İpekyolu’ndan İzlenimler

Filmler
Bengü Dağlı – Gülay Gümüş Yerel seçimlerin ardından Anadolu’daki film festivallerinin devam edip etmeyeceğine dair çıkan haberler ile hepimiz üzülmüştük. Buna en iyi örnek "Altın Kaz ...
EMOJİLE

Bengü Dağlı – Gülay Gümüş

Yerel seçimlerin ardından Anadolu’daki film festivallerinin devam edip etmeyeceğine dair çıkan haberler ile hepimiz üzülmüştük. Buna en iyi örnek "Altın Kaz Film Festivali." Yeni dönemde belediye başkanı olarak seçilen Nevzat Bozkuş’un koltuğuna oturur oturmaz ilk icraatı festivali kaldırmak olmuştu. Bursa İpekyolu Film Festivali‘nin de aynı akıbeti yaşayacağı haberleri kulislerde dolaşırken Bursa Belediye Başkanı Recep Altepe bu düşünceleri boşa çıkararak festivale sahip çıkmıştı. Tabi ki bu Türk Sineması adına iyi bir haberdi ve bu haber bütün sinemacıları ve sinemaya emek verenleri heyecanlandırmıştı.

Geçtiğimiz haftalarda İpekyolu Film Festivali’nden gelen davet ile biz de festivali Bursa’da takip etmeye karar verdik.

Festival bizim için 13 Kasım sabahı başladı. Festival için İstanbul‘dan Bursa‘ya gidecek kafileyle Atatürk Kültür Merkezi önünde buluştuk. Güzel, sıcak bir grup ve festival görevlileri bizi karşıladı.

Akşam olduğunda diğer konuklarla birlikte, Atatürk Merinos Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen kırmızı halı geçişi ile festivale biz de teşrif ettik. Festivalin açılış gecesine ‘Kurtlar Vadisi Irak’, ‘Cennetin Krallığı’ ve ‘Kelebek’ filmlerinde oynayan Suriyeli ünlü oyuncu Ghassan Massoud, Muzaffer Tema, Nedret Güvenç, Ediz Hun, İzzet Günay, Serdar Gökhan, Nuri Alço, Selma Güneri, Suzan Avcı; genç oyunculardan Fadik Sevin Atasoy, Cansel Elçin, Fırat Çelik, Duygu Yetiş ile çok sayıda oyuncu ve yönetmen katıldı.

Herkes birbirini yıllardır tanıyormuş gibi sıcak ve içtendi. Gecenin en dikkat çeken ismi ise mor kıyafetiyle Fadik Sevin Atasoy ile festivalin açılış sunucusu Ahu Türkpençe’ydi. Erkeklerden ise Cancel Elçin, Ediz Hun ve Ali Sunal en çok dikkatimizi çeken isimler oldu. Genel olarak herkes kıyafet konusunda titiz ve özenliydi.

Kokteylin bitmesi ve konukların yavaş yavaş törenin yapılacağı salona alınmasıyla açılış gecesi de başlamış oldu. Sunucular, zümrüt yeşili kıyafeti kısa saçları ve sempatik tavırlarıyla Ahu Türkpençe ve giydiği takım elbiseyle etrafına enerji saçan Ali Sunal’dı. Sunucular birbirlerine ve sahneye çok yakışsa da, aynı şey sunumları için geçerli değildi.

Özellikle Ahu Türkpençe heyecandan mıdır bilinmez ama çok tutuktu, adeta elindeki kağıtları okuyordu. Yersiz esprileri de cabası… Ali Sunal da suya sabuna dokunmadan kendi sırasını bekliyor… Kendi bölümlerini iyi şekilde sunuyordu… Anlayacağınız aynı öğrenci mantığı… Sınavlarda çalıştığımız yerlerden sorulunca takır takır yapıyoruz ama es kaza hoca başka yerden sorunca baka kalıyoruz. Ali Sunal‘ın durumu da buydu.

Bursalı izleyicinin festivale ilgisi ve alakası çok güzel ve sahipleniciydi. Fakat onlar da açılış gecesi alkış konusunda biraz insafsızdı. Şaşırdınız değil mi? Biz ki milletçe alkışlamayı seven bir toplum olduğumuz için, bu pek olacak iş gibi gelmiyor. Keşke o değerli alkışlarımızı hep böyle cimri kullanabilsek…

Gecede, Türk sinemasının iki büyük ismi Nedret Güvenç ve Muzaffer Tema’ya ‘Onur Ödülleri’ verilirken, ‘Emek Ödülleri’ ise Baykal Kent ve Hakkı Kıvanç‘a verildi. Onur ödüllerinin sahipleri Muzaffer Tema ve Nedret Güvenç adına hazırlanan kitaplar, festivalden kalan en güzel eserlerden ikisi olacak.

Festivalin onur konuğu Suriyeli ünlü oyuncu Ghassan Massoud, yaptığı konuşmada Türk ve Suriye sinemasının benzerliğine dikkat çekti. Massoud, “Son dönemde Türkiye ile Suriye’nin ilişkilerinin olumlu yönde gitmesi memnuniyet verici. Kültürlerimiz, yüzlerimiz aynı. Bu coğrafyanın insanlarıyız. Sinemalarımız da benzer. Türk sineması her geçen gün gelişerek büyüyor. Bu mutluluk verici” dedi.

Öte yandan açılış gecesinde geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Bursa Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Hikmet Şahin de anıldı. Hikmet Şahin‘in barkovizyon ekranında görülmesiyle salon alkışa boğuldu.

Bu yıl ‘Sinema ve Mimarlık başlığı altında biçimlenen bir programla sanatseverlerle buluşacak olan 4. Uluslararası İpek Yolu Film Festivali’nde gösterimlerin ardından filmlerin oyuncu ve yönetmenleriyle söyleşiler düzenleniyor. 14 Kasım Cuma günü festivalde iki film izleyebildik bunların ikisi de Türk filmiydi. İlk film Cemal Şan‘ın "Acı" filmi ve Handan Öztürk‘ün "Benim ve Roz’un Sonbaharı" adlı filmleriydi. Bu filmleri sizler için daha geniş olarak ayrıca değerlendireceğiz.

Açılış gecesinde Yeşilçam’ın ünlü isimleri, kendilerine uzanan mikrofonlara uzun uzun kırgınlıklarını ve bu sektörün vefasızlığını anlattı. Genç yaşlı tüm sinemaseverlerin ortak görüşü ise, İstanbul dışındaki festivallerin daha sıcak, samimi ve sinema dolu olduğuydu.

İpekyolu Film Festivali, 20 Kasım Cuma gününe kadar birbirinden güzel filmler ve etkinliklerle devam edecek. Dileriz Anadolu’nun her yerinde böyle festivaller hem yerel yönetimleri hem de halk tarafından desteklenerek var olmaya devam eder…