Nuri Bilge Ceylan başkanlığındaki ulusal uzun metraj jürisi, Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) jürisiyle aynı salonda film izlemeyi kabul etmedi. SİYAD’ın internet sitesinde yer alan açıklamada, ana jürinin "SİYAD üyelerini ‘çete’ olarak değerlendirdiği" ifade edildi. Bu kararın Uğur Vardan, Özgür Şeyben ve Yusuf Güven‘den oluşan SİYAD jürisine bir tavır olmaktan çok, içinde SİYAD üyesi Tül Akbal Süalp’in de bulunduğu ana jürinin filmleri kendi başına izlemek istemesinden kaynaklandığı belirtiliyor. Ancak ana jürilerin filmleri Antalya, Bursa ve Kars’ta düzenlenen festivallerde halka açık salonlarda ve -son iki yıldır da- SİYAD jürisiyle beraber izlemesi, bu isteğin bir tavır olup olmadığı sorusunu akla getiriyor.
Bu durumun yeni bir uygulama olmadığını belirten festivalin organizasyon ekibinden Ankara Sinema Derneği Başkanı Ahmet Boyacıoğlu, "Ana jüri, üç yıldır filmleri herkesten ayrı izliyor. SİYAD’a yönelik bir tavır yok. Ben de çeşitli gazete ve dergilerde sinema üzerine yazıyorum. Bu ülkede sinemayla uğraşanların SİYAD’a tavır alması düşünülebilir mi?" diyor. SİYAD Başkanı Murat Özer, Adana’da ana jürinin yalnız izlemesi uygulaması olduğunu; ancak Altın Koza‘da ilk defa bulunan SİYAD jürisinden ayrı izleme talebinin ‘şık’ olmadığını söylüyor. Berlin ve Cannes gibi festivalleri takip eden iki SİYAD üyesi Esin Küçüktepepınar ve Alin Taşçıyan, ana jürinin bu isteğinin normal karşılanması gerektiğini, asıl sebebin kendi aralarında daha rahat tartışmakla ilgili olabileceğini düşünüyor. Nuri Bilge Ceylan, Bulut Aras, Füruzan, Mazlum Çimen, Meltem Cumbul, Özgü Namal, Özcan Alper, Uğur İçbak, Tül Akbal Süalp’ten oluşan jüri üyeleri ise bu konuda sessiz kaldı.
JÜRİYLE BERABER İZLEME SAPLANTIMIZ YOK 
Jürinin neden böyle davrandığını anlamak mümkün değil. SİYAD üyeleri aynı zamanda gazeteci oldukları için jürinin kendi içişlerini ya da genel havayı aktarabileceği korkusundan olabilir. Ama yılların SİYAD’cısı olarak şunu söyleyebilirim, bir jüriyle böyle bir ilişkiye girmemiz zaten mümkün olamaz. Jürinin sonuçları da seçimden sonra tartışılabilir, film izleme esnasında değil. Çoğu sinema adamının, filmleri gösterime çıktığında vicdanın sesi olarak algıladıkları eleştirmenlerden jüri olduklarında kendilerini ‘uzak’ tutmaları, meselenin ‘iklimi’ne uymuyor. Sonuçta bu kararı onlar almıştır, neden böyle davrandıklarını da onlar açıklasın. Ayrıca aralarında bir SİYAD üyesi var, gerekirse olanı biteni daha sonra ondan öğreniriz. Keşke, zaten sıkıntılı başlayan festival, anlamsız kaprislerin uzağında yaşansaydı. Üstelik, jüriyle film izlemek gibi bir saplantımız da yok.
İZOLE OLMAK İSTEMİŞLERDİR
Ne fark eder beraber izlense ya da ayrı izlense. Yine de şık değil. Berlin ve Cannes’la kıyaslamamak lazım. Ana jüri erken başladı izlemeye, belki ondan olabilir. Bir de kopya ve salon ayarlamak gerekecek. SİYAD’ı istememelerinin sebebi ‘haber sızdırılabilir’ endişesinden kaynaklanıyor olabilir. Bu tip tartışmalar bizde oluyor sadece. Bence SİYAD’la alakası yoktur, başka jüriyle izlemek istemişlerdir.
BİZ İŞİMİZİ YAPIYORUZ
Ana jürinin üç yıldır filmleri yalnız izlediği doğru; ancak SİYAD jürisi Adana’da ilk defa yer alıyor. Jürinin bu kararını SİYAD’a karşı bir tavır olarak algılamak istemiyorum, ama şık da değil. En azından geçerli bir gerekçe sunulması gerekirdi. Biz bu durumu büyütmek istemiyoruz. Olaydan nemalanalım diye bir kaygımız yok, sadece işimizi yapıyoruz. Ama ‘neden’ sorusunun da cevaplanması gerekir.
TAVIR OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM
Daha önce uygulama nasıldı, hiç hatırlamıyorum. Ama ana jürinin bu isteğini normal karşılamak gerekir. Kendi başlarına izlemek isteyebilirler. Antalya’daki gibi galalarda da izleyebilirler. Ben Cannes’da ve Berlin’de FIPRESCI jürilerinde de yer aldım; orada basın gösterimleri oluyor. SİYAD’a karşı bir şey olacağını düşünmüyorum. Belki daha rahat olmak istemişlerdir. (Zaman)