Renklerle Barışmanın Tam Zamanı

Moda
Uzun bir kışın ardından güneş kendini göstermeye başladı. Koyu renklerle vedalaşmanın zamanı. Renklere karşı mesafeniz ne olursa olsun canlı renklerden birine bu yaz mutlaka ısınacaksınız.Kurumuş dall...
EMOJİLE

Uzun bir kışın ardından güneş kendini göstermeye başladı. Koyu renklerle vedalaşmanın zamanı. Renklere karşı mesafeniz ne olursa olsun canlı renklerden birine bu yaz mutlaka ısınacaksınız.Kurumuş dallar, gri bulutlar yerini parlak bir güneşe ve baharın gelmesiyle renklenen tabiata bırakıyor.

İstanbul’da mor, kırmızı, sarı laleler yol arkadaşımız oldu bile. Tabiattaki bu renk cümbüşü tasarım dünyasını da sardı. Moda haftalarında podyumlara yansıyan renklilik hızla vitrinlerdeki yerini aldı. Sadece kıyafetler değil, çantadan ayakkabıya, hatta kol saatlerine kadar birçok ürün renk kartelası gibi. Kıyafetlerde renkten sakınanlardansanız ama renkli yaza katılmak istiyorsanız çözümler çok.

Renk bloklarıyla yola devam

2011 yazının öne çıkan trendlerinden biri renkleri bir arada kullanmak. Birbiriyle kullanımına çok alışık olmadığımız renkler, moda haftalarında podyumları kuşatmıştı. Önceleri gözümüze biraz yorucu ve kullanımı zor gelse de bir yandan özgürlük alanı sağladığını düşünebilirsiniz. Bu yaz ezber bozan bir akım var. İstediğiniz renkleri sıra dışı renk uyumları içinde kullanmak istiyorsanız korkmayın. Elbette baskın renkleri bir arada kullanmak riskli. Blok renk akımını kıyafetlerinize yansıtmak için uyumsuz renkleri, uyumlu bir şekilde kullanmayı deneyebilirsiniz. Mavi ve kırmızı, mor ve turuncu, turuncu ve pembe, yeşil ve mavi gibi. Bu uyumsuzluk içinde uyum yakalamak için aynı parlaklık seviyesindeki tonları birbiriyle uydurmak iyi bir fikir olabilir.

Meyveleri sevdiren desenler

Renklerin canlılığını hayatımıza taşıyan tasarımların başında bu yıl daha da belirginleşen meyve desenleri oldu. Bu akımın öncülüğünü Stella McCartney yaptı. Adeta bir turunçgil bahçesinden çıkıp geldiğinizi hissettiren limon, portakal desenli kıyafetler hemen herkesin kalbini çaldı. Prada ve Miu Miu ise elmaları seçenlerden. Araya tropik muzları da eklemeyi unutmamışlar. Yaz sıcaklarına taze meyvelerle serin bir soluk getirecek bu desenleri şimdiden pek çok insan bağrına bastı. Meyveler sadece kıyafetlerde yok tabii. Özellikle aksesuarlar adeta meyve ağaçları gibi. Kimi böğürtlenli bir küpe, kimi elmalı kolye, kimi çilekli broş olup çıkıyor karşımıza. Spor ayakkabılarda da meyve baskılı desenler kullanılmış.

Meyve desenleri kullanırken…

İri meyve desenleri sizi olduğunuzdan daha geniş gösterebilir.

Eğer büyük beden giyiniyorsanız küçük taneli desenleri seçmeyi tercih edebilirsiniz.

Meyve desenlerini abartılı buluyor ama yine de kullanmak istiyorsanız aksesuarlarınızda tercih edebilirsiniz.

Ofislere şenlik tasarımlar

Meyvelerden bahsetmişken bu özel not kağıtlarından bahsetmemek mümkün değil. Ünleri neredeyse bütün dünyaya yayılmış zaten. Onlarla ilk karşılaştığımda uzun süre gerçek mi değil mi diye algılamaya çalıştım. Evet onlar neredeyse bir dilim alınıp yenecek kadar gerçek. Tokyo’da harika işler çıkarmaya devam eden D-Bros tasarım ekibinin başının altından çıkan bu meyve dilimi şeklindeki post-itler Türkiye’de de var. Ofis hayatına renk katmak isteyenler için.

Saatler bileziklere karşı

Saat birçok insan için sadece aksesuar değil, bazen güç gösterisi haline dönüşebilen bir simge gibidir. Saatler artık bileklerde mağrur ve yalnız görüntülerini yitirdi. Bilekliklerle, bileziklerle iç içe kullanılmaya başlanan saatleri bazen onca takı arasıdan seçmek zor. Bir kola saat, diğer kola bilezik, künye gibi aksesuarların takılma ayrımı kalmadı. Sokaklarda başlayan bu akım, üretimi etkilemiş gibi görünüyor.

Saat üreticileri artık saatleri ya birkaç kez dolanan bir takı gibi tasarlıyor ya da saatin yanına başka takılar ekliyor. Bazı saat tasarımlarını bir bilezikten, bir zincir takıdan ayırt etmek bazen güç oluyor.

Zaman