Mushaf parçalarını incelemek için Yemen’e giden Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Tayyar Altıkulaç , bulunan varakların Kur’an’ın günümüze kadar bozulmadan geldiğini gösteren en eski tarihi vesikalar olması bakımından çok önemli olduğunu söyledi.
YILANLARLA DOLU MAHZENDEN ÇIKTI
Mushaf parçalarına Cami-ül Kebir’de meydana gelen çökme sonrası başlatılan tadilatta ulaşıldığını belirten Altıkulaç şöyle konuştu:
"Çalışanlar mahzeni açtıklarında içeride Mushaf parçaları dolu olduğunu görüyor. Niçin parçaları diyoruz? Çünkü İslam’ın ilk dönemlerinde Mushaflar bol olmadığı için cemaat parçalayarak kısım kısım okuyor. Elden ele kullanılarak bunlar yıpranıyor. Yazının gelişmesinden sonra Mushaflar çoğalınca, bu parçalar sağda solda kalmasın diye depolanıp bir yerde saklanıyor. Mahzenin kapısını açınca yılanlar dışarıya hücum etmiş. Mahzenin bir de çıkış penceresi gibi bir yeri var, oradan da sular giriyor içeri. Bu çok değerli tarihi vesikaların bir kısmı bu şekilde çürümüş ve kirlenmiş. Hatta güvercinler bu mahzene yuva yapmış."
BİR KISMI LONDRA’DAKİ MÜZAYEDELERDE SATILMIŞ
Altıkulaç, "Yemen’deki yetkililer bunları bulunca toplayıp bir yerde muhafaza etmiş. Ama maalesef zamanın bazı idarecileri bunların bazı kısımlarını alıp Londra müzayede salonlarında satmış. Bu defa da camiinin çatısının altında duvardan taşlar düşünce tadilat yapmak için çatıya çıkıldığında oradaki bölmede de öbek öbek Mushaf parçalarının dolu olduğunu tespit ediyorlar. Buradaki Mushaflar da 20 çuvala doldurulup depolanıyor. Sahabe dönemine ait olanlar da var. Şu anda o tarihi vesikalar bakım bekliyor. Bir çöp konteynırına gelişi güzel nasıl doldurulursa, bu tarihi Kur’an parçaları da öylece bu kocaman sandıklara doldurulup bırakılmış " dedi.
Bugün