Ömürleri İsrail Cezaevlerinde Geçti

Olaylar
Filistinli tutuklularla ilgili araştırmalar yapan Abdülnasır Fervane’nin araştırmasına göre Nail ve Fahri, cezaevinde en uzun süre kalan dört Filistinli tutukludan ikisi. Nail, cezaevine 1978 yı...
EMOJİLE

Filistinli tutuklularla ilgili araştırmalar yapan Abdülnasır Fervane’nin araştırmasına göre Nail ve Fahri, cezaevinde en uzun süre kalan dört Filistinli tutukludan ikisi.

Nail, cezaevine 1978 yılında girdiğinde 21 yaşındaydı; kuzeni Fahri de 23. Nail bekarken, henüz 2 yıllık evli Fahri Barguti’ninse iki oğlu vardı. Köylerinde o zaman elektrik ve su yoktu. Şimdi var. Ama Nail ve Fahri kuzenlerin, anne-babaları da dahil olmak üzere sevdiklerinden çoğu artık yanlarında değil. Kendileri cezaevindeyken doğan ya da sadece bebekliğini bildikleri yakın akrabalarının çoğunu ise geçen hafta yapılan İsrail-Hamas tutuklu takasından sonra ilk kez görme fırsatını buldular.

Ramallah’a 14 kilometre kadar uzaklıktaki, yaklaşık beşte biri Barguti ailesi üyelerinden oluşan 5000 dolayında nüfuslu Kubar köyü, Nail ve Fahri Barguti’nin köye geri dönüşlerini kutluyor.

İki kuzen, evin sandalyelerle dolu geniş avlusunda, sıralar oluşturarak gelenleri birlikte karşılıyor, eski tanıdıklarıyla kucaklaşıyor, Hamas ve El Fetihli yetkililere birlikte sarılıyorlar. Gelen konuklara tepsi tepsi künefe ve ufak plastik kaselerde kahve ikram ediliyor.

Nail Barguti, konukları selamlama fasıllarının arasında AA muhabirine, "Evet, en uzun cezaevi dönemi bizimki. Ama bu da en uzun işgal dönemi" diyerek, Filistin topraklarının aslında 60 yıldan fazladır İsrailişgali altında bulunduğunu söyledi ve şöyle konuştu:

"BU YÜZDEN DE AYNI ZAMANDA EN UZUN DİRENİŞ BU…"

Nail Barguti, dışarıda olmasından ötürü yapılan kutlamaları pek paylaşamadığını da dile getirdi. "Bu benim için sevinçten çok hüzün" diye konuşan Nail, buna neden olarak başta diğer kuzenleri, yakın akrabaları da olmak üzere çok sayıda Filistinli’nin halen cezaevlerinde olmasını gösterdi.

TÜRKİYE’YE TEŞEKKÜR

"Bölgede Türkiye’nin Siyonist işgale karşı durarak yeni bir siyasi gerçeklik inşa etmeye çalıştığını, kaybolmuş dengeyi yerine oturtmaya uğraştığını" da söyleyen Barguti, "bölgenin güçlenen yeni gücü" olarak Türkiye’nin Arap milletlerinin haklarının yanında durduğunu, Arap ülkelerinin de İsrail’e karşı Türkiye’nin yanında olduğunu belirtti. Serbest kalan bazı Filistinlileri kabul ettiğinden dolayı da Türkiye’ye teşekkürlerini ileten Nail Barguti, aynı zamanda Mavi Marmara nedeniyle de bir kez daha teşekkür etti. Barguti, "Bu deniz bizimdir, Araplarındır ve Türkiye’ye, İslam ülkelerine aittir; Siyonistlere veya diğerlerine değil" dedi.

ÇOCUKLARIYLA CEZAEVİNDE BULUŞTU

Fahri Barguti 1954 doğumlu. Fahri Barguti, evlendikten iki yıl sonra 23 Haziran 1978’de tutuklandı.

Cezaevindeyken çok sayıda arkadaşının serbest bırakıldığını, yerlerine yenilerinin geldiğini gören Fahri Barguti için cezaevinde en özel anlar, 27 yıl sonra, yine tutuklanan oğulları Hadi ve Şadi ile Aşkelon’daki cezaevinde karşılaşması olmuş. Baba-oğul Bargutilerin cezaevinde buruk da olsa mutlulukla kucaklaştıkları anlatılıyor.

Verilen bilgiye göre Hadi, intifada dönemindeki "rutin eylemleri"nden dolayı 4 yıla mahkum edilirken, 2003 yılı sonunda tutuklanan iki oğuldan Şadi 27 yıla mahkum edilmiş. Suçu ise o dönemde aynı yıl Ekim ayında, bir Hamas grubu tarafından üç İsrailli askerin öldürülmesi sırasında, aracının kullanılmasına izin vermesi ve askerleri öldüren silahın araçta bulunması.

Baba Fahri’nin talebinin kabul edilmesiyle, ayrı ceaevindeki iki oğul, Aşkelon’a cezaevine sevk edilmişler. Ömer Barguti, baba ve oğulların karşılaşmasını şöyle anlatıyor:

"Cezaevinin kapısı açılıp gardiyan ‘Ebu Şadi’ (Şadi’nin babası) diye bağırdığında, bütün koğuş nefesini tuttu. Aynen bir filmdeki gibi, birbirlerine yavaş bir şekilde yaklaştılar. Biz hepimiz soluğumuzu tuttuk, ama gözyaşlarımızı saklamadık. Çocuklar kendilerine doğru yürüyen, boyca kısa, sakallı babalarına baktı, o da artık kendisinden çok daha uzun çocuklarına…"

AA