Aslen Ürdünlü olan ve Amerika’da yaşayan başörtülü ilk film yapımcısı Samah Safi, çok küçük yaşlarda ilgi duymaya başlamış film yapımcılığına.. Kendisi gibi yapımcı olan eşi Muhammad Bayazid ile birlikte başta Amerika olmak üzere pek çok ülkede ses getiren filmlere imza atan Safi, insanları bu sayede etkilemeyi başarmış.Eşiyle de bir belgesel çekimi sırasında tanışan Safi, çektiği filmlerle hem yükselen İslamofobiyi hem de Filistin’de yaşanan zulüm gibi pek çok konuyu işlemiş.
İlk eseri olan İlham (İnspiration) serisiyle Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed’i en iyi şekilde tanıtmayı amaçlayan Safi, Amerikan yapımı bu filmle birlikte adından sıkça bahsettirmiş.
Eşiyle birlikte sadece İslami içerikli filmler değil insan haklarıyla ilgili filmler yaptıklarını söyleyen Safi “Dünyayı bulduğumdan daha iyi bırakmak için çalışıyorum. İnsanlara bir şeyler kazandırmak için yine insanlardan ilham alıyorum. Dünyada yaşananlara kayıtsız kalmamaya çalışıyorum. Benim için bir tutku olan filmle hayatımın sonuna kadar farklı hikayeleri işlemeye devam edeceğim”diyor.
Yaptığı çalışmalarla genç kızlara da ilham veren Safi, başörtülü kadınların hayatın her alanında başarılı olabileceğini ve bu nedenle gençlerin kendilerine güvenmeleri gerektiğine de dikkat çekiyor.
İLK FİLMİ 15 DİLE ÇEVRİLDİ
Medya yoluyla insanları etkileyip dünyayı değiştirmenin mümkün olduğunu söyleyen Safi, üniversitede sinema yazarlığı ve film yapımcılığı bölümünü tercih etmiş. İlk önce spiker olmayı isteyen fakat daha sonra filme ilgi duyan Safi “Film yapmak için yaratıldığımı düşünüyorum. Profesyonel olarak 5 yıldır bu işi yapıyorum. Ortağım yani eşimle “Light Art Media Production” adında bir prodüksiyon şirketimiz var. Evde, işte hep beraberiz. Eşim benim ruh ikizim” diyor.
Film çekimlerinde kendini bulduğunu belirten genç yapımcı Safi “İlk filmim bir kamu spotuydu. Burada Filistin konusunda insanlarda farkındalık oluşturmaya çalıştım. Bir diğeri de İnspiration (İlham) serisi. Burada da seyircilerin Peygamber Efendimiz hakkında doğru bilgi sağlamalarını amaçladım. Bu seri çok dikkat çekti. 15 dile çevrildi. Bu film bir Amerikan yapımı olduğu için türünün ilk örneği. İnsanlar Amerikan işi hikaye ve dram izlemeyi çok sevdiği için oldukça yankı uyandırdı. Seyirciler filmi daha kolay ve keyif alarak izlediler ” şeklinde konuşuyor.
DAHA FAZLA HİKAYEYE İHTİYACIMIZ VAR
Sadece film ve belgesel değil dizi de yaptıklarını belirten Safi, eşiyle birlikte senaryoda da yazıyor. İlk seri filminde İslam’da kadın, gençlerde uyuşturucu kullanımı ve ateizm gibi konuları da işlediklerini dile getiren Safi ” Seyirciye farklı bakış açıları kazandırmak için insanlık filmleri yapıyoruz. Ortadoğu’da baskıya katlanan insanların yaşadıklarını da göstermeye çalışıyoruz. Bizim daha fazla hikayeye ve sese ihtiyacımız var. İnsanlardan ilham alıyoruz ve kendi yaratıcılığımızla eserler veriyoruz” diyor.
Sete gittiğinde insanların onu başörtülü görünce hayli şaşırdığını söyleyen Safi ” Film setinde 15-20 erkeğin içerisinde tek kadın olarak çalışıyorum. Ailemde bile bu işi kadın olarak yapan tek benim. Bazen onlar da şaşırıyor bana. Sette çoğu zaman tuhaf bakışlarla karşılaşıyorum. Ama profesyonelce çalışmaya başladığımız zaman her şey ortadan kalkıyor” ifadelerini kullanıyor.
MUHAFAZAKAR GENÇLER KENDİNE GÜVENMELİ
Geçtiğimiz yıl Facebook hesabı açan ve 77 binden fazla takipçiye sahip olan Samah Safi, genç kızların kendisine sık sık sorular yönelttiğini söylüyor. Gençlerin muhafazakar olup bu işi yapabileceğini dile getiren Safi “Pek çok genç benden ilham aldığını söylüyor. Bu beni çok mutlu ediyor. Ben 27, eşim 30 yaşında. Yani biz de genciz. Biz bir şeyleri başarabiliyorsak herkes bunu yapabilir. İnsanlar ben güzel olduğum için beni takip etmiyor. Sadece yaptığım işi beğeniyorlar. Bütün gençlere şu mesajı vermek istiyorum. Siz de muhafazakar olup bu işi yapabilirsiniz. Sadece bu işi değil istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Bu nedenle kendinize güvenmelisiniz. Ben hayata pozitif enerji katarak genç arkadaşlarıma her zaman destek olmaya hazırım ” şeklinde konuşuyor.
Uluslararası mesaj veriyoruz
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da bir kısa filmin çekimlerini tamamlayan Safi, burada da göçmen bir babanın denizde kızını kaybedişini konu ediniyor. Filmin nerede çekildiğinin belli olmadığını ve sadece Suriyelileri değil tüm insanlığın dramını gözler önüne serdiğini dile getiren Safi ” Bu film sessiz bir şekilde denizde geçiyor. Herhangi bir dil kullanmayarak burada uluslararası bir mesaj vermeye çalıştık. Filmlerimizde tüm insanlık için ortak mesajlar vermeye çalışıyoruz. Dünyada hoşgörü ve sevgiyi hakim kılmak istiyoruz. Bu filmimiz uluslararası bir festivalde de yayınlanacak. Pek yakında yeni bir proje için Hollywood ile çalışcağız. 4 yıldır üzerinde çalıştığımız uzun soluklu bir film olacak bu” diyor.
Stilim Hollywood’a yakın
Ünlü İsveçli Müslüman Maher Zain‘in kliplerini çeken Safi, onunla Türkiye’de tanışmış. Daha pek ünlü isimle çalışan Safi ” Çalıştığım kişilerle uyum içerisinde hareket ediyoruz. Bu da başarıyı beraberinde getiriyor” diyor. Dünyada film sektörünün Hollywood ve Bollywood etrafında şekillediğini sözlerine ekl eyen Safi ” Hollywood’ı seven Bollywood’ı izlemiyor. Seyirciler bu noktada birbirlerinden ayrılıyor. Benim stilim Hollywood’a daha yakın. Stilim Hollywood ama filmlerimizde vermek istediğimiz mesaj tüm insanların eşit olduğunu göstermek ” şeklinde konuşuyor.-Yenişafak