Çay Mahallesi, Göğceli Mezarlığı içinde yer alan ancak kim tarafından inşa edildiği bilinmeyen çivisiz cami, Anadolu’nun ahşap mimarisinin en güzel örneklerinden birini oluşturuyor.
Cami İmamı Hüseyin Özasma, Göğceli Mezarlıkiçi Camisi’nin, hiç çivi kullanılmadan tek katlı inşa edildiğini, üst üste yığma tekniğiyle yapıları ise tek parça kalasların oluşturduğunu söyledi.
Caminin yapımında karaağaç, dışbudak, kestane gibi ağaçların kullanıldığını ifade eden Özasma, şöyle dedi:
”Duvarlarda tek parça olarak kullanılan kalaslar 15-18 santimetre kalınlığında, 50-70 santimetre ve yaklaşık 12-20 metre uzunluğunda. Tek katlı ahşap yapı aynı zamanda taşınabilir özelliğe sahip. Caminin altındaki derinlik ise yapının hava almasını, nemi ve çürümeyi önlemek için açılmış. Dikdörtgen olan caminin üstü kırma çatılı ve kiremitle örtülü. Caminin duvarları ise kalın kestane ağaçlarından yapılmış. Köşelerdeki dikmeler birbirine geçme ile tutturulmuş.”
”BÖYLE BİR CAMİDE NAMAZ KILMAK İNSANA HUZUR VERİYOR”
İmam Özasma, 800 yıldır ayakta duran çivisiz camide namaz kıldırmanın kendisine ayrı bir mutluluk verdiğini de ifade ederek, ramazan ayında cemaatin camiye daha çok ilgi gösterdiğini, gündüzleri mukabele yapılan camide akşamda teravih namazı kılındığını belirtti.
Tarihi camide teravih namazı kılanlardan Kasım Keskin ise, ”Böyle bir camide namaz kılmak insana huzur veriyor. Düşünün buraya kimler girmiş, kimler çıkmış? Tamamen tarih kokuyor, namaz kılarken insanı kendine çeken uhrevi bir havası var bu caminin. Ben 50 yıllık bir camide namaz kılmakla 800 yıllık bir camide namaz kılmak arasında manevi yönden bir atmosfer değişikliği var” dedi.
Namaz kılarken tarihe yolculuk yaptığını ifade eden Necmettin Semizoğlu ise caminin mimarisi ve çekiciliğinin kendisini etkilediğini, şehir içinde olmasına rağmen her seferde namazlarını kılmaya Göğceli Mezarlıkiçi Camisi’ne gittiğini söyledi.
Zaman