Mozart Maratoncusu Aya İrini’de

Dünya Hali
Kendinizi bir müzisyen olarak nasıl tanımlarsınız?  Müzisyen olmamla ilgili en önemli şey açık ve özgür olmam. Geçmişin özgürlüğü, yeni fikirlere açık olmamı ve müzik yaparken yeni yollar denemem...
EMOJİLE

Kendinizi bir müzisyen olarak nasıl tanımlarsınız? 

Müzisyen olmamla ilgili en önemli şey açık ve özgür olmam. Geçmişin özgürlüğü, yeni fikirlere açık olmamı ve müzik yaparken yeni yollar denememi sağlıyor. Hayat, beklenmedik bir şey ve müzik de öyle olmalı; heyecanlı, sürprizlere açık, ilham verici, daima ileri doğru hareket eden ve geleceğe bakan. Klasik müzikle ilgili problem, çoğu zaman geçmiş ve çok eski geleneklerden uyarlanmış olması. Oysa geçmişte yaşamadığımızı unutmamalıyız! Bu nedenle en önemli şey, sanatımızla yeni olanaklar yaratabilmek, müzik çalarken ya da dinlerken yeni yollar bulmak. Bunları yaparken kendimizi ve çevremizdekileri şaşırtmaktan vazgeçmemeliyiz.

Mozart için müzikal anlamda ilk aşkınız diyebilir miyiz? 

Evet, ilk aşkım olarak kalmaya her zaman devam edecek.

Paris’te, Mozart’ın bütün sonatlarını çaldığınız 11 saatlik bir maratonda yer aldınız. Bu, sizin fikriniz miydi? Bize biraz bundan bahsedebilir misiniz? 

Mozart’ın piyano sonatlarını tutku derecesinde seviyorum ve bunları her zaman konserlerde yeteri kadar duyulmamış olarak bulmuşumdur. Esasında dünya çapındaki pek çok konser salonunda hep aynı üç dört sonatı dinleriz; fakat hiçbir zaman piyanistlerin diğer parçaları çalmamalarını anlayamamışımdır. Hepsi çok özgün, sıra dışı ve dokunaklı. Bu nedenle hepsini tek bir günde çalmaya ve izleyicilerle paylaşmaya karar verdim. Böylece izleyiciler daha önce hiç duymadıkları, Mozart’ın bütün piyanı sonatlarını keşfetmiş oldular. Bu müzikal maraton benim için çılgın bir deneyim olmuştur.

Erken dönem Mozart sonatları ile sonrakiler arasında büyük farklılıklar var mı? 

Evet. Genele baktığımızda Mozart’ın erken dönem parçaları ile sonrakiler arasında büyük bir fark var. Erken dönem parçalarında çok daha fazla ışık, gençlik ruhu ve çılgınlık var. Sonrakiler ise daha karanlık ve derin duygular barındırıyor. Mozart son dönem çalışmalarında insan ruhunun derinliklerine iniyor ve hayatın ötesine geçip olağanüstü bir ruhsal seviyeye ulaşıyor.

San Francisco Senfoni, performanslarınızdan birini şu cümleyle tanıtmıştı: “Mozart eserleriyle dolu bir program çok daha heyecan verici ve dinamik olabilir.” 

Kesinlikle katılıyorum. Bence çoğu kişi hâlâ Mozart’ın çok klasik bir besteci olduğunu ve diğer besteciler kadar heyecan verici olmadığını düşünüyor. Aslında Mozart, tarihteki en çılgın ve insanı şaşırtan bestecilerden biri. Bestelerinde birçok risk aldı. Mozart aynı zamanda çok içten, kişisel ve duygusal bir besteci. Onun eserleri sizi aynı anda hem güldürüp hem de ağlatabilir.

Bir sonraki projeniz nedir? 

Sony için iki yeni kayıt üzerinde çalışıyorum ve bu albümleri yapmayı gerçekten sabırsızlıkla bekliyorum. Albümlerin içinde çok orijinal ve farklı parçalar olacak.

İstanbul’da gerçekleştireceğiniz konserden neler beklemeliyiz? 

Cenevre Oda Orkestrası, Mozart, Rameau ve Ravel’in harika parçalarını çalacak. Özellikle çok sevdiğim bu parçaların hepsi çok özel ve orkestra üyeleri de güçlü bir şekilde bunu hissediyor. Çalacağımız bu parçalar şu ana kadar yazılmış en büyüleyici ve sürükleyici parçalar. Bence bu konser çok heyecan verici olacak; çünkü birçok çeşidi içinde barındırıyor. Umarım izleyiciler için de coşku verici bir performans olur. Bunlara ek olarak piyanodan Mozart’ın piyano konçertosunu yönetiyor olacağım. Konseri sabırsızlıkla bekliyorum.