Bu kış, pastel tonları gördük vitrinlerde. Yazdan kalan bu tonlara gözümüz alışmaya çalışırken bordo çıktı ortaya. Geçen yıl parlak kırmızılar varken bu sezon, ‘olgun bir kış rengi’ olan bordo vitrinlerde.
Havalar ne kadar puslu, ne kadar soğuksa kıyafetlerde renkler o kadar öne çıkıyor. Bazı renkler aslında her zaman elimizin altında. Kahverengi, taba, yeşil kışa en yakışan renkler. Bu listenin en başına bordoyu da yazabiliriz. Kışın diğer tonlarıyla başarıyla uyum sağlayan bordo, kırmızı gibi kendini açık etmiyor, daha dingin ama sıcak. Bu yüzden de dolaplarda fazlasıyla yer buluyor. Bu kış onu çok daha geniş bir yelpazede göreceğiz. Sadece kıyafetlerde değil aksesuarlarda, hatta ev dekorasyonunda bile bordo sıcaklığı var.
İmparatorluk günlerine duyulan özlem
Sezonun hitleri konusunda önemli referansların çoğu New York Moda Haftası’nda yayıldı. Etkinlik metropol insanına giyilebilir çözümler üretme konusunda önemli bir iş görüyor. Maskülen bir atmosferin hakim olduğu moda etkinliğinde bol bol kürk ve deri parçalar da gördük. Renklerde koyu mücevher tonları yoğundu. Bordo ise hemen her koleksiyonda kendine yer edinen tematik renk olmayı başarmıştı. Pançolardan kabanlara, ipek saten elbiselerden çantalara her yerde vardı.
Bordonun öne çıkma sebeplerinden biri kraliyet ve imparatorluk günlerine duyulan özlem. Barok ve rokoko desenlerle gün yüzüne çıkan trend, renklerde bordoyu seçti. İmparatorluk günlerinden kalan desenler kumaşları güzelleştirirken kumaşlarda da zenginlik vardı. Lüks kumaşlar bordoyla birleşince modern dünyada bir nostaljik yolculuk yaşanır oldu. Kadife, ipek, saten, dantel bordo ile daha bir güzelleşti. Ve bir de deri. Deri modası bu kış yine her yerde. Bu sefer kendine renkler katıyor. Bordo deriler en çok öne çıkanlar. Etek, kemer, ceket ve çantalarda bordo derilere bol bol rastlıyoruz. Bordoyu, gri, haki yeşil, siyah, petrol mavisi gibi birlikte kullanabilirsiniz.
Bordo mantolar
Tesettür giyim markaları sezonun desenleri ve modellerini takip ettiği gibi bu kış renklerde de günceli yakalamış. Bordoyu görmediğiniz marka yok gibi. Genellikle dış giyimde karşımıza çıkıyor. Mantolar ve pardösüler bordo tonlarda. Özellikle gençlerin tercihi olan kaplarda da bordolar görüyoruz. Tuğba Venn, Tekbir, Armine, Kayra, Zühre gibi markaları farklı tonlarda ve parçalarda bordoya yer veriyor. Tuğba Venn’in pançoyu andıran bordo kaşe kapları oldukça şık.
Tren garında koleksiyon tanıtımı
Kıyafetler kadar o kıyafetleri tanıtan koleksiyon çekimleri de moda dünyasını meşgul ediyor. Geçen sezon çekimlerde otomobiller kullanılmıştı fazlasıyla. Bu kışın tanıtım çekimlerinde herkesi etkileyen isim Marc Jacobs’un Louis Vuitton için yaptığı koleksiyonu oldu. Louis Vuitton Express konseptli koleksiyonun defilesi tıpkı bir tren garı şeklinde hazırlanmıştı. Hatta bir tren bile vardı defilede.
Jacobs, podyuma taşıdığı bu lokomotif ve vintage seyahat atmosferini yeni kampanya görsellerine de yansıtmış. Konsept, Jacobs’un seyahat etmenin büyüsünü yansıtma fikriyle ortaya çıkmış. Moda çekimlerinde de mankenler genelde kameraya değil camdan dışarı bakıyor. Adeta geçmişte kalmış ama bugüne yolu düşmüş gibi bir imaj oluşmuş. Türkiye’de tam da Haydarpaşa Garı artık hizmet vermiyor ve kendini özletiyorken Setrems Gardrop koleksiyonu çekimlerini burada gerçekleştirdi. Tren garı ve Gardrop arasında tatlı bir kelime oyunu olmuş.
Geçtiğimiz yaz İstanbul’da ilk konsept mağazasını açan Ankara markası Setrems’in, İstanbul’a gelmenin alamet-i farikası olan mekânlardan Haydarpaşa Garı’nı seçmesi anlamlı. Marka, Louis Vuitton’un defile konseptini bu çekimlere taşıyarak bir nevi etkisini sezona taşıyor. Setrems bir defile düzenlemese de event marketing uygulaması ile akılda daha yer edinebilir. Örneğin lokomotif şeklinde taşınabilir bir gardrop hazırlayarak şehirde belli yerlerde koleksiyonunu tanıtabilir, belki satış bile yapabilir. Bazı özel üniversitelerin kampüsüne de taşıyabilir bu lokomotifi. Yine de fikir ve gardrop başlığı başarılı.
Zaman