Araştırmacılar, ABD İçişleri Bakanlığı’nın Milyon Gazi Programına kayıtlı 700.000’den fazla ABD gazisinden alınan verilere bakarak, belirli yaşam tarzı faktörleriyle ilişkili ölüm riskini ve uzun ömürlülüğü belirlemeyi amaçladı. Bu bakımdan sağlıklı alışkanlıklar çok büyük önem arz ediyor.
Kullanılan bilgiler, 40-99 yaş arası yetişkinler için 2011-2019 yılları arasında toplanan tıbbi kayıtları ve anketleri içermektedir. Toplanan yıllara ait veriler, çalışma boyunca 33.375 kişinin öldüğünü göstermiştir.
Düşük fiziksel aktivite, uyuşturucu kullanımı ve sigara içmenin bir kişinin yaşam süresi üzerinde en büyük etkiye sahip olduğu gösterilmiştir; bu üç faktör, çalışma süresi boyunca %30-45 daha yüksek ölüm riski ile ilişkilendirilmiştir.
Yüksek stres, aşırı içki içme, zayıf beslenme ve kötü uyku hijyeninin her biri yaklaşık %20 daha yüksek ölüm riskiyle ilişkilendirilirken, olumlu sosyal ilişkilerden yoksun olmak ölüm riskini %5 arttırmıştır.
Bu arada, sekiz sağlıklı yaşam tarzı alışkanlığının bir kombinasyonuna sahip kişilerde ölüm riski %13 oranında azalmıştır. Sonuç olarak, sekiz yaşam tarzı alışkanlığını benimseyen hem erkekler hem de kadınlar, sırasıyla 23,7 ve 22,6 yıl daha uzun yaşam süresi kazanabiliyorlar.
Çalışma gözlemsel olmasına ve nedenselliği kanıtlamamasına rağmen, araştırmacılar bulguların, kronik hastalıkların temel nedenlerini ve bunlarla ilişkili sağlık maliyetlerini ele almanın potansiyel bir yolu olarak, önerilen mevcut yaşam tarzı tıbbı teorilerini desteklediğini söylüyorlar.
Yaşam tarzı tıbbı, sağlık sonuçlarını iyileştirir ve maliyetleri düşürürken, hasta memnuniyetini arttırır, sağlık eşitliğini ilerletir, kronik hastalığa katkıda bulunan alışkanlıkların ortaya çıkmasını önler.
Nguyen, haber bülteninde “Yaşam tarzı tıbbı, kronik hastalıkların semptomlarından ziyade altta yatan nedenlerini tedavi etmeyi amaçlar” diyor. “Reçeteli ilaçlar ve cerrahi prosedürlerden kaynaklanan sürekli artan sağlık bakım maliyetlerinin seyrini değiştirmek için potansiyel bir yol sağlıyor” diye de ilave ediyor.