Röportaj: Pınar Yıldız
Naiflik tüm benliğine işlemiş gibi çıkıyor karşımıza; oldukça kibar, güler yüzlü ve sade… Başındaki örtüsünden dolayı onu bir kalıba sokmak isteyenlere inat; düşünen, sorgulayan, anlayan ama kendi doğrularını da rahatlıkla savunan güçlü bir kadın…
Onun ötekileri yok! Kadınları bizim ya da öteki mahallenin kadınları olarak ayırmıyor… Tüm kadınları “kadın” olarak kabul ediyor ve kendisinden giyinmek isteyen herkese kapısı açık.
“Yaradılanın taklitçisiyim ben” diyor… "Önce Allah yarattı, biz de onun yarattıklarını bir araya getiriyoruz, o kadar!" Oldukça mütevazı… Ancak "Benim koleksiyonlarımdaki her parça birbirinden farklıdır, hepsi alınmaya değerdir" diyecek kadar da cesur!
Rabia Yalçın, Türk el sanatları ile ilgilenen, kendi giysilerini kendi hazırlayan kadınların olduğu geleneksel bir ailede büyür. Dikiş ile başlayan dostluğu da işte tam bu dönemlere rastlar. Sonra bu sadık dost onu New York’ta “ En Yenilikçi Tasarımcı” ödülünü almaya kadar taşır.