Polis, Beş Şehir, Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikâyesi gibi sinema filmlerinin yönetmeni ve senaristi, son dönemin kült televizyon dizisi Leyla ile Mecnun ile geniş kitlelerce tanınan Onur Ünlü, Mithat Alam Film Merkezi’nin konuğu oldu. Sinema yazarı Erkan Aktuğ moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşiye "Onur Ünlü kafasını" merak eden birçok Leyla ile Mecnun hayranı katıldı.
Kişisel geçmişini, şiire ve sinemaya merakını anlatarak söyleşiye başlayan Onur Ünlü, Osman Sınav’la tanışmalarıyla başlayan Deli Yürek dizisi macerasını da anlattı. Deli Yürek dizisinde sete alışması için kendisine küçük bir rol yazıldığını belirten Ünlü, o rolle birlikte sokakta yürüyemeyecek kadar ünlendiğini belirtti. Daha sonra televizyon için birçok televizyon işi yazdığını söyleyen Ünlü, sinema filmi çekmeyi kafayı taktıkları için Eflatun Film’i kurduklarını belirtti. Haluk Bilginer’in de Polis filminin senaryosunu beğenmesinden cesaret aldıklarını anlatan Ünlü, kamera kullanmayı bilmeden cesaretle ve akıl yürüterek sete girdiklerini açıkladı. Film çekerken zaman içinde nasıl çekmeyeceğini öğrendiğini söyleyen Ünlü, nasıl çekmemeyi öğrenerek nasıl çekim yapılacağını öğrendiğini söyledi. Oyuncular ve set ekibinin de kendisine güvenmesiyle Polis filmini çekebildiğini ifade eden Ünlü, filmin tamamen hislerle çekilmiş bir film olduğunu ancak film çekmenin analitik bir bakış gerektirdiğini sözlerine ekledi.
Seyircilerin ilgisizliği ve eleştirmenlerin kötü eleştirileri sorulan Ünlü, o zamanlar bunlardan haberi olmadığını, iyi ve kötü taraflarıyla birlikte bu sürecin sonunda “bir daha film çekmeyeceğiz” demediklerini söyledi. Daha sonra Polis filminden kalan borçlar nedeniyle Sinan Çetin’le çalıştığını, Güneşin Oğlu filmini de borçları nedeniyle yaptığını belirten Ünlü; kişisel ve maddi nedenlerle filmin aceleye geldiğini ve eleştirmenlerden gelen yorumlar karşısında kızdığını anlattı. Daha sonra bir senaryo yazıp Altın Portakal Film Festivali’nden “En İyi Senaryo Ödülü” almayı kafasına koyduğunu itiraf eden Ünlü, Beş Şehir filminin senaryosunu yazdığını açıkladı.
Taner İlhan’a doğum günü hediyesi olarak senaryosunu yazdığı Acı Aşk filmini beğendiğini belirten Ünlü, kendisi olsa farklı çekeceğini ancak filmi beğendiğini belirtti. Neden absürd komedi yaptığı sorusuna bunun bir “tercih” olmadığı, “durum” olduğu cevabını veren Ünlü, absürd olsun diye çalışmadığını, o şekilde düşündüğünü, dünyayı o şekilde algıladığını söyledi. Konuştuğumuz dildeki “saçma”ya ilgi gösterdiğini söyleyen Ünlü, saçmanın hafif olduğunu ve ciddiye alınacak bir şey olduğunu gösterdiğini sözlerine ekledi.
Onur Ünlü kafasının nelerden beslendiği sorusuna öncelikle "Onur Ünlü kafası" denmesinin çok hoşuna gitmediğini söyleyerek cevap veren Ünlü, çok film izlemediğini, daha çok okuduğunu belirtti. Sinemanın yüz senelik bir mesele olduğunu belirten Ünlü, sinemanın insanlık tarihinde nerede duracağının belli olmadığını belirtti. Teknolojiye ve paraya bu kadar bağımlı bir sanata bu kadar anlam yükleyemeyeceğini iddia eden Ünlü, yarın İstanbul’da deprem olsa ertesi gün şiir yazılabileceğini, ancak film çekilemeyeceğini söyledi. Yeni teknolojilerle sinemanın demokratikleştiğini düşünmediğini belirten Ünlü, yüz senenin insanlık tarihi içinde kısa sürdüğünü belirtti. Bütün bunlara rağmen şiirle olan ahlaki temasını kaybettiğini düşündüğünü ve bu nedenle de sinemaya devam ettiğini söyledi.
Leyla ile Mecnun dizisi hakkında da konuşan Onur Ünlü, TRT’den senaryoyu getirdiklerini, kendisinin de otuz sayfasını okuduktan sonra yapım şirketi olarak bu riske girmek istediklerini söyledi. Televizyonun sinemadan ayrı bir keyif olduğunu belirten Ünlü, televizyon işinde paranızı hemen geri alabildiğinizi söyledi. Televizyon işine bağımsız film çekebilmek için girdiğini söyleyen Ünlü, Kültür Bakanlığı’ndan ya da Eurimages’den destek alarak bağımsız film yapılabileceğini düşünmediğini, bu nedenle para almayı tercih etmediklerini anlattı. Daha önce bir proje için Kültür Bakanlığı’ndan destek aldıklarını, sonra da bu parayı kullanmadan faiziyle birlikte geri ödediklerini açıkladı.
Film çekmeye bir duygu, bir sahne üzerinden başladığını söyleyen Ünlü, hiçbir zaman hikâye kurmadığını, karakter kurduğunu söyledi. Başlangıçta farklı duyguları ortaya koyduğunu ve senaryo çevresinde bu duyguları birleştirdiğini ifade eden Ünlü, her filminde farklı duygularla hareket ettiğini belirtti. Polis filminde yalnızlık, Beş Şehir’de ölme ve öldürme biçimlerine kafayı taktığını belirten Ünlü, Celal Tan filminde de ölmeden önce öteki dünyadaki sınava hazırlanma düşüncesinden yola çıktığını söyleyerek söyleşisine son verdi. (Kültigin Kağan Akbulut)
* Fotoğraf Mithat Alam Film Merkezi’nden alınmıştır.