Osmanlı Devleti’nin son dönemine damga vuran ekonomik sıkıntılar ve Lorando / Tubini aileleri konusunda konunun uzmanı tarihçi Dr. Semih Sefer ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi, bu konuda bizlere çok kıymetli bilgiler veriyor. Bu bilgileri On5Yirmi5 farkıyla bizlere aktaran hocamıza çok teşekkür ediyoruz.
Hocam bizi kırmadığınız için çok teşekkür ediyoruz. Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü’nde lisans eğitimimi tamamladıktan sonra aynı üniversitede “Osmanlı Devleti’nde Faaliyet Gösteren Banker Lorando ve Tubini Aileleri” başlıklı teziyle yüksek lisansımı tamamladım. Çalışmalarımı 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin maliyesi üzerine yoğunlaştırarak doktora seviyesinde devam etmekteyim.
Kimdir Bu Lorando ve Tubini Aileleri peki ordan başlayalım?
Osmanlı Devleti kurulduğu ve genişlediği coğrafya itibariyle İstanbul’un merkezinde yer aldığı büyük bir ticari mirası da devralmaktaydı. İşte bu mirasın içerisinde Doğu Akdeniz ticaretinde yüzyıllardır söz sahibi olmuş, Katolik Hristiyanlığını benimsemiş köklü İtalyan aileler de mevcuttu. Bugün dahi Levantenler olarak adlandırılan bu aileler, asırlarca süren bir ticari birikime sahip olmalarıyla Ege adalarındaki ticari ve finansal gelişmelerin öncüsü olmuşlardı. Ticaret ehlini muhafaza eden ve onlara kapitülasyonlar dağıtan Osmanlılar sayesinde de İstanbul ve İzmir başta olmak üzere devletin ticaretinde söz sahibi oldular. Mesele ticaret olunca da devlet hangi yabancı devlete fazla kapitülasyon verirse onun vatandaşlığına geçtiler. İşte Lorando ve Tubini Aileleri de böyle bir grubun üyesiydi.
Osmanlı Devletinde faaliyetleri genel olarak neler olmuştu?
Osmanlılar her ne kadar ticari manada gelişmek için kendi tüccarını teşvik etmişse de bunların faaliyetleri Avrupa’yı ve mallarını tanıyan, sermayesi fazla, ticari ağları olan yabancı tüccar kadar olmamıştı. Lorando ve Tubinilerin ilk faaliyetleri de Osmanlı limanlarında ticaret yapmalarıyla olmuştur. Bunu aileye atıf yapan kilise kayıtlarından anlamaktayız.
19. yüzyıl ile birlikte Osmanlı Devleti, bozulan düzeni geri getirmek için ıslahatlarını arttırmaktaydı. Ancak 1838 yılında İngiltere ile imzalanan Baltalimanı Antlaşması, getirdiği gümrük muhafiyetleri ile devletin iç piyasasını sarstı. Bundan sonra Osmanlılar, uluslararası finans piyasasına olan ihtiyaçlarını arttırdılar. Bu durum iç borçlanmada kredi verme, dışardan borç sağlama ve banka kurma yoluyla sarraf ve bankere olan ihtiyacı arttırdı. İşte Lorando ve Tubiniler bu boşluğu doldurmaya adaydılar. Devlete pek çok kez kredi verdiler, dışardan borç sağladılar, bankaların kuruluşunda yer aldılar. Union Financiere, Credit General Ottoman bu bankalardandır. Fakat devletin 1875’te iflas eden ekonomisi daha fazla dayanamadı. Bundan sonra bankerler ve sarraflar da işletmeci oldular. Lorando ve Tubiniler de Ergani Bakır Madeni, Balıkesir Borasit Madeni, Üsküdar-Kadıköy Tramvay Hattı gibi imtiyazlarda yer aldılar. Tabi tüm bu faaliyetleri sayesinde büyük bir servete de sahip oldular.
Jean Lorando’nun Mal Varlığı | |
Gayr-i Menkul Cinsi | Bulunduğu Yer |
2 Mağaza | Beyoğlu Büyük Cadde |
3 Hane | Beyoğlu, Bostan Tepesi Çıkmazı |
1 Hane | Beyoğlu, Zenbil Sokak |
1 Mağaza | Beyoğlu Büyük Cadde |
4 Mağaza | Beyoğlu Büyük Cadde |
11 Hane | Beyoğlu Lüleciler Sokak |
1 Hane | Beyoğlu Dibek Sokak |
Arsa 15/9 Hissesi | Kadıköy Ihlamur Çıkmazı |
9 Dönüm Bağ | Yoğurtçu Çeşmesi Sokağı |
Arsa (Nısf-ı Hissesi) | Kızıltoprak Kariyesi Göztepe Sokak |
82 Dönüm Tarla | Kıbrıs Ceziresinde |
1 Arsa | Orta Kariye Viran Yolu |
Arsalar | Mihaliç Bey Kariyesi |
Han (Camlı Han) | İstanbul Asmaaltı |
3 Hane ve 1 Mağaza | Nadir Sokak |
Han | Galata Voyvoda Sokak |
Hane | Beyoğlu Glavani Sokakta (Ettien ve Jean Lorando Adına Kayıtlı) |
Birahane | |
Mağaza | |
Mağaza | Lorando Çıkmazı |
Daireler | |
Hane | Eşvid Çıkmazı |
Bağ İçinde Hane | Lorando Sokak |
Çayır | Ihlamur Çıkmazı |
1,5 Dönüm Bağ | Lorando Sokak |
Lorando ve Tubinilerin Siyasi olarak Devletin işleyişine müdahale ettiler mi peki, faaliyetleri nelerdi?
Lorando Ailesi 18. Yüzyılın sonunda Tubiniler ise 1830’lardan itibaren en muteber devlet gördükleri Fransa’nın vatandaşı olmuşlardı. Bundan sonra Fransa devletinin himayesinde ticaret yaptılar ve hukuksuzluğa uğradıklarında da İstanbul’daki Fransa Sefareti’ne başvurmaktan geri durmadılar. Her iki ailenin de banker mensupları 1875 senesinde verdikleri borçlar sonrasında bunları geri temin edemediler. Halihazırda doğudaki egemenliğini arttırmak isteyen Fransa ise kültür kurumlarını yani okul, hastane, yetimhane, kiliselerini Osmanlı Devleti topraklarında kabul ettirmek istiyordu. İşte Lorando ve Tubini alacaklarının temin edilememesi tam da argüman olarak kullanılabilecek cinstendi. Nitekim Fransa bunu bahane ederek Kasım 1901’de Midilli Adası’nı işgal etti. Fransız donanmasını oradan çıkarmak ise ancak Lorando ve Tubinilerin borçlarını ödemek, kültür kurumlarının varlığını kabul edip ruhsatını vermek ile olacaktı.
Lorando ve Tubinilerin İstanbul’un sosyal hayatına etkileri neler olmuştur?
Lorando ve Tubiniler İstanbul’da önceleri Pera ve Beyoğlu’nda ikamet etmişlerse de sonrasında Kadıköy Moda’da büyük malikanelere sahip olmuşlardır. Bununla birlikte Tubiniler de Rumelihisarı’nda ve adını verebilecek derecede ihtişamda Kadıköy’de Tubini Burnu’nda konaklara sahiptiler. Lorandolar ise bugün Şair Nefi Sokak olarak bilinen eski Lorando Sokak’taki konakta yaşamaktaydılar. Her iki aile de bulundukları semtlerde cemiyetlere üye olmuşlar, Katolik kiliselerine yardımlarda bulunmuşlardır. Bununla birlikte Kadıköy’de Achille Lorando’nun hikayesi enteresandır. Kendisi Osmanlı belgelerinde öncelikle bir köpeğe ateş etmesi ile yer almıştır. Ardından meşhur Pierre Lotti ile düelloya girişmişse de Amerika Büyükelçisi araya girmiştir. Ancak Achille Lorando bununla da yetinmemiş Avusturya Elçiliği Tercümanı ile düelloya girmiş ve tercümanı yaralamıştır. Bu gibi olaylar Kadıköy’de yer aldıkları konağın bulunduğu sokağında Korsan Çıkmazı olarak adlandırılmasına yol açmıştır.
Lorando ve Tubini Aileleri Halen İstanbul’da Yaşamakta Mıdır?
Her iki ailenin üyeleri de Osmanlı Devleti ile Fransa arasında meydana getirdikleri alacak meselesinin etkisiyle olacak daha fazla İstanbul’da kalmamıştır. Bunu 1902 ile 1913 seneleri arasında yaptıkları mal varlıklarını satışından anlıyoruz. Diğer bir etken ise devletin artık daha fazla gelir getirmeyen ekonomisi, eski etkisini yitirmiş olan ticari hayattır. Üstelik bir de Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermiş olması, kapitülasyonların kaldırılması artık Lorando ve Tubinilerin İstanbul’da kalamamasına sebep olmuştur. Her iki ailede İngiltere, Avusturya ve Fransa’da yer alan akrabalarının yanına gitmişlerdir.
Bu kıymetli bilgiler için çok teşekkür ediyoruz hocam. Çalışmalarınızda başarılar dileriz.
semihseferr@gmail.com