Kravatın Tahtı Yıkıldı!

Moda
Amerika’da kriz sonrası yaygınlaşan “kravatlı serserilerden korunun” sloganı, kravatın iş dünyasındaki yerini sarstı. Ünlü imaj danışmanı ve Milimetric mağazalarının sahibi Kağan Gök...
EMOJİLE

Amerika’da kriz sonrası yaygınlaşan “kravatlı serserilerden korunun” sloganı, kravatın iş dünyasındaki yerini sarstı. Ünlü imaj danışmanı ve Milimetric mağazalarının sahibi Kağan Gökalp, “artık o bir süs eşyası” diyor.

En çok finans dünyası ve yeni kobi patronları çalıyor Milimetric’in kapısını. Kişilere kariyer ve sosyal statülerine göre giyim tarzı oluşturan Milimetric’in patronu Kağan Gökalp, global krizin iş dünyasında sadece ekonomik durumu değil dış görünüşü de değiştirdiğini söylüyor. İş dünyasında ya da siyasette kıyafetlerin en küçük detaya kadar –farkında olmadan- bir mesaj ilettiğini hatırlatan Gökalp, 2008 sonrasındaki değişimden en çok aksesuarların etkilendiğini anlatıyor.

İş dünyasını temsil eden kravat satışları aslında 2000’lerin başından itibaren hissedilir biçimde düşmüş. Buna karşılık kol düğmesi ve mendil satışlarında aynı dönem itibariyle artış gözlendiğini söylüyor Gökalp. Ancak kravat asıl darbesini 2008’de Amerika’dan yayılan finansal krizde almış. “İnsanların finansçılar tarafından dolandırılması Amerikan medyasında ‘kravatlı serserilere paranızı kaptırmayın, korunun’ gibi ilanların, uyarıların çıkmasına neden oldu. Hal böyle olunca bankacılar bile sokakta dolaşırken, restorana giderken kravatlarını ceplerine sokmaya başladı” diye anlatıyor bu durumu.

Ancak bu kötü imaj iş dünyasının kravatı tamamen bırakmasını sağlamamış. Artık güç göstergesi olan bir aksesuar yerine insanların kendini ifade ederken kullandığı bir süs eşyası haline gelmiş kravat. “Örneğin genç çalışanlar örgü kravatı, keyfi yerinde olanlar çok renkli kravatı, baskı altında olanlar daha dikkat çekici ve çılgın tasarımları tercih eder hale geldi” diye anlatıyor Gökalp.

Yeni zenginler şaşkın

Ekonomi yeni oyuncular yarattıkça imaj danışmanlığı da popülaritesini artırıyor. Yönetici ve patronlara sıfırdan imaj yarattıklarını anlatan Kağan Gökalp, iyi giyinmenin değil doğru giyinmenin önemine dikkat çekiyor: “Bence buna en güzel örnek bir dönem Birleşmiş Milletler’in başkanı olan Kofi Annan. Her zaman çok pahalı ve iyi giyinirdi. Ama gidip Afrika’daki aç çocukları ziyaret eder ve bütün gazetelerde arz-ı endam ettiğinde büyük bir “yanlış” dururdu karşınızda. Çünkü adamın takım elbisesi onlarca çocuğu uzun süre doyuracak değerdeydi.”

Türkiye’de iş ve siyaset dünyasını temsil eden önemli isimlerin de takım elbise seçimlerinde çok yanlış davrandıklarını söylüyor Gökalp. Örneğin eski cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yaydığı ve Türk erkeğinin – kısa boy, göbek-tipine hiç uymayan kruvaze ceket en büyük yanlışlardan. Duble paça pantolon da sadece uzun boylulara yakışan bir tasarım.

Aynı şekilde son zamanlarda başarılı işler yapan ve büyüyen kobi sahipleri de imaj konusunda aklı karışık olanlardan. Gökalp, “bu isimler alışık olmadıkları yerlere davet edilmeye başladılar ancak nasıl giyinmeleri gerektiğini bilmiyorlar. Bize gelip yardım istiyorlar. Nasıl bir davet olduğunu, kimlerle sohbet edeceklerini soruyoruz. Hayatında hiç simokin giymemiş kişiler bunlar ama sosyal çevrelerini değiştirmek istiyorlar” diyor.

En şık bankacılar!

İnsanlar imaj konusunda rol model arıyor. Bu eskiden soylulardı, bugün ise sinema yıldızları ve siyasetçiler takip ediliyor. Kağan Gökalp Türkiye’de genelleme yapılacak olursa en şık giyinen erkeklerin bankacılar arasından çıktığını savunuyor ve ekliyor: “İşadamlarından Önder Öztarhan ve Selçuk Yorgancıoğlu iyi giyinenlerden. Siyasetçiler genellikle başarısız ama Abdullah Gül son zamanlarda durumu biraz düzeltti. Bankacılar arasında Akın Öngör ve Aclan Acar’ı tek geçmek lazım. Her zaman jilet gibi görünen bu iki yöneticinin etkisi Garanti Bankası’nın genelinde de görülüyor. Hiçbir Garanti Bankası yöneticisini kötü kılıkta görmedim bugüne kadar.”

İşte İnsan- Yasemin Salih