OSMANLI EKONOMİSİ

Tarih
a)İaşecilik:Bu ilkeye göre reayanın refahının sürekli olması için gerekli maddelerin piyasada yeteri miktarda uygun fiyatlarla ve kaliteli olarak bulundurulması için gerekli önlemlerin alınmasıdır.   ...
EMOJİLE

a)İaşecilik:Bu ilkeye göre reayanın refahının sürekli olması için gerekli maddelerin piyasada yeteri miktarda uygun fiyatlarla ve kaliteli olarak bulundurulması için gerekli önlemlerin alınmasıdır.

  b)Gelenekcilik:Sosyal ve iktisadi alanlarda geçerli olan ilkeleri korumak ve var olanı değiştirme eğilimlerini engellemektir.

  c)Fiskalizm:Devletin gelirlerini en yüksek seviyeye çıkarmak ve gelirlerin düşmesini engellemeye çalışmaktadır.

 

 

KLASİK DÖNEMDE EKONOMİK YAPI

A)Merkez Maliyesi:

  Osmanlı devletinin gelir ve giderlerini takip eden kişi aynı zamanda baş deftardar olan Rumeli defterdarıdır.Doğrudan veziriazama bağlı olan aynı zamanda mali davalara da bakmaktadır.Merkez teşkilatında yer alan görevliler maaş almaz,yaptıkları işlem üzerinden kişilerden para alırlardı.Diğer İslam devletleri gibi Osmanlı devletinde de vergiler şer-i ve örfi olmak üzere 2’ye ayrılıyordu.Şer-i vergilerden ağıl ve ağnam hayvancılıkla uğraşanlardan hayvanları ve ağılları GEÇİT VERGİSİ İstanbul’a gelinceye kadar geçilen geçitler için ÇİFT BOZAN vergisi arazisini terk etmenin cezası olarak İHSİSAP VERGİSİ çarşı pazarda ticaret yapmanın karşılığında CİZYE gayrimüslimlerden askerlik yapmama karşılığında HARAÇ VERGİSİ gayrimüslimlerden tarım yapmaları karşılığında ÖŞÜR Müslümanların tarım yapmaları karşılığında alınırdı.Örfi vergiler arasında en önemlileri ise olağanüstü dönemlerde alınan AVARIZ VERGİSİ,savaş zamanlarında alınan İMDADİYE-İ SEFERİYE ,barış dönemlerinde alınan İMDADİYE-İ HAZARİYYE ,donanma için alınan KÜREKÇİ BEDELİ,savaş giderlerini karşılamak için İANEYİ CİHADİYYE ve derbentleri kullandıkları için DERBENT VERGSİ ve deniz aşırı ticaret yapanlardan alınan İZNİ SEFİNE vergileri başlıca örfi vergilerdir.

B)Tımar SİSTEMİ: Osmanlı Devleti A.S.D’den ikta sistemini adlı ve tımar sistemini adı altında 1.MURAD döneminden itibaren uygulamaya başladı.Bu sistemde belirli devlet görevlilerine maaş yerine vergi toplama hakkı verilirdi.Dirlik arazisi has zeamet ve tımar olmak üzere üç kısma ayrılırdı.Yıllık gelir 100 bin akçenin üzerinde olan topraklara has yıllık geliri 20 bin akçe ile 100 bin akçe arasında olan yerlere zeamet  yıllık geliri 3 bin akçe ile 20 bin akçe olan yerlere ise tımar toprağı olduğundan dolayı sisteme TIMAR SİSTEMİ ismi de verilir.Bu sistemde toprak devletindir.Alınıp satılamaz vakfedilemez,ancak kullanım hakkı babadan oğla geçebilir.Üretim önemli olduğundan dolayı köylü sipahiden izin almadan toprağını devremezdi.İzinsiz olarak toprağını terk eden den ÇİFT BOZAN VERGİSİ alınırdı.

ÜRETİM YAPISI İaşecilik ilkesi gereğince Osmanlı Devleti reaya’nın refahını sürdürebileceği oranda üretimi esas almıştır.Bu nedenle üretimi halka yetmeyeceği yıllarda ihracat yasağı uygulanmıştır.Devlet zirai üretimi tımar sistemi ile siani üretimini ve loncalar sayesinde denetim altına almış.Üretim devamı önemli olduğundan toprak devletin malı sayılmış ve köylünün toprağı terk etmesi belli kurallara bağlanmıştır.Osmanlı istisadi anlayışının diğer bir özelliği de eşitlikçi olmasıdır.

ZİRAİ ÜRETİM

  Osmanlı devletinde üretilen ziraat ürünleri halkın ihtiyacını karşılamaya yetmektedir.Osmanlı devletinde toprak sistemi tımar hukuku çercevesinde belirlenmiştir.Devlet üretimi artıracak önemler alır.Bazı durumlarda topraktan alınan vergi düşürülür.Ordunun ve büyük şehirlerin et ihtiyacı Osmanlı devletinde hayvan üretimini canlı tutmuştur.

SANAYİ ÜRETİMİ

  Osmanlı Devletinde sanayi üretimi loncalar kanalıyla gerçekleştirildi.A.S.D döneminde kurulan ahilik bu devletin son yıllarında askeri ve siyasi bir özellik kazanmıştır.Osmanlı Devletinin ilk yıllarında bu özelliklerinden arındırılan ahiler bir esnaf teşkilatı haline getirilmiştir.Ahiler üretimin başlangıcından satışa kadar her aşamayı denetlerdi.Loncalar Müslümanlara açık kurumlar olduklarından ticaretin ve sanayi’nin uzun süre Müslümanların elinde kalması sağlanmıştır.Coğrafi keşiflerden sonra Avrupa da büyük bir sermaye birikimi oldu ve Avrupalılar Osmanlı Devletinde bulunan ham maddeleri yüksek fiyatta almaya çalıştılar,iç piyasada fiyatları yükselterek bu hareketi Osmanlı devleti engellemeye çalıştı ise de başarılı olamadı.Sanayi inkılabı ile Avrupa’nın ucuz ve bol miktarda ürettiği mallarla boşa çıkamayan yerli sanayi iflas etti.

TARIM VE HAYVANCILIĞA DAYANAN SANAYİ KOLLARI

  Dokuma sanayinin lifli bitkiler yün ve ipek olmak üzere üç temel ham maddesi vardı.Ankara sof denilen yünlü dokumaları ile meşhurdu.İpekli dokuma merkezi olan bursa boya haneleri ile de meşhurdu.Uşak,kula,gördez halı dokuması ile meşhurdur.

İstanbul,Konya,Ankara,Edirne,Eskişehir,deri işleme sanayisinde önemli merkezlerdi.Celali isyanları ve özellikle İran savaşları sırasında hem sermaye hem de kalifiye eleman kaybı Anadolu’daki üretim merkezlerini zayıflatmıştır.Sanayi inkılabı ile bol ve ucuz üretim yapan Avrupa ülkeleri Osmanlı sanayisini çökertmiştir.

OSMANLI MADEN SANAYİ

  Osmanlı Devleti çıkardığı madenleri tarım aletleri ev aletleri ve savunma sanayisinde kullanmıştır.Maden’in kullanıldığı bir alanda darpanelerdi.Osmanlı Devleti değerli madenleri daha çok para yapımında kullanırken süs eşyası olarak kullanılmasında iyi bakmazdı.Osmanlı savunma sanayisi kuruluş ve yükseliş döneminde ileri teknoloji’ye sahipken duraklama döneminde,batı bu alanda daha ileri gitmiştir.

TÜKETİM

  Kişilerin hayat tarzları onların tüketim alışkanlıklarını etkiler.Şehirler yaşam tarzı belirli oranda değişse bile köylerde aynı kalmıştır.Şehirlerde tüketim malzemelerinin satıldığı merkezlere KAPAN buraların sorumlularına da KAPAN EMİRİ deniyordu.Kapanlar sayesinde Osmanlı devleti fiyatları kontrol altında tutabiliyordu.

TİCARET VE ULAŞIM SİSTEMİ

  Anadolu Selçuklu Devletinden canlı bir ticari hayat dev alan bunun devamı için gerekli önlemleri almıştır.Ticaret’in yapılabilmesi amacı ile yolların güvenliği sağlanmış ve bakımı yapılmıştır.Osmanlı ekonomik anlayışına göre değerli madenler yurt dışına çıkmamalıdır.Bu nedenle altın ve gümüş getiren tüccarlardan gümrük alınmazken Osmanlı Devletinde ticaret yapan tüccarlarında dışarıya maden değil eşya götürmesi için önlemler alınmıştır.Osmanlı Devleti aynı zamanda canlı bir transit geçişe sahipti.Transit geçişlerin zayıfladığı zamanlarda ise bunu canlandıracak önlemler alınmıştır.

DENİZ VE NEHİR ULAŞIMI

  Anadolu’da donanma kuran ilk Türk beyi İzmir’i elinde bulunduran Çaka Bey’dir.Anadolu’nun sahil kesimlerinde devlet kuran Candar oğulları,Saruhan oğulları,gibi devletlerin güçlü donanmaları vardı.Osmanlı devleti ilk donanmasına karesi oğullarını alarak sahip oldu.Osmanlı Devleti İstanbul u kuşatmadan önce güçlü bir donanmaya sahip olması gerektiğini görerek büyük bir donanma kurdu.İstanbul’un fethi ile önemli ticaret yolları Osmanlı devletinin eline geçti.Kanuni döneminde kızıl deniz ve Basra körfezi gibi önemli geçiş noktaları büyük oranda Osmanlı Dönemi’nin denetimine girdi.Sokullu Mehmet Paşa çeşitli kanal projeleri ile deniz ticaretini geliştirmek istedi ise de başarısız oldu.Gelişmiş deniz ulaşımına karşın nehirlerin darlığını ve debilerin yüksekliği nedeni ile Osmanlı nehir ulaşımı oldukça zayıftır.Tuna bunun istisnası’dır.

KARA ULAŞIMI

  Canlı bir ticarete sahip olan Osmanlı devleti A.S.D’den kalan güçlü bir ticaret ağına’da sahiptir.Bu kara yolunun bakım ve güvenliği derbent teşkilatı ile sağlanıyordu.Resmi görevlileri ağırlamak ve onların hayvan ihtiyacını karşılama görevi ise MENZİL TEŞKİLATININ görevi idi.Mekkari taifesi kervanlarla ticari taşımacılık yaparlardı.Tacir-i seffar bölgeler arasında ticaret yaparken tacir-i mütemekkin sahip olduğu sermaye ile mal toplardı.

PARA VE FİNANS SİSTEMİ

  Osmanlı ekonomisi madeni para sistemine dayanırdı.Değerli maden’den kesilen yassı paralara sikke denilirdi.Gümüşten basılan sikkelere AKÇE,altından basılan sikkelere ise SİKKEYİ HASENE denirdi.Osmanlı devleti değerli madenlerin azlığından dolayı bunların sadece ekonomide kullanılmasını hedefleniyordu.Bu nedenle yurt dışından altın ve gümüş getiren tüccarlardan gümrük alınmıyordu.Maden darlığının yaşandığı yıllarda devlet ya altın paraların içindeki diğer madenlerin oranını yükselterek ya da akçelerin kenarını keserek devalüasyon yapardı.Paranın kenarının kesilmesi ile meshuk akçe yapılırken altın içindeki bakırın oranının çoğaltılması ile yapılan akçelere de kızıl akçe denirdi.Osmanlı Devletinde ilk kağıt para 1839 yılında çıkarılan KAİME dir.

ESNAF TEŞKİLATI

  Osmanlı Devletinde esnaf birliklerini LONCA denirdi.Loncalar ın başında pir ünvanı verilen şeyhler vardı.Loncaların güvenliğini yiğit başılar sağlarken hükümet ve gerekli yerlerle bağlantıyı kethüda yada kahya ünvanı verilen kişiler sağlardı.Ehli Himre’nin ehli ise bilir kişi olmaktı.Dükkan açmak loncaların vereceği gedik denilen izne bağlıdır.

Gedik sahibi ölünde bu hak oğluna düşerdi ancak oğlu istemezse malzemelerin parası verilmek şartıyla gedik hakkı lonca tarafından satılırdı.Loncaların sahip oldukları tasarruf sandıkları bir sosyal yardımlaşma sandığı idi.Tasarruf sandığı kuracak kadar üye’ye sahip olamayan loncalar yamak sıfatıyla kendilerini yakın bir  loncaya intisab ederlerdi.Aynı işle uğraşanlar büyük hanlarda bir arada bulunurdu.

 

NARH SİSTEMİ Rekabet koşullarının eksik olduğu ortamlarda devlet fiyatları belirlemek için müdahale edebilir.Bu sisteme NARH SİSTEMİ denir.Osmanlı devletinde muhtesibin fiyatları belirten bir defterin her ay kadılığa sunması gelenektir.Esnaf fiyatların artırılması isterse kadı başkanlığında lonca ocağından üyelerinde katıldığı bir kurul üretimin başlangıcından son aşamasına kadar inceler ve uygun görürse zam isteğini kabul ederdi.Osmanlı devletinde üreticilerin kar oranı %10 ve %20 arasında değişirdi.Standart üretim önemli olduğundan ölçü ve fark aletleri kadılar tarafından damgalanırdı.Toptancı ve perakendecilerin fiyatları farklı belirlenirdi.Ancak toptancıların perakende satış yapmaları izin verilmezdi.

Abid Yaşaroğlu Hocanın Ders Notlarından…