Habertürk Gazetesi’nde Türkiye’nin yanı sıra dünyanın en kalabalık merkezlerinden biri olan Taksim Meydanı’nda pazar sabahı saat 10.40’ta yaşanan ve 15’i polis memuru 32 kişinin yaralandığı “canlı bomba saldırısı”yla ilgili kanları donduracak iddialar ortaya atıldı.
İddialar şöyle sıralanıyor:
1-Canlı bomba, polisin müdahalesi nedeniyle butona basamadı. Bomba, başka biri tarafından cep telefonuyla kumanda edilerek patlatıldı.
2-Polis, sarı montlu ikinci kişiyi, bacaklarından vurarak yakaladı ve gizlice Taksim İlkyardım Hastanesi’ne götürerek özel bir bölümde sakladı.
3-Tanık Koruma programına alınan şahıs, önceki gün İstanbul semalarında uçan 5 jetin eşliğindeki bir helikopterle ‘bilinmeyen’ bir yere götürüldü.
4-Gizlenen ikinci şüpheli, canlı bombanın yurtdışından geldiğini ve yalnız olmadığını belirterek, girişiyle ilgili kamera görüntülerinden söz etti.
5- Canlı bomba, kimliğinin tespit edilememesi için saldırıdan önce parmak uçlarını tıraşladı. Bu nedenle polis, parmak izi incelemesinden sonuç alamadı.
Habertürk’te yer alan iddiaya göre, Çevik Kuvvet polislerine yönelik saldırıyı gerçekleştiren canlı bomba, polis midibüsüne yaklaştığı sırada nöbetçi polisin müdahalesiyle karşılaştı. Polis memurunun iteklediği canlı bomba, arbede sırasında yere düştü. Bu nedenle sırt çantasında bulunan 3 ayrı buz kovasının içerisindeki toplam 7.5 kilo ağırlığında A4 plastik patlayıcıların butonlarına basmaya fırsat bulamadı. Bombalardan biri cep telefonu düzeneğiyle uzaktan kumanda edilerek patlatıldı. Polis, bombanın cep telefonuyla uzaktan kumanda edilerek patlatıldığını belirleyince, frekans alanında kalan tüm otelleri adeta abluka altına aldı. Cep telefonlarının kullanımı sinyal kesicilerle engellendi. Otellerde kalan yerli yabancı tüm müşterilerin listeleri tek tek incelenmeye başlandı.
VURULARAK YAKALANDI
Canlı bombayla birlikte gelen ve üzerinde sarı renkli kapüşonlu mont bulunan ikinci kişi ise olay anında polisin açtığı ateşle bacaklarından vurularak etkisiz hale getirildi. Kıskıvrak gözaltına alınan ikinci şüpheli, gizlice Taksim İlkyardım Hastanesi’ne götürüldü ve burada özel bir bölümde gizlendi. İkinci şüpheli, “Tanık Koruma Programı”na alındı. Geceyi hastanede geçiren şüpheli, polise canlı bombayla ilgili çarpıcı bilgiler verdi.
5 SAVAŞ UÇAĞININ SIRRI
Önceki gün ise İstanbul semalarında, Eskişehir 1. Hava Taktik Kuvvet Komutanlığı Üssü’nden havalanan 5 adet F4 Fantom göründü. Gizlenen şüpheli, hastaneden bir helikoptere bindirildi. Ve bu helikopter, askeri jetler eşliğinde şüpheliyi İstanbul dışında “bilinmeyen” bir yere götürdü. Patlamada sadece yüzü ve parmakları parçalanmayan canlı bombanın, parmak izinin alınamamasıyla ilgili olarak ortaya atılan iddia ise parmak uçlarını tıraşladığı yönünde oldu. İddiaya göre canlı bomba, kimliğinin tespit edilememesi için saldırıdan önce parmak uçlarını tıraşladı. Bu nedenle polis parmak izi incelemesinden sonuç alamadı. İntihar bombacısının kimliğinin tespiti için DNA testi yapıldı. Yabancı gizli servislerden de DNA testinden sonuç alınabilmesi için destek istendi.
‘GÖRÜNTÜLERİ VAR’ İDDİASI
Gizlenen ikinci şüpheli, canlı bombanın yurtdışından geldiğini ve yalnız olmadığını anlattı. Şüpheli şahıs, canlı bombanın Türkiye’ye girişiyle ilgili kamera görüntüleri olduğu bilgisini de verdi. Emniyet yetkilileri ise saldırıyla ilgili ortaya atılan bu iddiaları doğrulamadı.
EMNİYET MÜDÜRÜ AÇIKLAMIŞ, BAKAN YALANLAMIŞTI
Saldırının hemen ardından olay yerine giden İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, yaptığı ilk açıklamada sarı montlu ve kapüşonlu bir erkek şahsın arandığını bildirdi. Ancak İçişleri Bakanı Beşir Atalay, önceki gün İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde yaptığı açıklamada, saldırıda ikinci bir kişinin varlığının söz konusu olmadığını ifade ederek bu bilgiyi yalanladı.