Derviş GENÇ’in haberi
İstanbul Müftülüğü’nün raporuna göre Süleymaniye Camii’ndeki akustik problemi; imamın sesi, orijinal akustik ve hoparlörlerden çıkan üç ayrı sesin çakışmasından kaynaklanıyor. 100’e yakın hoparlör kaldırılarak ve halısı değiştirilerek orijinal akustik elde edilecek.
Süleymaniye Camii’nin akustiğinin son restorasyonda tahrip edilerek bozulduğu iddiaları geçtiğimiz günlerde medyada yer almıştı. İstanbul Müftülüğü, iddiayla ilgili vatandaşlardan gelen şikâyetler üzerine detaylı bir araştırma yaptırdı.
Araştırmayı yapan bilim kurulunun ön raporuna göre, bugüne kadar yapılan restorasyonlardan olumsuz etkilenen Süleymaniye Camii’ndeki ses problemi; imam, orijinal akustik ve yaklaşık 100 hoparlörden oluşan 3 ayrı ses kaynağının çakışmasından kaynaklanıyor.
Ramazan Bayramı’ndan sonra kamuoyuyla paylaşılacağı açıklanan araştırmayı yürüten Galatasaray İletişim Teknoloji Merkezi (İTM) Müdürü Süden Pamir, "Bu akustik, yüzey malzemelerini değiştirerek yok edebileceğiniz bir yapıda değil. Bir restorasyon daha yapılsa bu akustiği yok edemezler." dedi.
Pamir’e göre, orijinal akustiğin yakalanması için cami içerisindeki 100’e yakın hoparlörün kaldırılması ve mevcut halının değiştirilerek orijinaline yakın bir halı serilmesi gerekiyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın talebi üzerine Mimar Sinan’ın yaptığı camilerle ilgili 1986 yılında kapsamlı bir akustik araştırması yapan Prof. Dr. Mutbul Kayılı, o dönemde yaptıkları ölçümlerde camide homojen ses dağılımlarını tespit ettiklerini söyledi. Kayalı, "Halının değişmesi ya da farklı bir sıvanın kullanılması gibi ufak bir müdahalede bir bozulma olabilir." diye konuştu.
Süleymaniye Camii’nde 1985-2005 yılları arasında 20 yıl imam hatiplik yapan Prof. Dr. Süleyman Mollaibrahimoğlu ise caminin akustiğinin dış seslerden etkilendiğini kaydetti. Mollaibrahimoğlu, "Yaz aylarında sabah ve yatsı namazlarında dış sesler az olduğu için mikrofon kullanmıyorduk. Ayrıca, cemaatin bizi daha iyi anlaması için hutbe ve vaazlarda yavaş, tane tane konuşurduk" ifadelerini kullandı.
Ses en uzak noktada en yüksek
İstanbul Müftülüğü, vatandaştan gelen istek ve şikayetler üzerine Süleymaniye Camii’nin akustiğiyle ilgili 11 Kasım 2011 tarihinde bir çalışma başlattı. 30 kişilik bir ekibin 9 aydır sürdürdüğü çalışmada sona gelindi. Araştırmayı yürüten Galatasaray İTM Müdürü Süden Pamir’in verdiği bilgilere göre araştırmanın bulguları arasındaki en dikkat çekici nokta, caminin kendine özgü doğal bir anfi, hoparlör ve katı bir iletişim yöntemine sahip olması.
Akustiğin belli notalara cevap vermesi sebebiyle imamın okuduğu sûrenin makamı ve notasına göre duyulan ses yükseliyor ya da azalıyor. Normalde en güçlü ses kaynağa yakın noktadan duyulurken bu durum Süleymaniye’de tam tersine işliyor. İmamın sesi en yüksek caminin en uzak noktası olan 68 metreden duyuluyor. Mimar Sinan’ın akustik kurgusundaki özellik sebebiyle cami içerisinde insan sesi dışında oluşan sesler hapsediliyor. Böylece imamın sesi mihrapta Kur’an okurken diğer seslerden etkilenmeden cemaate ulaşıyor.
Zaman