar vermiş olmalıyız ki iş sadece ‘işte tam sırası ‘ deyip deklanşöre basmamıza kalsın.

Aramis Kalay
Star Gazete