Her Şey Amerika’yı Korumak İçin

Yabancı Sinema
Thor, X-Men: Birinci Sınıf ve Yeşil Fener’in ardından şimdi de İlk Yenilmez: Kaptan Amerika (Captain America: The First Avenger) sinemalarda.Savaş, ekonomik buhranlar gibi kriz dönemlerinde ilk ...
EMOJİLE

Thor, X-Men: Birinci Sınıf ve Yeşil Fener’in ardından şimdi de İlk Yenilmez: Kaptan Amerika (Captain America: The First Avenger) sinemalarda.Savaş, ekonomik buhranlar gibi kriz dönemlerinde ilk örnekleri vücut bulan bu kahramanların son yıllarda yeniden arz-ı endam etmesinin sebepleri incelenmeye değer. ABD’nin içine düştüğü ekonomik kriz ve psikolojik buhranlardan kurtulmak adına umut aşılamak, milli duyguları harekete geçirmek gibi bir misyonları olduğu söylenebilir. Marvel Comics’in en eski simalarından Kaptan Amerika da ABD’nin 2. Dünya Savaşı’na katılmasından sekiz ay önce Mart 1941’de, ‘milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan günlerde’ vücut bulan ilk kahramanlardan. Süper kahramanımız bir nevi Amerikan bayrağı işlenmiş kostümü, süper kahraman olmanın ‘birinci şartı’ taytı ve kalkanıyla şehrin semalarında dolanıyor. Dönemin en büyük tehdidi Hitler ve komünizme meydan okuyan bu süper kahraman, çizgi romanın ilk sayısının kapağında Hitler’in çenesine attığı yumrukla hafızalara kazınmıştı. Kaptan Amerika, filmde de Tanrı’nın kudretine sahip olmak isteyen, takıntılı bir Nazi subayı Johann Schmidt, nâm-ı diğer Red Skull ve onun Hdyra ordusuna karşı verdiği mücadeleyi görselleştiriyor.

Kaptan Amerika, nihayetinde günümüze ulaşsa da film boyunca kendi döneminde kalmayı tercih ediyor ve karakterin nasıl bir kahramana dönüştüğünü izah ediyor. Steve Rogers, orduya katılıp Nazilere karşı savaşmak ister fakat çelimsiz vücudu ve hastalıkları yüzünden kabul edilmez; ta ki Dr. Abraham Erskine (Stanley Tucci) onun içindeki cesareti fark edene kadar. Steve Rogers ‘süper asker’ projesi kapsamında gönüllü olarak bir deneye katılır ve iri bir mahlûka dönüşür. İyilik için savaşan bu iri kıyımı diğer kahramanlardan ayıran özelliği ise uçmak, ışın yaymak gibi süper güçlere sahip olmamasıdır. Sarışın, mavi gözlü tipik bir Anglosakson olan Steve’in deney sonucunda sadece içindeki yetenekler gelişmiştir; artık daha cesur, zeki, yakışıklı, kuvvetli ve hızlı bir ‘süper insan’dır.

Birkaç defa sinemaya uyarlanan Kaptan Amerika şimdiye kadar perdede istenilen başarıya ulaşamamıştı. Son girişimde ise başlarda karakterlere eğilen, dramatik bir zeminde şekillenen film sonlara doğru aksiyon rüzgârında savruluyor. Steve Rogers, Kaptan Amerika olur olmaz filmdeki kovalamaca sahneleri de başlıyor. 3D ile desteklenen, dijital efektlerle yoğunlaştırılan bu hercümerç içinde ise filmin siyasi göndermeleri, Rogers’ın potansiyel kız arkadaşı Peggy Carter ve dostu Bucky Barnes ile ilişkisi de efektten ibaret kalıyor.

Çizgi romanlardan taşan ‘süper kahramanlar’ ilerleyen zamanlarda daha çok önümüze gelecek gibi. En az ABD kadar bizim toplumumuzun da ‘süper kahraman’lara muhabbet beslediği bir gerçek. Kaptan Amerika’nın etkisinde kalan yönetmenlerimiz 1968’de harekete geçerek bu çizgi romandan uyarlanan Binbaşı Tayfun’u hayata geçirmişti. Hollywood’daki bu yeni dalgadan ilerleyen dönemlerde sinemamız da nasiplenecek mi; bunu zaman gösterecek.

İlk Yenilmez: Kaptan Amerika

Orijinal adı: Captaın Amerıca: The Fırst Avenger

Yönetmen: Joe Johnston

Oynayanlar: Chrıs Evans, Tommy Lee Jones, Hugo Weavıng, Hayley Atwell