Aralarında sanatçı, bilim adamı ve yazarların bulunduğu bir grup, dün Beyoğlu’ndaki Cezayir Restoran’da düzenledikleri basın toplantısıyla Aynur Doğan’a yapılan protestoyu eleştirdi.
Geçtiğimiz cuma akşamı İstanbul Caz Festivali kapsamında Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda sahneye çıkan ve Kürtçe şarkı söylediği sırada bir grup seyircinin protestosuna maruz kalan Aynur Doğan, konser alanını terk etmek zorunda kalmıştı. Olayın ardından yirmiyi aşkın aydın, dün düzenledikleri basın toplantısıyla sanatçıya yapılan muamelenin yanlışlığına dikkat çekti. Basın toplantısı Türkçe ve Kürtçe gerçekleştirildi. Açıklamayı yapan ses sanatçısı Yasemin Göksu, geçmişte Ahmet Kaya’ya yapılan muamelenin şimdilerde Aynur Doğan’a yapıldığını ifade etti. "Artık bugün barış yolunda çok kalabalık kitleler halinde yürümemiz, sokakta olmamız gerekiyor. Barışın dilini çok daha sık kullanmamız gerekiyor. Halkları birbirine hedef gösteren ırkçılık ve linç kültürü üzerinden siyaset yapan insanları altını kalın çizgilerle çizerek uyarmak istiyoruz." diyen Göksu, "Türküleri değil silahları susturalım." çağrısında bulundu.
Aynur Doğan’ın sloganlar, sahneye atılan pet şişe ve minderlerle susturulmaya çalışıldığını hatırlatan Yasemin Göksu, "Aynur, sanatına, müziğine ve kimliğine yapılan hakaret üzerine sahneden indi. Ancak sahneye yine dönerek; diline, kimliğine, bu topraklarda yeşerecek barışa sahip çıktı. Yıllarca barış için attığımız adımda yeni ölümlerle savaşın içine çekildik. Yıllar, ardında on binlerce ölüm, nefret çukurları ve acılar bırakarak geçiyor." diye konuştu.
Şair Sennur Sezer, yaşananları "Bunun sonu bir ırkçılıktır ve imparatorluklardan arta kalmış ulusların ulusçuluk yapacak hali yoktur." şeklinde yorumladı. Türk Tabipler Birliği’nin eski Başkanı Gençay Gürsoy ise "İnsanları kırarak öldürerek, inciterek yas tutulmaz. Yas, ağlayarak tutulur. Provokasyonlar aldı başını gidiyor. Bu toplumsal histeriye karşı çıkmak ve gerçekten yas tutmak lazım ölen gençlerimiz ve kaybolan vicdanımız için." dedi.
Zaman