Bir Buçuk Ayda 300 Resim Yapılır mı?

Dünya Hali
Ressam Günnur Koç, bir sağlık tesisinin süsleyen resimlerin baskı olduğunu görür ve bu mekâna orijinal resim yapmak istediğini söyler. Bu teklif işletme sahibinin çok hoşuna gider ve kendisinden...
EMOJİLE

Ressam Günnur Koç, bir sağlık tesisinin süsleyen resimlerin baskı olduğunu görür ve bu mekâna orijinal resim yapmak istediğini söyler.

Bu teklif işletme sahibinin çok hoşuna gider ve kendisinden bir buçuk ay gibi kısa bir sürede 300 tuvale resim yapması istenir. Bir günde en fazla 22 resim yapan sanatçı, çalışmasını iki gün arayla birkaç saat uyuyarak tamamlar.

"Ortaokuldayken bir gün annemle alışverişten dönüyorduk. İkindinin son demleriydi. Güneşin batarkenki görüntüsü o gün başka güzeldi. Koşa koşa eve gittim, resim kâğıtlarımı alıp çatıya çıktım ve günbatımını resmetmeye başladım."

Günnur Koç’un ressam olma hikâyesi işte böyle başlıyor. İlk resmini suluboyayla günbatımını yapan Koç, ilerleyen yıllarda resimle olan bağını hiç koparmaz.

Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu sanatçı, şimdi 45 yaşında. Geçtiğimiz günlerde bir rekora imza attı dersek mübalağa yapmış olmayız. Sanatçı, bir buçuk ay içinde 300 tuvale yağlıboya tekniğiyle resim yaptı.

Kendisinin dahi şaşırdığı bu durum kolay olmadı elbette. İki gün arayla birkaç saat uyuyarak bitirebildi tamamını. Peki, neden bu kadar kısa sürede bu kadar fazla resim yapması gerekmişti?

Ressam Koç, Afyonkarahisar’da bir termal kaplıcaya gider. Henüz açılışı yapılmamış sağlık tesislerine dünya ve Türkiye’den 10 bin kadar kişinin geleceğini öğrenir.

Tesisleri gezerken her dairede tablolar görür. Mekânın duvarlarını süsleyen tablolara baktığında baskı tekniğiyle yapıldığını fark eder. Yetkili kişilerle görüşür ve resimlerle ilgilenmek istediğini söyler.

Görüşme sonrasında anlaşma sağlanır ve bir buçuk ay içinde 60×120 cm ebatındaki 300 tuvale resim yapmak için sözleşmeyi imzalar. İstanbul’a döndüğünde atölye olarak kullandığı iki katlı evinin üst katında çalışmaya başlar. Kendisinden soyut resimler yapması istenmiştir. Konsept de tamamen sanatçıya aittir.

Afyonkarahisar’ın coğrafi şartlarını düşünerek yanardağ patlamaları, volkanik faaliyetlerle ilgili konsept oluşturmada karar kılar. Ona henüz öğrenci olan Vildan Erdok dokuları hazırlamada yardımcı olur. Çalışmalarını iki gün uykusuz, sonra birkaç saat uyuyarak yapar.

Bir günde en fazla 22 resim yapan Koç, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Tuvalin karşısına geçip ne yapsam diye düşündüğüm zamanlar oldu. Sonra bir yerinden başlıyordum ve tuvalle aramızdaki iletişimden olsa gerek enteresan bir şekilde fırça kendiliğinden kayıyordu. Basit bir tabloyu altyapısı hazırlandıktan sonra yapmam 15 dakikamı aldı. Bazıları çok iyi olmasa da yaptığım resimlere sonradan bakınca ‘ne kadar başarılı çalışmalar yapmışım’ diye düşündüğüm zamanlar oldu. Bu kadar kısa sürede bu kadar çok resim yapabileceğimi ben de bilmiyordum, demek ki yapılıyormuş."

Sanat malesef zenginlere hitap ediyor

Ressam Koç, birçok beş yıldızlı otele, tesise kopya resim yerine orijinal resimler kullanmaları için teklif göndermiş, yazılar yazmış. Bu resimlerin ilerleyen yıllarda kendilerine yatırım olarak geri döneceğini, değer kazanacağını söylemiş ancak çok az kişiden geri dönüş almış.

Türk sanatını tanıtmak için duvarları orijinal resimlerin süslemesi gerektiğini düşünen Koç, bunun için kendisinin uğraş verdiğini anlatıyor ve ekliyor: "300 resmi neredeyse baskı fiyatına yaptım. Bir ressamın üç resimden kazanacağı parayı 300 resimden kazandım. Sanat halka inmeli, sadece zengin kesimin alacağı şeyler olmamalı. Bizde ne yazık ki sadece parası olan alıyor. Afyonkarahisar’daki sağlık tesisine 10 bin civarında insan gelecek ve bu resimleri görecek. Bu mutluluk benim için paradan çok daha önemli."

Zamn