‘Kybele’ Görücüye Çıkıyor

Moda
Anadolu’da yeniden doğuşun, ölümsüzlüğün, bereketin ve tabiatın anası olarak kabul edilen ”Kibele”, moda dünyasının kalbinin attığı New York’ta podyuma çıkacak. Moda tasarımcıs...
EMOJİLE

Anadolu’da yeniden doğuşun, ölümsüzlüğün, bereketin ve tabiatın anası olarak kabul edilen ”Kibele”, moda dünyasının kalbinin attığı New York’ta podyuma çıkacak.

Moda tasarımcısı Nedret Taciroğlu’nun imzasını taşıyan ”Kybele” koleksiyonu, 13 Eylül’de New York Moda Haftası’nda defileyle sergilenecek.

Moda tasarımcısı Taciroğlu, moda dünyasına 1980 yılında adım attığını ve 6 yıl üst üste Paris Prote Porde ve New Yourk Cotarie fuarlarına katıldığını söyledi.

ABD eski başkanlarından Ronald Reagan’ın eşi Nancy Reagan‘a kış koleksiyonu hazırladığını anlatan Taciroğlu, 2000 yılından bu yana 170 takımdan oluşan 34 ayrı koleksiyon hazırladığını belirtti. Taciroğlu, son yıllarda koleksiyonlarını Türkiye’nin yanı sıra, Milano ve New York moda haftalarında görücüye çıkardığını kaydetti.

İtalya’da ”Corriere Della Sera”, ”II Giornale” gibi gazetelerde ve New York Times’da defilelerine yer verildiğini aktaran Taciroğlu, ”Bu defileyle birlikte arka arkaya üçüncü kez New York Moda Haftası’na katılmış olacağım” dedi.

2010 ilkbahar-yaz koleksiyonunu 13 Eylül Pazar günü moda dünyasının kalbinin attığı New York Moda Haftası kapsamında, Woldorf Astoria Hotel’de sunmaya hazırlandığını ifade eden Nedret Taciroğlu, ”Defileyi, ABD’nin önde gelen mağaza ve butik zincirlerinin sahipleri, New York’un önde gelen aileleri, diplomatlar, yabancı gazeteci ve editörlerin de aralarında yer aldığı 300 seçkin davetli izleyecek” dedi.

KİBELE ESAS ALINDI


Taciroğlu, 2010 ilkbahar-yaz koleksiyonunu, ”görkem, çok seslilik, bütünlük” gibi kavramlardan yola çıkarak hazırladığını dile getirerek, koleksiyonu, ”Burada, geçmişten gelen ihtişam, uyum ve ahengi, futuristik çizgiler, gelecek kavramıyla bütünleştirerek kontrastlarla öne çıkıyor” sözleriyle tanıttı.

Koleksiyonun, ”Kibele tanrıçası temasının” esas alınarak 6 aylık bir çalışmanın sonucunda oluşturulduğunu ifade eden Taciroğlu, ”Kybele” adlı koleksiyonuna ilişkin şu bilgileri verdi:

”30 parçalık bu özel koleksiyonda şifonlara yapılan drape çalışmaları, sedefli kesme taşlarla belirginleştirilen kuplar, hacimli eteklerle bereket tanrıçasının gücünü yansıtırken, 21. yüzyılın genç, elegan ve modern kadınını yaratıyor. Uçuk pastel tonlardaki mavi, pembe, beyaz şifon ve simli kumaşlarla hazırlanan koleksiyon, omuzlardaki farklı vatka çalışmaları ve çeşitli simetriler oluşturularak futurustik (Zamanına göre ilerici, modern çizgiler taşıyan) akımın etkisini hissettiriyor.”

ANA TANRIÇA KİBELE

Antik uygarlıklarda örneği çok görülen ana tanrıça motifleri arasında en bilineni olan Kibele, Frig yazıtlarında ”Matar” ya da ”Kubileya” diye anılıyor.

Tarihte, Akdeniz çevresinde, Asya’da ve kuzey ülkelerinde birçok kültür ve uygarlıkta çeşitli isimlerle anılan ana tanrıça imgeleriyle karşılaşılırken, Anadolu’da yapılan kazılar, ana tanrıça figürünün M.Ö 6500-7000′lere kadar dayandığını ortaya çıkartıyor.

Analığı, üremeyi, dişiliği, hayatın sürmesini ve dolayısıyla bereketi simgeleyen tanrıça, ayakta, oturmuş ya da uzanmış olarak betimlenirken, geniş kalçalı, iri göğüslü figür, bereketin sembolü olarak kabul ediliyor.

Kökeni Anadolu’da çok eski dönemlere ve Frigya mitolojisinde bir ana tanrıça olan Kibele‘ye genellikle dağ zirvelerinde tapınılırdı. Doğa ile özdeşleştirilen, özellikle bazı vahşi hayvanlarla ilişkilendirilen tanrıçaya Anadolu‘da çok sayıdaki ”Kibele anıtlarında” da rastlanıyor.