30. İstanbul Film Festivali

Filmler
30 yıldır sinemaseverleri dünya sinemasının seçkin örnekleriyle buluşturan İstanbul Film Festivali, önceki gün Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen bir törenle sona erdi. Kapanış t...
EMOJİLE

30 yıldır sinemaseverleri dünya sinemasının seçkin örnekleriyle buluşturan İstanbul Film Festivali, önceki gün Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen bir törenle sona erdi. Kapanış töreninde, festivalin ödülleri de sahiplerini buldu.

Şakir Eczacıbaşı anısına verilen Altın Lale Uluslararası Yarışma Ödülü bu yıl, Mısırlı yönetmen Ahmad Abdalla’nın Mikrofon/Microphone adlı filmine verildi. Uluslararası Yarışma’da Jüri Özel Ödülü yarışmada Türkiye’yi temsil eden, Seyfi Teoman’ın Bizim Büyük Çaresizliğimiz filmiyle Federico Veiroj’un Faydalı Hayat/A Useful Life filmi arasında paylaştırıldı.

Altın Lale Yılın En İyi Türk Filmi Ödülü Tayfun Pirselimoğlu’nun Saç filmine verildi. Altın Lale Yılın En İyi Yönetmeni Ödülü’nü ise yine Saç filmiyle Tayfun Pirselimoğlu kazandı. Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu FIPRESCI Ödülleri ise Uluslararası Yarışma’da Tran Anh Hung’un Murakami’nin romanından uyarladığı İmkânsızın Şarkısı/Norwegian Wood, Ulusal Yarışma’da ise Sedat Yılmaz’ın Press adlı filmlerine verildi.
 
İnsan Hakları Bölümü’nde ‘Press’ unutulmadı

Bu yılın özgün bölümlerinden ‘Sinemada İnsan Hakları’ yarışmasındaki Avrupa Konseyi Sinema Ödülü FACE’e Juanita Wilson’un yönetmenliğini üstlendiği Yokmuşum Gibi/As If I’m Not There layık görülürken, yine aynı bölümün Jüri Özel Ödülü’ne ise Press değer görüldü. Press filminin yönetmeni Sedat Yılmaz ödül konuşmasında kazandığı Jüri Özel Ödülü’nü Gündem gazetesinde çalışan ve 1992 yılında öldürülen gazeteci Yahya Orhan’a ithaf etti. Radikal Gazetesi tarafından verilen Halk Ödülü hem uluslararası hem de ulusal yarışmada izleyicilerin oylarıyla saptanan filmlere verildi. Halk Ödülü’nü Uluslararası Yarışma’da Seyfi Teoman’ın Bizim Büyük Çaresizliğimiz, Ulusal Yarışma’da İlksen Başarır’ın Atlıkarınca adlı filmleri kazandı.
 
İlklere imza atan festival

İstanbul Film Festivali’nin 30’uncu yılı münasebetiyle festivalde birçok ilke imza atıldı. Festival programında, Festivalin 30 yıllık geçmişinde gösterilen filmlerden özel bir seçki ‘30. Yıl Özel Bölümü: Film Gibi 30 Yıl’ başlığı altında sunuldu. Yine festival, sinema ve müzik dünyasının önde gelen iki ismini biraraya getirdi ve Fransız sinemasının en özgün ‘auteur’ yönetmenlerinden Claire Denis ve filmlerinde sık sık beraber çalıştığı İngiliz rock grubu Tindersticks’i aynı sahnede buluşturdu. Çağdaş sinemacılığı baştan başa etkileyen ve artık film çekmeyeceğini açıklayan efsane yönetmen Béla Tarr, sinema üzerine düşüncelerini paylaşmak üzere İstanbul Film Festivali’nin konuğu olarak İstanbul’a geldi. 30’uncu yıla özel olarak bir de ‘30: 20 Yönetmenden 30 Yıl’ adlı bir kitap yayımlandı. Kitapta, festivalin kişisel tarihimizde oynadığı rol, festivalle büyümüş, sinemayı bu festival sayesinde keşfetmiş 20 yönetmenin gözünden anlatıyor.
 
Festivalde 231 film gösterildi

30. İstanbul Film Festivali’nde 21 bölümde 256 yönetmenin 231 filmi yer alırken, 52 ülke sinemasından örnekler sinemaseverlerin beğenisine sunuldu. Festivalde, 123’ü Avrupa’dan, 50’si Kuzey ve Güney Amerika’dan, 20’si Uzakdoğu’dan, 11’i Orta Doğu’dan filmin gösterimi yapıldı. Festival programında Türkiye’den de 56 film yer aldı. İstanbul Film Festivali 7 sinema salonunda 528 seans gösterim yaptı.
 
Onur Ödülleri dört büyük isme

İstanbul Film Festivali’nin Sinema Onur Ödülleri bu yıl festivalin açılış töreniyle Türk Sineması’na damga vuran dört büyük isme verildi: Yönetmen Yusuf Kurçenli, görüntü yönetmeni Ertunç Şenkay ve Türk Sineması’nın unutulmaz isimleri Metin Akpınar ile Zeki Alasya.
 
Ödül gecesinden ilginç anlar

Ulusal Yarışma Bölümü’nde, Radikal Halk Ödülü yanlışlıkla Press filmine verildi. Fakat daha sonra Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can Sağlık’a yanlış zarf verildiği ortaya çıktı ve ödülün asıl kazananının Atlıkarınca filmi olduğu ancak tören sonunda ortaya çıktı.

Gecenin sunuculuğunu üstlenen Mehmet Ali Alabora da kırdığı potla kapanış törenini izleyenleri güldürdü. Alabora, Bizim Büyük Çaresizliğimiz filminin yönetmeni Seyfi Teoman’ı Seyfettin Doğan olarak anons edince Lütfi Kırdar bir anda kahkahaya boğuldu. Seyfi Teoman sahneye çıkıp Emek Sineması’nın durumunu gündeme getirince kahkalar yerini alkışlara terk etti.