Kimyasal Silahlar Konvansiyonu ve Güvenlik Konseyi’nin 2118 sayılı kararına göre Esat rejiminin bu silahları kullanmayı hemen kesmesi gerektiğini vurgulayan Haley, Rusya’nın kınama kararını engellediğini de savundu. Haley, “Güvenlik Konseyi’ne kimyasal saldırıları kınayan bir basın açıklaması önerisi sunduk; ancak şu ana kadar Rusya bu açıklamanın kabulünü geciktirdi. Harekete geçemeyen bir konsey görüntüsü çiziyoruz” dedi.
”Rusya’nın Suriye’de kimyasal silah kullanımının son bulması çabalarımızda bizi en başa döndürmesi tam bir trajedi” diyen Haley, Konsey’in harekete geçememesi halinde bile ABD’nin bu sorumluluktan vazgeçmeyeceğinin altını çizdi.
Rusya’nın BM Daimi Büyükelçisi Vassily Nebenzia ise Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün gözetimi kapsamında Suriye’nin askeri kimyasal kapasitesinin imha edildiğini ancak bazılarının yapay gündem yaratmaya çalıştığını savundu.
Nebenzia, “Bugünkü toplantı ABD ve İngiltere tarafından Rusya Federasyonu’nu karalamak için kullanılıyor. Bunun da neden olduğunu açıkça görebiliyoruz. Soçi’deki Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin başarılı olmasından endişeliler” diye konuştu.
Suriye’de klor ya da sarin gazi kullanıldığına dair kopartılan “yaygarayı” teröristlerin insan hakları gruplarına servis ettiğini, batı medyasının sosyal medyadan aldığı bu söylentilerle hareket ettiğini de savunan Rus Büyükelçi, “Şimdi de bazı Güvenlik Konseyi temsilcileri bu temelsiz söylemle Suriye rejimini ve Rusya’yı suçluyor” ifadelerini kullandı.
Vassily Nebenzia, Güvenlik Konseyi’nin kimyasal silah dosyası ile ilgili basın açıklamasının kabul edilmesine hazır olduklarını; ancak açıklamanın bu haliyle amacının doğrudan rejimi suçlamak olduğunu savundu.
Nebenzia bu nedenle yapılması gereken ilk işin de, bu iddiaları soruşturacak bir Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü mekanizmasının kurulması olduğunu belirtti.
Suriye’nin BM Maslahatgüzarı Munzer Munzer de, ülkesinin herhangi bir kimyasal silah ya da kitle imha silahının kullanılmasını reddettiğini ve lanetlediğini söyledi. Munzer, silahlı terör örgütlerinin Suriye halkına karşı bu silahları kullanmaktan çekinmediğini de savundu.
Munzer, ABD, İngiltere ve Fransa’yı da omuz omuza vererek uluslararası soruşturma mekanizmasını felç etmekle suçladı.