Ayağımıza vurmasın, başka ihsan istemez! Tabii, bazen sırf giydiklerimize yakışsın diye bunları ihmal ettiğimiz de bir gerçek. Unutmamamız gereken; ayaklarımızın yükü, bütün vücudumuzu taşımak kadar ağır. Onlara iyi bakmak beden sağlığımızı koruyor.
Memorial Ataşehir Hastanesi’nde Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Semih Gür, yanlış ayakkabı seçiminin ayakların şeklini bozduğunu ifade ediyor.
Gür’e göre, şıklığın bir parçası olarak düşündüğümüz; dar, sivri burunlu ve topuklu ayakkabılar göründüğü kadar masum değil. Çünkü ayağa uygun olmayan bu tür ayakkabılar; sıklıkla başparmakta olmak üzere ayaklarda kalıcı kemik çıkıntılarına, ciddi nasırlar ve tırnak sorunlarına neden oluyor.
Ayağınızı tanıyın
Ayakta görülen şekil bozukluklarının tek sebebi ayakkabı değil. Kemik ve kas yapısındaki sorunlar, genetik faktörler gibi sebepler de var. Ancak uzun süre giyilen dar, sivri burunlu ve topuklu ayakkabılar, başparmakta kalıcı şekilsel sorunlara ve ayağın genişlemesine neden olabiliyor. Hatta kemiksel çıkıntı daha da ilerleyerek ağrılı yürüme ve günlük aktivitede zorlanma boyutuna ulaşabiliyor. Ayak başparmağının dışa yani ikinci parmağa doğru yönlenmesi, ayağın iç kısmında ağrılı bir kemik çıkıntısının oluşması, ayağın genişleyip yayılması ve ayak tabanında ağrılı nasırlar oluşması şeklinde meydana gelen hastalığa tıpta ‘halluksvalgus’ deniyor.
Prof. Dr. Semih Gür, kişinin öncelikle ayağını tanıması gerektiğini ifade ediyor. Gür’e göre, hangi tür ayakkabı ayak sağlığı için uygunsa, o tercih edilmeli. ‘Halluksvalgus’ sorunu olanların, rahatsızlığın ilerlemesini önlemek için geniş yüzlü, parmaklara baskı yapmayan ve fazla topuklu olmayan ayakkabıları tercih etmesinde fayda var. Bu tür basit yöntemler eğriliğin artmasını geciktiriyor. Ayak sorunlarının sürmesi, artması ve yaşam kalitesinin düşmesi durumlarında ise uzmanların tavsiyesi; mutlaka bir ortopedi uzmanına başvurmalısınız.
Küçük bir operasyonla düzelebilir
Halluksvalgus, ameliyatla ortadan kaldırılabilecek bir hastalık. Kişinin yaşı, aktivitesi, sosyal durumu ve eğriliğin derecesine bakılarak operasyon türüne karar veriliyor. Semih Gür, bu ameliyatın çok ağrılı olduğu ve sonrasında kemik çıkıntısının tekrar oluştuğu algısının yanlış olduğunu hatırlatıyor. Bugünkü teknoloji sayesinde ameliyat sonrası ağrılar azalmış, sorunun tekrarlaması da büyük ölçüde engellenmiş. Ameliyatın türüne göre, hasta 1-2 gün içinde ayaklarının üstüne basabiliyor. 3-4 hafta içindeyse normal yaşantısına dönebiliyor.
Kış ayakkabısı alırken bunlara dikkat!
Sevgi Çorapçı (Podiatrist/ayak sağlığı uzmanı): Çok yumuşak ayakkabılar kullanmayın; çünkü yürüyüş halindeyken dengenizi bozacaktır. Ayaklar ayakkabının içinde fazla hareket ederek sürtünmeden dolayı nasır oluşumuna neden olabilir.
Deri ayakkabı veya hava alabilen ayakkabı seçin. Plastik malzemelerden uzak durun; çünkü ayağınızın şeklini alamaz. Esneklik olmadığında basınçtan dolayı nasır olabilir.
Kolay giyilen ve kolay çıkartabileceğiniz ayakkabı seçin.
Ayakkabı tabanının yumuşak olmasına dikkat edin. Vücut, sert zeminden gelen darbeleri hissetmemeli.
Bağcıklı ayakkabılar ayağınıza daha fazla destek verir. Ayaklarınız şişince bağcıkları gevşetme şansınız olur.
Sürtünme ve basınç olmaması için ayakkabınızın üstünün az dikişli olmasına dikkat edin.
Ayağınızın şekline uygun ayakkabı seçin. Çizmelerin topuğunun 3-5 cm yüksekliğinde ve vücudunuzun ağırlığını taşıyabilecek genişlikte olmasına dikkat edin.
Seçeceğiniz ayakkabı, ne çok büyük ne çok küçük olmalı.
Ayakkabı almaya öğleden sonra çıkın, ayaklarınızın en şiş haliyle ayakkabınızı alırsanız sonrası için daha rahat olacaktır.
Çocuk ayakkabısı nasıl olmalı?
Podiatrist Sevgi Çorapçı’ya göre, çocuğun 10-18 ay arasında problem görülmediği sürece ayakkabı giymesi gerekmez. Çok erken ayakkabı giydirmek ayağın tembelleşmesine neden olabilir. Yalınayak yürümesi ayak kaslarının gelişmesine yardımcı olacaktır. Çorapçı’ya göre, bir çocuk ayakkabısı tabanı ayağa destek verecek kadar sert, hareket edebileceği kadar esnek, bilekleri saracak kadar yüksek olmalı. Muhakkak hava almalı.
Zaman