Bilimadamları, Sovyet sosyalist devrimci Vladimir Lenin’in ölümü hakkında, cinsel yolla bulaşan bir hastalıktan öldüğü yönündeki popüler teoriyi çürüterek, ünlü liderin ölümüne stresin, ailesinin sağlık öyküsünün veya zehirlenmenin yol açtığını savundu.
Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ünlülerin ölümlerinin incelendiği, bugün başlayan ve her yıl düzenlenen konferans için Lenin’in kayıtlarını inceleyen California Üniversitesi (UCLA) nöroloğu doktor Harry Vinters ve Rus tarihçi Lev Lurie, Sovyet liderinin, 1924 yılında 53 yaşında ölmeden önce birkaç kez inme geçirdiğini, bunlara neyin yol açtığının netlik kazanmadığını söylediler.
Konferansı organize eden doktor Philip Mackowiak, otopsinin, Lenin’in beynindeki damarların aşırı derecede sertleştiğini gösterdiğini belirterek, sigara içmeyen ve yanında sigara içilmesine asla izin vermeyen Lenin’in şeker veya yüksek tansiyon hastası ya da aşırı kilolu olmadığına dikkati çekti ve damar sertleşmesi sonucunu anlamanın zor olduğunu söyledi.
Nörolog Harry Vinters, Lenin’in, o dönemde cinsel yolla bulaşan frengiye yakalandığı düşüncesiyle ilkel tıbbi yöntemler kullanılarak tedavi edildiğini, öte yandan semptomların ve otopsinin, Lenin’in frengi olduğunu kanıtlamadığını kaydetti.
Vinters, Sovyet liderinin babasının da 54 yaşında öldüğüne dikkati çekerek, baba-oğulun, damar sertleşmesine meyilli olabileceklerini, inmeler için bir diğer risk faktörünün stres olduğunu, sosyalist devrimcinin hiç şüphesiz çok fazla stres altında bulunduğunu belirtti.
İnsanların daima Lenin’e suikast yapmaya çalıştığını hatırlatan Vinters, Rus tarihçi Lev Lurie’nin, Stalin’in Lenin’i zehirleyerek öldürmüş olabileceği teorisinin de bir ihtimal olduğunu söyledi.
Lurie, Lenin’in sağlığının zaman içinde kötüye gittiğini, 1921 yılında inme geçirdikten sonra konuşmayı ve sol eliyle yazmayı yeniden öğrenmek zorunda kaldığını ifade ederek, sonrasında geçirdiği büyük inmenin, bir tarafının felç olmasına ve konuşma yetisini kaybetmesine neden olduğunu bildirdi.
Lev Lurie öte yandan, Lenin’in 1924 yılı başında iyileştiğini, yeni yılı kutladığını ve ava çıktığını belirterek, Josef Stalin’in iktidara gelmesine destek olan Sovyet liderin, bir hata yaptığını anlamış olabileceğini ve Leon Trotsky ile birlik olmaya başladığını, bunun Stalin’in Lenin’i zehirlemesine yol açtığını savundu.
Lurie, zehirlemenin, eninde sonunda Stalin’in, düşmanlarını ortadan kaldırmak için kullandığı en favori yöntemlerinden biri haline geldiğini hatırlattı.
Nörolog Vinters da Lenin’in otopsisi sırasında toksikoloji testlerinin yapılmadığını bildirdi.
Lenin’in beyni hala Moskova’da saklanıyor, mumyalanmış bedeni de Kızıl Meydan’da anıt mezarda yatıyor.
Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde daha önce düzenlenen konferanslarda King Tut, Christopher Columbus, Simon Bolivar ve Abraham Lincoln gibi ünlülerin ölümlerini neden olan teşhisler yeniden incelendi.
AA