Efsaneriyle Ünlü Kaz Dağı…

Turizm&Seyahat
Anadolu’nun kuzeybatısında yer alan Kaz Dağları, Biga yarımadasının en yüksek dağı olmasının yanı sıra Ege Bölgesi ile Marmara Bölgesi’ni birbirinden ayırma özelliğine sahip. Balıkesir sın...
EMOJİLE

Anadolu’nun kuzeybatısında yer alan Kaz Dağları, Biga yarımadasının en yüksek dağı olmasının yanı sıra Ege Bölgesi ile Marmara Bölgesi’ni birbirinden ayırma özelliğine sahip. Balıkesir sınırları içinde kalan 21 bin 452 hektarlık alan, 1993 yılında Kaz Dağları Milli Parkı olarak ilan edildi.

Edremit sınırları içinde yer alan Milli Park sınırları içinde 800 kadar bitki tespit edilmiş durumda. Bunların 29 tanesi endemik; yani dünyada sadece Kaz Dağları’nda bulunuyor. Kültürel değerler açısından oldukça öneme sahip olan bölge aynı zamanda dünyada oksijen oranının en yoğun olduğu bölgelerden biri olmasıyla da ön plana çıkıyor. Kaz Dağları’nın bulunduğu Biga yarımadası, bereketli toprakları, sulak alanları, yer üstü ve yer altı zenginlikleri, uygun iklim koşullarından dolayı binlerce yıl boyunca yerleşim alanı olarak kullanıldı. Zenginliklerinden dolayı hep saldırıya uğradı ve yağmalandı. Tarih boyunca göç aldı ve almaya da devam ediyor. Bu hareketlilik nedeniyle, bölgede kültürel, ekonomik ve sosyal canlılık hep devam ediyor. Görkemli devletler, kentler hep burada kuruldu ve yok oldu. Tanrıçalar Hera, Afrodit ve Athena’nın katıldıkları güzellik yarışmasının yapıldığı yer olarak adı geçen Kaz Dağı, Yunan mitolojisinde İda Dağı olarak geçer.

Mitolojiye göre Kral Priamos‘un dağda ölüme terk ettiği oğlu Paris bir ana ayı tarafından emzirerek kurtarılır. Büyüyüp yaman ve güzel bir delikanlı olur. Bir gün güzeller güzeli tanrıçalar Hera, Athena ve Afrodit arasında kimin en güzel olduğu konusunda kavga çıkar. Zeus, kavgayı çözümlemek üzere Paris’i görevlendirir. Paris birbirinden güzel üç kadın arasında seçimi nasıl yapacağını düşünürken, dünyanın ilk rüşvet olayları devreye girer. Hera, Asya ve Avrupa krallığını, Athena savaşta dünyanın en büyük yiğidi olmayı ve insanüstü aklı vaat eder. Afrodit ise dünyanın en güzel kadınının aşkını teklif eder. Paris, krallığı ve kahramanlığı bir kenara itip aşkı seçer. Böylece dünyanın ilk güzellik kraliçesi Afrodit olur. Zeus burada doğmuş, tanrılar Truva Savaşı’nı buradan izlemişler ve aşk ile güzellik tanrıçası Afrodit ilk kez burada âşık olmuştur.

Edremit Körfezi’nin kuzeyinde yer alan dağın yamaçlarında, birçok antik eser günümüze kadar gelmiş. Homeros’un İlyada Destanı’nda ve Halikarnas Balıkçısı’nın eserlerinde İda Dağı’nın ismi çok kereler geçer. İda Dağı’nın Kaz Dağı ismini almasıyla ilgili efsaneleri köylülerden dinleyebilirsiniz. Hikâyeye göre, Edremit’in Güre Köyü’nde Sarıkız adında çok güzel, iyi yürekli yardım sever bir kız yaşarmış. Fakat onu çekemeyenlerin iftiraları sonucu babası Sarıkız’ı 5-10 kazla birlikte İda Dağı’na bırakmış. Uzun bir zaman geçtikten sonra baba, kızını görmeye gelmiş ve dağda abdest almak için kızından su istemiş. Sarıkız, dağın tepesinden elini körfeze uzatarak tasını doldurunca, kızının erdiğini anlamış. Fakat sırrı anlaşılınca Sarıkız oracıkta can vermiş. Buna çok üzülen babası da İda Dağı’nın başka bir tepesinde ölmüş. Bu rivayete göre İda Dağı, Kaz Dağı, dağın doruğu Sarıkız Tepesi, kızın babasının öldüğü yer de Baba Dağı diye anılmaya başlamış. Hâlâ Kazdağı’nda her yıl ağustos ayı içinde Geleneksel Kazdağı Güzellik Yarışması düzenleniyor.

PIRIL PIRIL GÖLETLER

Jeep safari, Kaz Dağı Milli Parkı’nı gezmek için ideal bir yol. Avcılar Köyü’nde mola verip köy kahvesinde çay içmek, sizlere ayrı bir keyif yaşatacaktır… Buradan sonra çam kokuları ve bol oksijen eşliğinde jeep’ler ile Dereçatı Mevkii’ne gidiliyor. Yolda Ağlayan Çam’ı görebilirsiniz. Ağlayan çam, sürekli nemli olduğu için halk arasında bu isimle anılır olmuş. Bu arada yola çıkmadan önce mutlaka yanınıza mayo alın. Çünkü burada pırıl pırıl göletler var. Su soğuk olmasına soğuk tabii. Ama kuş sesleri, şelaleden dökülen suyun çağıltısı, mis kokulu çamlar arasında buradaki göletlere girmek çok keyifli. Akşam olduğunda geri dönmek istemeyeceksiniz.

Edremit’e gidildiğinde, Türkiye’nin ilk özel etnografya müzesi olan Tahtakuşlar Etnografya Müzesi görülmeye değer yerlerden biri. Burada Orta Asya’dan Türkiye’ye göç eden Türk boylarının ilginç kültür varlıkları, giyim, ev eşyaları, halılar, çadırlar ve her türlü sanat yapıtları sergileniyor. Tarihte Doğu ile Batı arasında yapılan ilk savaşa konu olan Truva (Troia) Antik Kenti, bölgenin en önemli antik kenti. 5000 yıllık zengin bir geçmişe sahip olan antik kente girdiğinizde sizi Truva efsanesine uygun olarak yapılmış tahta at, bütün heybetiyle karşılıyor.

Dokuz kez yakılıp yıkılan ve aynı yerde tekrar kurulan antik şehirde, eğimli ve iç içe geçmiş surları, surların ara kapılarını, rampalı kapıları görme imkânı mevcut. Bölgenin bir başka gezilesi yeri ise Assos. Tarihi ve doğal güzellikleri ile ün salan Assos, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Behramkale Köyü‘nde tarihi bir kent olarak tüm cazibesini koruyor. Tarihte ilk felsefe okulunun açıldığı yer olan Assos’da antik kent ve Athena tapınağı da tarih meraklılarının ilgi odağı. Kaz Dağları, Truva ve Assos, tarihi ve doğal güzellikleriyle bin yıllardır insanoğlunun üzerindeki büyüsünü koruyor. Zamanın binlerce yıldır eskitemediği bu yeryüzü cennetinden yüreğinizi rehin bırakarak ayrılacaksınız.