Mersin’in Tarsus ilçesinde ”Donuktaş” ismiyle anılan ve dünyada benzeri olmadığı belirtilen Roma dönemine ait tarihi yapı turizme kazandırılmayı bekliyor.
Tarsus Müze Müdürü Mehmet Çavuş, ilçenin en eski tarihi zenginliği olarak bilinen dikdörtgen şeklindeki yapıyı, bazı araştırmacıların kahinlerin meskeni, bazılarının mezarlık, bazılarının ise de tapınak olarak nitelendirdiğini söyledi.
İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Nezahat Baydur’un 1982-1992 yılları arasında yürüttüğü bilimsel kazı çalışmaları sonrası yapının milattan sonra 2. yüzyıla ait tapınak olduğunun anlaşıldığını ifade eden Çavuş, ”’Kazı çalışmaları yarım kalan yapı 124 metre uzunluğunda, 44 metre genişliğinde, 8 metre yüksekliğindedir. Roma betonuyla yapılan tapınak, dünyada eşi benzeri olmayan bir kültür varlığıdır. 19. yüzyılda seyyahlar tarafından yapılan incelemede, Asur Kralı Sardanapal’ın mezarı olduğu belirtilen yapının, Prof. Baydur’un yaptığı bilimsel çalışmalarda Roma İmparatoru Commodus dönemine tarihlenen bir tapınak olduğu anlaşılmıştır” dedi.
Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da Donuktaş Tapınağı’nın çevresinin insanların mağdur edilmeden boşaltılması yönünde kamulaştırma çalışmalarının yapılacağını söyledi.
Kocamaz, ”Toplu Konut çalışmaları kapsamında Donuktaş çevresindeki mekanlar da değerlendirilecek. Yapılacak çevre düzenlemelerinin ardından yapı Tarsus tarihinin derinliklerinden gelen bir kültür değeri olarak turizme sunulacak” diye konuştu.
DONUKTAŞ TAPINAĞI
Halk tarafından ”Donuktaş”, ”Dönüktaş” gibi isimlerle anılan yapı, ilk bakışta büyük bir kaya kütlesini andırıyor.
18. yüzyıldan bu yana birçok araştırmacının da ilgisini çeken yapı, 1836’da Fransız Konsolosu Gillet’in yaptığı keşiflerde dinamit kullanması nedeniyle büyük çapta tahrip edilmiş. Seyyah Langolois ise yapı için ”Sardanapal’ın Mezarı” benzetmesini kullanmış ve bu uzun yıllar geçerliliğini korumuş.
Tapınak hakkında bugüne kadar en ciddi araştırma 1982-1992 yılları arasında Tarsus Müzesi Başkanlığı’nda İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nezahat Baydur tarafından yapılmış ve kazılarda elde edilen bilimsel veriler neticesinde yapının tapınak olduğu belirlenmiştir.
Trt.net.tr