İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, yaklaşan ramazan ayına ilişkin ”Bu ramazan ayını diğerlerine oranla daha fazla etkinlikle dopdolu geçireceğiz” dedi.
Ramazan ayı hazırlıkları ve faaliyetleri hakkında bilgi veren Çağrıcı, Diyanet İşleri Başkanlığının her ramazan ayında bir konu tespit ettiğini ve bu yılki konunun ”komşuluk” olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Çağrıcı, komşuluk ilişkileri konusunda malesef herkesin şikayeti olduğunu ifade ederek, insanların modernleştikçe ve zenginleştikçe komşuluk bağlarının zayıfladığını belirtti. Ne olursa olsun herkesin birbirine muhtaç olduğunu ifade eden Çağrıcı, dünyanın bir mahalle gibi olduğunu ve bütün insanların derdini, sıkıntılarını paylaşmaları gerektiğini anlattı.
Ramazanın paylaşma ayı olduğunun ilk zamanlardan beri bilindiğini hatırlatan Çağrıcı, bu yıl sadece nasihat vermekle kalmayıp aynı zamanda kendilerinin de paylaşmaya ortak olacaklarını, bütün ilçe müftülüklerine yazı göndererek ”fakir fukara sofraları kurun” şeklinde talimat verdiklerini söyledi.
Müftü Çağrıcı, ”Zenginle kim olsa yer. Marifet fakirle aynı sofrada olmak ve ona yedirmek. Bu yüzden biz de ekonomik durumu zayıf vatandaşlarla hatırı sayılır yerlerde iftar yemekleri vereceğiz. İl müftülüğü olarak iftar sofraları düzenleyip fakirlerimizi sofralarımıza çağıracağız. Bu kıstaslardaki aileleri ve personelimizi belirleyip tuttuğumuz servisle onları evlerinden alıp, iftar yapılan yerlere götüreceğiz. Çevremizde oturan fakirlerimiz, müftülük personelimiz hep beraber oturup iftar etmek istiyoruz. İnsanlar bizi ikram ederken de görsün” diye konuştu.
DİŞ KİRASI
Çağrıcı, fakir-fukara ve personeli buluşturan iftarlarda, diş kirası geleneğinin yeniden canlandırılacağını söyledi.
”Osmanlı’da bulunan ‘diş kirası’ uygulamasını da hayata geçireceğiz. Eskiden düzenlenen iftar programlarına katılanlara, ‘ben seni çağırdım, soframa geldin ve benim lokmamı yerken ağzın yoruldu’ diye belli bir para, altın ve benzeri şeyler tabağın altına konulurdu. Biz de tabak altına market alışveriş çeki koyacağız” dedi.
KADIN CEMAAT
”Hanımlara camilerde yer ayırma ve onlara vereceğimiz din hizmetleri konusunda artık çıtayı yükseltmek zorundayız” diye sözlerine devam eden Çağrıcı, kadın cemaat konusunda çok hassas olduklarının altını çizdi.
Çağrıcı, yaşanılan modern çağda kadının ciddiye alınmadığı ve itilip kakıldığı intibasını veren bir anlayışın olamayacağını dile getirerek hadis kitaplarımızda kadınlara camilerde yer açılması hususunda bölümlerin olduğunu kaydetti.
Kadınların sadece camide yer problemi yaşamadığını vurgulayan Çağrıcı, şunları söyledi:
”Onların abdest alacağı yerlerin de temiz olması gerekir. Kadınlar biraz daha kıyıda köşede değil temiz yerlerde namazlarını kılmalı. Bununla ilgili biz 30 ekip kurduk ve 3 bin 94 caminin tamamını arkadaşlarımız gezdiler. 30 soruda durum tespiti yaptılar. Kadınlar için tuvalet var mı? Varsa yeterli mi? Eksikler giderilebilir mi gibi soruların cevaplarını aradılar. Her cami için bulunan eksikleri ilçe müftülüklerine bildirdik ve bu eksikliklerin giderilmesine dair süre verdik. Yani bu işin takipçisi olacağız. Bu konuda toplumun tanınmış kadın simalarından görüş aldık. Bunların arasında siyasetçiler, yazarlar, gazeteciler var.”
İSTANBUL, TARİHİNDE HİÇ OLMADIĞI ŞEKİLDE GÜZEL HAFIZLARA KAVUŞTU
İstanbul;un tarihi boyunca güzel hafızları olduğunu hatırlatan Çağrıc,ı şöyle devam etti:
”İstanbul tarihinde hiç olmadığı şekilde güzel hafızlara kavuştu. İnanın müthiş hafızlarımız var. Dünya çapında birinciliği olan bayan ve erkek hafızlarımız var. Bu arkadaşlarımız ramazan ayında Kuran-ı Kerim ziyafeti sunacak. Ayrıca her camide bir bayan ve bir erkek personelimiz görevlendirilerek camilerde haftada en az bir program gerçekleştirilecek. İlahi, dua, vaaz gibi etkinlikler düzenlenecek.”
Çağrıcı, itikafa girmek isteyenlerin belirlenmiş camilerde itikafa girebileceğini, talep doğrultusunda her ilçede cami belirleneceğini ancak isteğe göre bu sayının ikiye çıkabileceğini aktardı.
Çağrıcı, ay boyunca vatandaşlara ”Sıkça Sorulan Sorular” kitapçığının ve ”Temel Dini Bilgiler” kitabının ücretsiz dağıtılacağını bildirdi.
Başkan Çağrıcı, Hırka-ı Şerif’in ramazan ayının ilk cumasıyla son cuması arasında görülebileceğini ve Süleymaniye Camisi’nin arka kısmının restorasyonunun ramazanın başlangıcına kadar tamamlanacağını sözlerine ekledi.
VAAZ VE İRŞAT
Ramazanda vaaz ve irşat programlarını ilk planda tutacaklarını vurgulayan Çağrıcı, yıl boyunca devam eden vaaz programlarını ramazan ayında artıracaklarını ve buna bağlı olarak vaiz sayısını yükselteceklerini söyledi.
Başkan Çağrıcı şöyle devam etti:
” Ramazan ayında vaaz ve irşat programlarına önem vereceğiz. Biz vaaz ve vaiz sayımızı yükseltsek de kadrolu vaiz sayımız çok az. Erkek ve kadın olarak yüzü aşkın kadrolu vaizimiz var. 3 bin 94 camimiz olduğu için bu sayı yetersiz kalıyor. Ramazanda bu camilerimizin hepsinin cemaatinde birkaç kat artma oluyor. Bu camilerimizde vaaz verilmesi gerekiyor. Onun için biz Türkiye tarihinde ilk defa olmak üzere bir slogan ortaya attık; ‘her cami görevlisi kendi camisinin vaizi olmalı’. Biz bu sloganla yola çıktık ve bir plan doğrultusunda cami görevlilerimize vaaz seminerleri düzenledik. Bu seminerlerde Türkiye’nin tanınmış hatipleri, din alimleri, edebiyatçıları ve halkla ilişkiler uzmanları ders verdiler. Cemaate etkili bir konuşma nasıl yapılır konusu anlatıldı. Vaazlardan önce dini kaynaklardan nasıl yararlanılır, vaaz hazırlığı nasıl yapılır gibi soruların cevaplarını verdik.”
FETVA HATTI
”Müftülüğümüz, Türkiye’de hatta dünyada en çok dini soruların sorulduğu yerlerden birisidir. Bunlara hızlı cevap vermek için personel sayımızı artıracağız” diyen Çağrıcı, vatandaşlardan gelen soru sayısının ramazan ayında iki katına çıktığını, artan talebi karşılamak ve sorulara hızlı cevap vermek için ilgili personel sayısını artıracaklarını kaydetti. Müftü Çağrıcı, soru ve sorunun cevabının özetini de kayıt altına alındığını belirterek, şunları kaydetti:
”Çünkü bugünün müslümanı neyi merak ediyor sorusunun cevabını buluruz. Bu gerçekten sosyolojik bir meseledir. Sorularımızı alarak tez çalışmalarında kullananlar var. Günümüzde en çok soru sorulan alanlar evlilik, helal ve haram gibi sosyal alanlar. İnsanlar aile meselelerinde biraz da bizi sırdaş olarak görüyorlar. ‘Benim böyle böyle derdim var, bana yardımcı olun, siz hocasınız, alimsiniz’ diyenler var. Yani psikolojik destek isteyen vatandaşlarımız var. Belki kendi annesi veya babasıyla paylaşamadığı derdini bizimle paylaşan insanlarımız var. Bu tür sorular ramazanda iki katına çıkıyor. Bu yüzden fetva görevlilerinin sayısını artırıyoruz. Sadece telefon, mail veya yüzyüze iletişim yollarıyla vatandaşımızın sorularına cevap verecek 4 kadın ve 4 erkek olmak üzere 8 personel görevlendireceğiz.”
HATİM VE MUKABELE
Ramazan ayında hatim ve mukabele okumanın sünnet olduğunu anlatan Çağrıcı, halkın bu sünnete ramazan ayında daha fazla önem verdiğini ifade etti.
Camilerde çok iyi hafızları görevlendirerek bu sünneti daha da cazibeli hale getireceklerini söyleyen Çağrıcı, ”Her ilçede en az bir camide İstanbul’un gözde hafızlarına mukabele ve hatim okutacağız. Hangi hafızın nerede, hangi gün hangi saatte mukabele okuyacağı belirlendi. Bunlar büyük ilan afişleriyle camilerin kapılarına asılması suretiyle cemaatimize duyurulacak” diye konuştu.
ENDERUN TERAVİHİ VE HATİMLİ TERAVİH
Enderun teravihi adının verildiği ve uzun yıllar öncesinden beri Anadolu’da var olan teravih namazının geçen yıl uygulanmaya başlandığını ve yoğun ilgi gördüğünü ifade eden Çağrıcı, ”Enderun teravihini ve hatimli teravihi bu yıl 39 ilçemizin camilerinde kıldıracağız” dedi.
Müftü Çağrıcı her ilçede en az bir camide bu şekilde teravih namazlarının kıldırılacağını aktararak, böylece Enderun teravihini ve hatimli teravihi İstanbul;da yaygınlaştıracaklarını kaydetti.
Çağrıcı, ”Bu şekilde teravihlerin kıldıracağı camiler ise ilanla cemaatimize duyurulacak. Bu camilerde birden çok hafız görevlendirilecek. Mesela İmamı Azam Camisi’nde 14 hafız görevlendireceğiz. Bu şekilde halkımızın da yoğun ilgi gösterdiği teravih şekline devam etmeyi düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Zaman