Kim demiş ‘moda herzaman yeni birşeydir’ diye. Görünüşe bakılırsa aslında moda kendini sürekli tekrar eden birşey… Ama uzun aralıklarla. Sabah gazetesinden Yaprak Aras Şahinbaş da tam bu konuya değinmiş…
90’ların popüler ayakkabı modelleri bir bir geri dönerken çöl botları da ‘cool’ mertebesine erişiyor. En gözdesi ise, 60. yaşını kutlayan ünlü çöl botu markası.
"Moda," derler, "Yirmi yılda bir kendini tekrar eder. 20 yıl öncesinin dergilerini açın bakın, bugün ne giyiyorsak o zaman da modadır." Artık ve bundan sonra böyle bir iddiada bulunmak mümkün değil tabii. Hızlı moda denen bir şey var. Akımları öyle hızlı tüketiyoruz ki, kendimiz bile neyin moda olduğunu pek anlayamıyoruz. Ergenlik günlerimin popüler ayakkabı modelleri geri dönmeye başladığında da kendimi böyle kandırmaya çalıştım. Bu ayakkabılar, üzerinden 20 yıl geçtiği için yeniden popülerleşmeye başlamış olamazlardı. Veya şöyle ifade edeyim kendimi: Yirmi yıl bu kadar hızlı geçmiş olamazdı! 501 altına Sebago giydiğimiz günler daha dün gibi (amaç neydi bilmiyorum tabii). Onca yıl geçtiyse Timberland botlarım neden hâlâ yepyeni duruyor dolapta?
PALLADIUM BOTLAR DA DÖNÜYOR
Ama işte ne yazık ki acı gerçek, bu: O kadar zaman geçti üzerlerinden. Ve Dr. Martens’lerden başlayarak 90’ların ayakkabıları da geri gelmeye başladı. Vans, Keds tipi modeller derken sıra geldi tekne ayakkabılarına. Paris Colette önce Sebago‘nun elinden tuttu. Özellikle Amerika ve Avrupa’da modayı yakından takip eden erkekler yaz boyunca Sebago giydiler. Son havadislere göre Colette’in radarında bu sefer de Timberland botlar var. Öyle de güzel bir makyaj yapmışlar ki, mavi dikişli falan; biraz eskimiş olsalar, ne yapıp edip alırdım. Bir de tabii Palladiumlar var, hortlayan. Hortlayan diyorum çünkü 90’larda ayağımızdan çıkarmadığımız bu botlar uzun zamandır üretilmiyorlardı. Sahibi 20 yıl kuralını değerlendirmeye karar verdi herhalde, birkaç ay önce yeniden lanse edildi ayakkabılar. Gençlerin yakından takip ettiği Nylon gibi dergilerde sık sık görüyorum Palladium‘ları. Bir seneye kalmaz istila ederler sokakları… Bir diğer ‘dönen’ ayakkabısı ise hepsinden daha tanıdık aslında. Okul yıllarında giydik, ablalarımız, abilerimiz giydi, anne-babalarımız bile giydi muhtemelen. Clark’s Originals denince temiz pak kolejli öğrenciler gelir zaten hemen akla. Dünyanın en eski ayakkabı firmalarından biri olan Clark’s’ın en bilinen modeli ise çöl botları. Birçok moda buluşu gibi bu botlar da askeri ihtiyaçtan doğmuş. Afrika çöllerinde kösele ayakkabılarla tarumar olan, çözümü de tabanlarına otomobil iç lastiği bağlamakta bulan İngiliz askerleri, zaman içinde Mısırlı köylülerin giydiği ayakkabıla yönelmiş.
İSTANBUL VE ANKARA’DA SATILIYOR
Bunlar da bugün özellikle erkeklerin giydiği çöl botlarının atalarıymış zaten. Son bir yıldır şık Avrupalı erkeklerin ayaklarında da hep bu süet botlar oluyor. En ünlü sokak modası fotoğrafçısı Scott Schuman‘ın son günlerde karelerine girmeyi başaranlar da genellikle kısa pantolonlarının altından çöl botlarını sergileyen erkekler. Bunda erkek modasının takıntısı Steve McQueen stilinin etkisi büyük. Marc Jacbos’dan Banana Rebuplic‘e kadar her markanın çöl botu tasarlamasının da tabii. Ama maskülen giyim trendi nedeniyle kadınlar da daha sık giyer oldu çöl botlarını. Özellikle Avrupa’da boyfriend jeanlerin ve havuç pantolonların altına Clark’s çeken kadınlara sıklıkla rastlanıyor. Clark’s botlar en çok İngiltere ve Japonya’da rağbet görüyor. Türkiye’de de satılıyor ama şimdilik daha çok eski, sadık müşterileri tercih ediyor. Yine de gençler arasında bu modayı keşfedenler ve akıma ayak uydurmaya başlayanlar var tek tük. Bu yıl 60. yaşını kutlayan Clark‘s çöl botları için İngiltere’de özel modeller üretildi. Geride kalan her 10 yıl için farklı bir model tasarlayan marka 70’leri püsküllü, 80’leri de denim botlarla yansıtmış. Türkiye’ye ise çizgi roman sanatçısı Pete McKee’nin çizdiği modeller (üstte) gelecek. Clark’s modasına şimdiden uyum sağlamak isteyenler Ankara Ankamall ve İstanbul Palladium’daki mağazaları ziyaret edebilir.