Topkapı Sarayı‘nın avlusundaki eski karakol binası, uzun bir restorasyondan sonra restorana dönüştürüldü. Restoranın adı da eskiye uygun olarak Karakol oldu. İşletmesini ise Ortaköy’de Osmanlı mutfağından sunduğu lezzetlerle dikkat çeken Feriye Lokantası yapıyor. Mutfakta Feriye’den tanıdığımız Vedat Başaran var. Restoranın Yönetim Kurulu Başkanı ise Üstün Karabol. Feriye Lokantası’nı müdavimleri iyi bilir; mönü, Osmanlı ve Akdeniz karışımıdır. Karakol’da da gelenek bozulmamış ve saraya yakışır bir mönü oluşturulmuş. Vedat Başaran bunun için Osmanlı arşivlerini araştırmış ve nostaljik lezzetleri yorumlamış. Restoranın olduğu bina 19. yüzyılda sarayın dış karakolhânesi olarak inşa edilmiş. Son yıllarda ise lojman olarak kullanılıyormuş. 2008 yılında Kültür ve Turizm Bakan Ertuğrul Günay, bu binanın restorasyon edilerek restoran olarak işletilmesine karar vermiş ve bu görevi UKTAŞ‘a (Uluslararası Kongre Sarayı İşletmeciliği) vermiş. UKTAŞ da Feriye Lokantası’nın burayı işletmesine karar vermiş. Dış karakolhane tarihte sarayın ambarı ve sucuların sarayın su işlerini gördüğü yer olarak da kullanılmış. İşin ilginç tarafı yıllardır bakımsız olan binanın restorasyon çalışmaları sırasında Aziz Samson veya Piskoposluk Sarayı olduğu işaret edilen Bizans kalıntılarına rastlanmış. Kısacası restoranın açılması, yüzyıllardır toprak altında kalan tarihin de su yüzüne çıkmasına neden olmuş.
SAKIZLI LEVREK
Karakol, gerek tarihi yapısı gerekse dekorasyonuyla gerçekten de farklı bir atmosfere sahip. İç kısmında yaklaşık 150 kişi ağırlanabiliyor. İçerisi oda oda farklı kısımlardan oluşuyor. Genelde 80 kişilik büyük odasında grup yemekleri ve özel kutlamalar yapılıyor. Ama restoranın en cazip tarafı bahçesi. Bahçede yemeğinizi yiyip şarabınızı yudumlarken arka fonda Aya İrini’yi seyrediyorsunuz. Sırtınızı Aya İrini’ye dönerseniz de saray ya da deniz manzarasını görebilirsiniz.
Restoranın mönüsü de oldukça ilgi çekici. Dilerseniz midye dolma, ahtapot salata, kalamar dolma, taratorlu balık salata gibi mezelerin, üç farklı ana yemek seçeneğinin ve tatlı tabağının olduğu set mönüyü alabilirsiniz. Oldukça kalabalık ve doyurucu olan bu mönünün fiyatı 80 TL. Ama içki dahil değil, hatırlatmakta yarar var. Mönü Osmanlı-füzyon olarak tanımlanabilir. Özellikle başlangıçlardan kereviz dolma ve balık tarator çok lezzetli. Ama mönüde en dikkat çeken unsurlardan biri ıtır. Vedat Başaran uzun araştırmalar sonrası ıtırı pek çok yemekte kullanmış. Itırlı levrekli baklava böreği ve ıtırlı, sakızlı levrek buğulama bunlara örnek. Özellikle sakızlı balık en çok ısmarlanan yemekler arasında. Ama asma yaprağında kuzu taraklık da kırmızı et sevenlerin favorisiymiş. Porsiyonlar oldukça doyurucu. Bu yüzden ortaya bir karışık meze tabağı olan degüstasyon tabağı ki bunun fiyatı 40 TL söyleyip bir de ana yemek seçmek yeterli olacaktır. Bu arada ekmekler tam buğday unuyla Karakol’da yapılıyor ve masaya süzme yoğurt peyniriyle birlikte sıcak sıcak servis ediliyor. Bu tereyağı ve yoğurt tadını anımsatan peynir de gerçekten denemeye değer. Güneri Civaoğlu her hafta bir kavanoz bu peynirden alıp evine götürüyormuş.
Tatlı mönüsü de oldukça kalabalık. Geleneksel Türk tatlı tabağında baklava çeşitleri servis ediliyor. Kesme hünkâr muhallebisi başka yerde bulamayacağınız bir tat. Fıstıklı muhallebi, dilimler halinde servis ediliyor. Sos olaraksa üzerinde böğürtlen sos var. Ahududulu krem brule ve sakızlı fırın sütlaç da tatlı mönüsünden göze çarpan diğer lezzetler. Restoran, sarayın avlusundan içeri girer girmez hemen solda kalıyor. Herhangi bir tabela olmadığı için ilk başta burayı fark etmeyebilirsiniz. Ama pek çok işadamı şimdiden müdavimi olmuş bile. Gündüzleri kafe mönüsü ve sabah kahvaltı mönüsü de var. Tarihi atmosferde lezzetli yemekler yemek için Karakol iyi bir alternatif olabilir. Yemek olarak da farklı tatlar denemek isterseniz size tavsiyem uskumru içli kabak çiçeği dolması, kuru sebzeli ve meyveli haşlama içli köfte veya tahinli patlıcan ısmarlayın. Tel: (0212) 514 94 94