New York Polisi, Müslümanlar’ın Mekke ve İstanbul’dan sonra şimdi de ABD’yi ele geçirmek istediğini savunan ‘Üçüncü Cihad’ adlı belgeseli eğitimlerde kullanınca Müslümanlar isyan etti. Türk Kültür Merkezi, İslam’ı anlatan başka bir belgeselin izletilmesini istedi.
Her şey New York polisinin, şehrin yoksul semtlerinden Bronx’ta 19 yaşındaki silahsız bir Müslüman genci evinde öldürmesiyle başladı. Müslüman dernekleri, “Hepimiz Ramarley Garaham’ız” diyerek New York polisinin Müslümanlar’a karşı ayrımcılık yaptığını belirten protesto eylemlerine imza attı. Müslüman derneklerin iddialarını araştıran Amerikan Associated Press (AP) ajansının haberi ise bombanın pimini çekti. İnfazı gerçekleştiren polislerin eğitimlerinin parçası olarak “Üçüncü Cihad” adlı bir Müslüman karşıtı belgeseli izledikleri ortaya çıktı.
‘Bu da neydi böyle!’
İşte New York’ta görevli bir polis memurunun izledikten sonra, “Bu da neydi böyle… Gülünç bir şekilde tek taraflı bir filmdi. Müslümanlar’ı düşman gibi gösteriyordu. Tam bir propaganda” yorumunu yaptığı belgeselden satırbaşları:
– Belgeselin adından da anlaşılacağı gibi Üçüncü Cihad, Müslümanlar’ın ABD ve batı medeniyetini fethetmek ve İslam bayrağı altına almak için yeni bir cihad başlattığını iddia ediyor. İlk cihad için “İslam’ın doğuşu ile Mekke’nin Müslümanlar’ın kontrolüne geçmesi” tabiri kullanılırken, Türkler’in ‘Büyük bir Hristiyan şehri olan’ Konstantinopolis’i fethederek Viyana kapılarına dayanması ise ikinci cihad olarak tanımlanıyor.
– İslam’ın dünyanın en hızlı büyüyen dini olduğu belirtilerek, İslam’da eşcinselliğin ölüm cezasıyla cezalandırıldığı, kadın haklarına hiç değer verilmediği ve namus cinayetlerinin doğal kabul edildiği vurgulanıyor.
– 2007 yılında Serdar Tatar adlı Türk’ün de içinde bulunduğu 4 radikal Müslüman’ın ABD’nin Fort Dix üssünde görevli Amerikan askerlerini öldürmek için plan yaptıkları belirtilerek 11 Eylül’den sonraki eylemler arasında bu plan da sayılıyor.
– ABD’deki en büyük Müslüman derneği olan CAIR, terörizme destek veren bir örgüt olarak gösteriliyor. CAIR üyeleri tarafından hazırlanan ve Müslümanlar’ın şiddete kesinlikle karşı olduğunu gösteren tanıtım videoları için ‘aldatmaca’ tabiri kullanılıyor.
– Avrupa’da Müslüman ailelerin çok sayıda çocuk sahibi olurken Avrupalılar’ın ya çocuksuz ya da tek çocukla kalmayı tercih ettiklerine dikkat çekilerek 80-90 yıl sonra Fransa başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde Müslümanlar’ın nüfusunun Hristiyanlardan daha fazla olacağı belirtiliyor.
– Belgesel, “İslamizm bir kanserdir. Ya onu yenersiniz ya da o sizi yok eder” sözleriyle bitiyor. Princeton Üniversitesi Profesörü Bernard Lewis de belgeselde, yorumları ve “Artık uyanma zamanı. Avrupa için bu savaş artık kaybedildi. Amerika uyanmalı” sözleriyle yer alıyor.
Polis müdürüne istifa baskısı
New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg ve New York Emniyet Müdürü Raymond Kelly, önce belgeselin izletildiğini kesin bir dille yalanladı ancak AP’nin buna ilişkin belgeleri yayınlamasının ardından özür dilemek zorunda kaldı. İnkar ve ardından gelen özür olayları daha da alevlendirdi. İnternetten bedava olarak da izlenebilen belgeselin 1 yıl içinde 1489 polis tarafından izlendiği anlaşıldı. Hatta belgeselde Kelly’nin de röportaj verdiği ve sert ifadeler kullandığı görüldü. Durum böyle olunca Müslüman dernekleri, Kelly’nin istifasını talep eden açıklamaları ardı ardına yaptı. Belgeselde konu edilen ülkelerden biri olan Türkiye’nin ABD’deki dernekleri ise daha sakin bir tavır takınmayı tercih etti. Dün konuyla ilgili bir açıklama yayınlayan Türk Kültür Merkezi (TCC), Kelly’nin istifasının durumu daha iyiye çevirmeyeceğini, asıl yapılması gerekenin Müslümanlar’ı aşağılayan ve kötüleyen bu tür girişimlere tepki göstermek olduğunu belirtti. TCC, bunu sağlamak için Müslümanlar’ı barışçıl insanlar olarak gösteren ve gerçek Müslümanlar’ın terör ile hiçbir bağlantısı olamayacağını anlatan bir başka belgesel “Inside Islam: What a billion Muslims Really Think” filminin New York Polis Departmanı’nda görevli polislere izletilmesini önerdi.
Vatan