Kemla Özer’in Yenisöz gazetesindeki yazısı…
Atlantikçi-Pasifikçi savaşı kızıştıkça devletler ve klikler arası hamleler birbirini izliyor. Önceki gün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in BMW marka makam aracı, Mercedes marka başka bir lüks araçla çarpıştı. Araçta tek başına olan Putin’in şoförü hayatını kaybetti. Mercedes’in sürücüsünün durumu ise ağır. Muhtemelen senaryo gereği o da hayatını kaybedecek. Gelişme üzerine özellikle batılı araçların GPS ile motor sisteminin durdurulabilir olması gündeme geldi ve iki Alman çarpışıp bir Rus’un ölmesi Putin’e siyasi ‘dur’ ihtarı olarak değerlendirildi.
ERDOĞAN DA MERCEDES’TE SIKIŞMIŞTI
Putin’e yönelik ihtar 2006 yılında dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın aracında yaşadıklarını akla getirdi. 17 Ekim 2006 günü Erdoğan’ın Mercedes marka aracı, Erdoğan içinde iken kilitlenmişti. Araç içindeki Erdoğan’ın durumu her dakika kritikleşiyordu. Çevredeki inşaatlardan alınan balyoz ve kesici aletle aracın camı kırılarak Erdoğan güç bela kurtarılmıştı. Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Başbakan Erdoğan’ın aracının uydudan müdahale edilerek kilitlendiğini ve araç içine gaz verilerek öldürülmek istendiğini açıklamıştı. Erdoğan’ı hazmedemeyen o günün sivil ve askeri erkânı Tayyip Bey’e de Erbakan’a yaptıklarını yapmak istiyorlardı.
CIA BU HARİTAYI NİÇİN YAYINLADI?
CIA her yıl ‘Factbook’ adı verilen bir rapor yayınlıyor. CIA’in 2015 raporunda Avrupa ülkelerinin her birinin yanına bir not düşüldüğü görülüyordu. Rapor dikkatle incelendiğinde notların o ülkelerin ekonomilerinin lokomotifi durumundaki sektörler olduğu anlaşılıyordu. Putin’e yönelik ‘dur’ ihtarı dikkate alındığında CIA’in Almanya için yazdığı not daha büyük anlam kazanıyor. Motoru uydudan kilitlenen Mercedes, Alman yapımı. Aynı şekilde Putin’in şoförünün öldüğü BMW marka resmi araç da Alman malı. Her iki markanın en temel özelliği, son derece prestijli markalar olması ve Almanya ekonomisinin can damarını oluşturmaları. Hızla yaklaşan, hayli gerilimli ve pek çok savaşa gebe olan ABD seçimleri, Atlantikçi – Pasifikçi savaşı şimdi daha büyük bir anlam kazandı. Bir taşla birkaç kuş diye buna denir.